half a heart

241 8 12
                                    

Alexander'a baktım. Ciddi olamazdı, değil mi? Düz bir surat ifadesiyle bana bakıyordu. İş yemeğine çıkacağını ve bir ay boyunca orada kalacağını söylemişti. Bu beni üzüyordu, çünkü onu çok özlüyordum. Ayrıca Harry vardı, neden bilmiyorum ama Harry geldiğinden beri daha çok ayrı kalıyorduk. Bu da aklımın hep onda olmasını sağlıyordu. "Bebeğim," dedi ve ellerini yanaklarıma koydu. "Biliyorsun, zorundayım. Yeni bir iş ile uğraşıyoruz, İspanya'ya toplantıya gidiyoruz. Tanışacağımız kişiler var." Gözlerine odaklandım ve ellerimi ellerine çıkardım. Haklıydı tabii ki. Bu onun işiydi, onu engelleyemezdim. Bu normaldi hep olağandı. Fakat şu vardı ki, sadece ben değil, Harry'nin de üzüleceğinden emindim. Ne olursa olsun, manevi ya da yasal; Alex onun babasıydı. "Şunu bir beceremedim." kıkırdadım ve sabahtan beri uğraştığı kıravatına sarıldım. Çeşitli hareketlerle düzene soktum ve yavaşca sıktım. Saten geceliğimin eteğini tuttu ve sırıttı. "Ah.." güldüm ve dudağımı ısırdım. "Beni çok üzüyorsunuz, Bay Alexander." Küçük bir çocuk gibi başını geriye atıp kahkaha attı. Ellerini kalçalarıma indirdi ve sıktı. Bu hareketi ona yaslanmama sebep oldu. "O zaman," dedi ve kulağıma fısıldadı. "Seni mutlu etmeme izin ver." Başımı salladım ve ensesini okşadım.




"Keşke benim de haberim olsaydı. Ona veda etmek isterdim." Krepleri yaparken bir yandan da Harry ile konuşuyordum. Alex'in gitmesine üzülmüştü fakat haberinin olmamasına daha da üzülmüştü. "Sabaha karşı 6'da gitti. Seni rahatsız etmek istemedim açıkçası." Twix yerken konuştu. "Rahatsız olmazdım ki." Ağzında çikolata varken konuştuğunda garip bir ses çıkmıştı ve bu o kadar tatlıydı ki, dayanamadım ve kahkaha atıp yanağına öpücük kondurdum. O varken yalnız hissetmiyordum. O varken hep gülüyordum.
Öpücüğüme karşı gözlerini kaydırdı ve bayılıyormuş gibi yaptı. Güldüm. "Bugün misafirimiz geliyor!" Kaşlarını kaldırdı ve bana baktı. Kepçeyle tavaya krep karışımını döküp ona cevap verdim. "En yakın arkadaşlarımdan biri. Çok iyi bir insandır, tanışmanı isterim." Gülümsedi. "Ah, tabii. Peki kahvaltıya mı gelecek?" Hevesle başımı salladım. "O zaman ben üstümü değiştirmeye gidiyorum. Malûm, böyle çıkamam!" Eğilip yanağımı öptü ve merdivenlerden çıktı. Bu hali penguenleri anımsatıyordu. Çıkarken bağırdı. "Bekle beni, matmazel!" Sanki görebilecekmiş gibi başımı salladım ve işime geri döndüm. Lily, bize kahvaltıya gelecek olan arkadaşımın adıydı. Açıkçası Harry'e sormadan davet etmiştim çünkü kızmayacağını biliyordum ki, kızmamıştı. Bu çok iyi hissettirmişti çünkü eğer kötü olsaydı ben de kötü hissederdim. Fakat o da artık aileden biriydi ve ona da kararları sormam gerekiyordu.
Lily'i düşünmeye başladım. Onun da bir çocuğu olmuştu fakat karnındayken öldüğünü söylemişti. Bunu benimle paylaştığında içimden bir parça kopuyor gibi hissetmiştim. O'nun ile ilgili her şeyi konuşmuştuk. Adını dahi. İlk zamanlarda Lucy diye konuşuyorduk fakat bilmiyorum, son zamanlarda değiştirebilme ihtimali vardı. Evli değildi. Hatta hamile olduğunu öğrendiğinde sevgilisi onu terk etmişti. Bu, katlanılmaz bir acıydı. Bu kimsenin suçu değildi bu bir suç değildi. Sevginin sonucuydu sadece. Fakat o, bunu anlamayacak kadar at gözlüklü bir insandı. Ona bu konuda çok destek olduğumu hatırlıyordum, sürekli o bize gelir biz ona giderdik. O günlerde ise ben ve Alex bebek tedavisi için doktora gidiyorduk. Hatırlayınca titredim. O kadar zordu ki. Diğer tarafta istenilmeyen bir can, diğer tarafta istenilen fakat asla gelmeyen bir melek. Tanrı, bizi birbirimiz için yaratmıştı sanırım. Düşüncelerimde boğulurken Harry koşarak yanıma geldi. Ona döndüm. "Merhaba, merhaba, merhaba!" Gülen yüzü yine yüzünde aksesuarıydı ve bu bulaşıcı bir şekilde beni de güldürmüştü. Mavi-kırmızı kareli gömleğini sadece giymiş iliklememiş ve içine siyah bir tişört giymişti. Sade ve aynı zamanda havalı görünüyordu. Ellerimle yanaklarını olasıya sıktım. "Agucuk gugucuk SEN ÇOK TATLISIN!" "Sky, hey!" altımda konuşmaya çalışırken, tam o anda kapı çaldı ve kahkaha atarak kapıya gittim. O ise yanağını ovuyordu. "Günaydın!" Lily'nin cıvıl cıvıl sesini duyduğumda gülümsedim ve ona sıkıca sarıldım. "Günaydın Uykucu!" Ayrıldık ve bana dudağını büzerek baktı. "Uykucu mu? Sevmedim gökyüzü." Kapıyı kapattım. "Hah, yine geç kaldın." Elindeki fırın poşetini masaya bırakarak çığlık attı. "Aman Tanrım, Harry bu mu!" Harry kollarını açarak Lily"e sarıldığında açık ağız gülerek onları izliyordum. İkisi sanki daha önceden tanışıyormuşcasına hasret giderirken ,çok mutluydum. Herkesin Harry'e alışması beni çok rahatlatıyordu. Harry ise her şeyi kolaylaştırıyordu.
"Evet, benim. Harry." Sarıldıktan sonra Harry Lily'nin elini alıp sıktı ve öptü. "Ah, kibarlık abidesi." Güldüm. "Eh, tabii. O zaten mükemmel." Harry kızarmış yüzüyle bana döndü. Ona güldüm ve hepimiz sofraya oturduk.


Herkes yemeğini yiyor ve sohbet ediyordu. Hepimiz mutluyduk. En azından ben, Harry için tüm iyi şeyleri söyleyebilirdim. Onu gerçekten çok seviyordum ve o da tüm iyiliğini dışa vurmaktan hiç çekinmiyordu.
O kadar kötü günün ardından şuan tn iyisi için çabalıyorduk.
"Benim de bir çocuğum olacaktı." Lily duvara bakarak konuştu. Dudakları acıyla yukarı kalktı. Sandalyede dikleştim. "Adını bile belirlemiştik. Değil mi, Sky?" Başımı salladım ve masadan elini tuttum. Gülümsedi. Çekinmesini istemiyordum. Harry'e güveniyorduk ve Lily sadece acısını paylaşmak istiyordu. "Ne olacaktı?" Dedi Harry kısık bir sesle. "Lucy." Dedi Lily. Harry'nin bakışları o an değişti. Kaşlarını çatmış, Lily'e bakıyordu. "Sonra ne oldu?" Dedi öncekinin aksine tok bir sesle. "Öldü."
Harry, ellerini dizlerinde gergince gezdirmeye başladı.
Elleri, bembeyazdı.






Herkese merhabaaaa
Arkadaşlar öncelikle şuna değinmek istiyorum, hikayemiz çok güzel okunma sayılarına ulaşıyor ve bu beni çok mutlu ediyor
Her bu hikaye ile ilgili bildirimde çok mutlu oluyorum ve bunu bana yaşattığınız için çok teşekkür ederim ♥
Bu benim yayınladığım ilk hikayem ve hakkında heyecanlıyım.
Bu bölüm biraz geç geldi bu yüzden özür diliyorum fakat telefonun azizliğine uğruyorum:(
Bundan sonraki bölümleri daha yakın yazmaya çalışdcağım en azından sınav haftasından sonraHKNVĞMDĞMCĞ
İlginize teşekkür ederiim
Mutlu kalın. ♡

BLEAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin