Genç adam misafirlerini uğurlarken aynı evi paylaşacağı arkadaşıyla beraber odasına çıktı. İlk olarak defter işini anlattı ve ilk sayfalardan okuduklarından bahsetti.
Hemen sonra defteri aldı ve okumaya devam etmek için sayfaları açtı.
3 Haziran 2013
Merhaba? Evet bugün sakinim çünkü belki de cidden pes ettim. Ben Sky denen o çocuğu çok seviyorum. O burada bile yaşamıyor. Sanal bir ilişkimiz vardı evet ama yemin ederim çok seviyorum. Ben onun elini tutma hayalini kurdum hep onu sevdim, onun kokusunun burnuma dolmasını hayal ettim ben onu sevdim, ben ona sarılmanın hayalini kurdum onu sevdim, gözlerim açılmamak üzere mühürlendiğinde bile ben onu sevdim. Ben sevdim hep. Seni seviyorum diyişini, kamera açtığımızda bana çok tatlısın diyişini sevdim.
Sevdim ben hep.. ama o gitti. Bana kimseye güvencim kalmadı dediği gün biriyle çıkmaya başladı. Doğru henüz 15 yaşındayım ama yıldım. O kadar sorunun üstüne onu sevdim ben. Ama o gitti. Canı sağolsun. Ben yine severim. Hep ben severim.
"Çok..çok saf bir sevgi bu."
Dedi arkadaşı Yoongi.
"Evet fakat bu kız şuan yaşıyor mu merak ediyorum. Eğer yaşıyorsa 20 yaşında olmalı. Büyümüş olgunlaşmış onu geçtim iyileşip iyileşmediğini merak ediyorum."
"Hadi hadi diğer sayfayı aç."
17 Haziran 2013
İntihar ettim bugün. Olmadı. Denedim ama ölmedim. Ve asıl sorun kimse kurtarmadı. Evin banyosunda kesin bileklerimle tam tamına 56 dakika kaldım fakat annemler gelmedi bile.
Kendi kendime evde pansuman yaptım.
Sonra zorla hastaneye gittim. Ölmeyi istedim ama korktum. Ölüm..çok başka. Hoş zaten öleceğim ama korktum o an. Nedeni yoktu o saniyeler ölmek istedim sonra çok korktum.
Şuanda da korkuyorum babam geliyor döver ksşd
(yazamıyor burada kelimeler birbirine karışıyor.)
"Kesin babası geldi."
"O daha çocuk..nasıl dayanıyordu acaba?"
"Belki aile yine ama bilmiyoruz ne yaşadığını ki keşke yazsa."
"Keşke. Neyse hadi devam edelim."
11 Ekim 2013
Sana gerçekten uzun süredir yazmıyorum üzgünüm. Biliyor musun sağlık okuluna başladım. Hemşire olacağım. O'nun istediği gibi.
O kim dediğini var sayıyorum. Neyse. Önemi yok.
13 Ekim 2013
Dayanamıyorum.
Doğduğumda başlamış benim sorunlarım.
2 ay yatağa bağlı yaşamışım. Sonra 3 yaşında 4 ay hastanede yatmışım. 4 yaşında sağ elim kırılmış. 5 yaşında 2 kez fıtık ameliyatı olmuşum.
Hatırlıyorum 7 yaşında sağ gözümün sağ damarları felçli çıktı. Ama 3 sene normaldi her şey. 10 yaşımda hayatımın en kötü günlerini yaşadım. Ailem sevmezdi beni. Ablam döverdi üvey ablamda hiç görmeye gelmezdi. Tek seven babannemdi. Yatalaktı. Durumu ağırdı. Gözlerimin önünde öldü. Hemşire olmamı isteyen sağlıkçı olmam için yalvaran babaannem o gün öldü. Gözlerimin önünde öldü, gitti.
11 yaşında yüz felci geçirdim. o yoktu.
12 yaşında beyin kanaması geçirdim o yoktu.
13 yaşında beynimde kist olduğu ortaya çıktı o yoktu.
14 yaşında yumurtalıklarımda kanser başlangıcı gözlendi ve o yoktu.
O hala yok. Ben hala tek başımayım. Ve ben 15 yaşında genç bir kız gibi davranmam gerekirken her gece ağlayıp yanan canımın dinmesi için dua ediyorum. Umarım Tanrı sesimi duyar.
"Oha"
Her ikisinin de ağzından sadece bu kelime dökülmüştü. Şaşkınlardı. Genç kızın hayatını oldukça merak ediyorlar hatta onun kendisini da bulmak istiyorlardı.
Bir kaç sayfa daha okuduktan sonra her ikisi de uyudu. Bu gece böyle bitmişti. En kısa zamanda günlüğü okumayı bitirecek ve kızı bulacaktı. Yani Nam Joon için şuan sadece kız ön plandaydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/140857311-288-k801755.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dead girl
Roman pour Adolescents'Bu defter ruhu çoktan ölmüş bir kızın günlüğüdür. Eğer bunu bulduysansanız biliyorum ben olmayacağım lütfen okuyun. Sizden nefret ediyorum.' Genç adam daha da merak etmişti. Yeni taşındığı bu evin içerisinde daha önce kimsenin yaşamadığını sanıyord...