PART-3

1.1K 61 10
                                    

Tao olanları hatırladığında dudaklarını büzdü.

"Tam bir ay süründürmüştün beni."

"Hakketmiştin."

"Yaaa hak etmiştim demek."

"Bak gördün mü, Ameliyat daha başlamadan tartışmaya başladık Zitao."

"Tamam, bu sefer senden değil bir ay bir salise bile ayrılmaya niyetim yok." Luhan saçları dağılmış üstü çıplak, siyah deri koltukta oturan kocasına dudağını ısırarak baktı.Tao'nun en çok bu halini seviyordu. Tıpkı yeni doğmuş bir aslan yavrusuna benziyordu. Sevimli ama yırtıcı aynı kocası gibi.

"O zaman o sevimli kıçını koltuktan ayır ve giyin."

"Emir edersiniz ömür törpüm." Luhan tabiri caizse otuz iki diş sırıtıp gözlerini sevimlice kırpıştırdı.

"Şebek." Tao beyaz önlüğünü giymeden önce söylendi. Luhan kocasına yaklaşıp kollarını boynuna doladı. Dudaklarını birleştirip kocasına masum bir öpücük verdi.

"Ama senin şebeğin. Ve geç kalıyoruz hayatım."

"Oh pekala bebek gidelim ve şu adamı kurtaralım." Luhan Tao'nun söylediği son şeyle suratını asıp dudaklarını büzdü.

"Aslına bakarsan o bir kadın. Hemde şu At gibi hatun dediklerinden." Tao Luhan'a bakıp ciddi olup olmadığını yüzünden anlamaya çalışıyordu. Tanrım Kocası onu bir kadından mı kıskanıyordu ? Tao dişlerini birbirine sürtüp sinsice gülümsedi.

"Ohh bacak boyu kaç peki ?"

"Aslına bakarsan pek bakmadım ama 1.3-(1.30 diye tamamlıyacaktı) Dur bir saniye sanane kadının bacak boyundan."

"1-35'in altındakilerle pek ilgilenmiyorum." Tao kendini kahkaha atmamak için zor tutuyordu. Luhan Tao'nun suratına ve sonra bacaklarına baktı.

"Ama benim ki 1.35'ten kısa."

"Ahh tanrım daha fazla dayanamayacağım." Tao kahkaha atmadan önce söyledi ve hălă bacaklarına bakmaya devem eden kocasına katıla katıla güldü.

"Yaa ne gülüyorsun. Ben senin ilgi alanına girmiyor muyum şimdi ?"

"Hayır bebeğim sen benim ilgi alanıma girmiyorsun, Tamamını kaplıyorsun, Senden başka bir şey düşünemiyorum bebeğim."

"Imm bunu duymak güzel." Luhan Kocasının koynuna dahada sırnaşıp belindeki kollarla gevşedi.

"Hadi gidelim tatlım. "

"Pekala." İkili gülüşerek ameliyathaneye yürümeye başladığında etraftaki insanlar onlara selam verip gülümsüyordu. Artık alışmışlardı Tao ve Luhan'ın ilişkilerine. Yadırgamıyorlardı. Sonunda ameliyathaneye geldiklerinde ikili hemşirelerin onları giydirmelerine izin verdi ellerindeki ameliyat eldivenlerini Stabilize etmek için dirsekleriyle suyu açıp güzelce yıkadılar. Artık her şey hazır olduğunda ikili ameliyat masasında üzerinde mavi hastane önlüğü olan hastaya yaklaştı. Kadın baygındı.

"Sunbae (Ba ba ba şey ederken öyle edimiyon ama )."

"Efendim Tao."

"Bugün lütfen yardımcın olmama izin ver." Luhan kocasının söylediğiyle ağzını beş karış açtı. Allahtan maske vardı. Kocası her kim olursa olsun asıl işi yapma onurunu kimseye bırakmazdı. Hatta stajerken bile.

"O-oh sen buna emin misin ?"

"Tabi ki."

"Pekala." Luhan teredütle cevapladı.

"Neşter." yarayı açıp kocasına baktı.Tao güven verici bir şekilde kocasına göz kırptı.

"Emici." Tao emiciyle yaranın içindeki kanları temizledi. Yaklaşık bir saat sonra ameliyat hălă devam ediyordu.

"Kes." Luhan bir dikiş atıp Taoya kesmesini söylüyordu.

"Kes." Son bir dokunuş daha ve sonra ameliyat bitmişti. Gerisi hemşirelerin işiydi. İkili Ameliyattan çıktığında saat 7.30 'a geliyordu. Tao kendi Odasına gidip toparlanmış ve Luhan'ın odasına gitmişti.

"Hazırmısın bebek." Kapıdan içeri uzanıp içeri baktı.

"Hazırım sevgilim hadi çıkalım." Luhan çantasınıda alıp kapıya yaklaştı. Tao kapıyı kapatıp içeri geçti ve kocasının dudaklarını sömürdü.

"Çok yakışıklı görünüyorsun bebeğim."

"Tao şimdi olmaz hayatım daha sabah yaptık. Ve hala hastanedeyiz. Bir daha bu riski göze alamam."

"O halde eve gidince elimden kurtulamazsın."

"Kurtulmak isteyen kim." Luhan yumuşak dudakları emip söylendi. Tao Luhan'ın çantasını elline alıp yürümeye başladı.  Ve sevgilisinin arkasından gelmesini bekledi. İkili sonunda evlerine geldiklerinde Luhan yorgunlukla arabadan inip evlerine yürümeye başladı. Kapıyı açar açmaz beline sarılan kollarla Gülümsedi.

"Odamıza gidelim bebek." Tao Luhanı kucağına alınca söyledi.

"Beni en son gerdek gecesi böyle taşımıştın."

"Hatırlıyorumda o beyaz damatlık sana çok yakışmıştı." Tao Kocasını taşırken söyledi. Odalarının kapısını açıp Luhan'ı Siyah saten örtünün üzerine bıraktı.

"O gece yaptıklarımızı tekrarlamaya ne dersin ?" Tao sordu. Luhan ise cevabını kocasının dudaklarına yapışarak vermişti.

Saat çoktan gece yarısını geçmiş Sabah'ın ikisi olmuşken Luhan kocasının göğsünde yatıp Tao'nun kaslı gövdesinde hayali daireler çiziyordu. Tao Luhan'a bakmak için kıpırdayınca Luhan inledi. Kocasının penisi hălă içindeydi. Bu hissi seviyordu. Tao ile bir bütün olmayı.

"Bugün yaptığın çok hoştu."

"Hangisi ?"

"Ameliyatı yapmama izin vermen ve bana yardım etmen."

"Önemli bir şey değildi zaten."

"Hadi ama Tao. Seni iyi tanıyorum sevgilim. Sen asla kendi ameliyatını başkasının yönetmesine izin vermezsin."

"Sen başkası değilsin bebeğim. Kalbini kırmaktan çekiniyorum. Tıpkı porselen bir bebeğe benziyorsun. Kırılırsın diye korkuyorum."

"Sen beni kaybetmekten gerçekten çok korkuyorsun."

"Hemde her şeyden çok. "

"Seni ölsem bırakmam çatlak herif. Nasıl bırakayım bu intahar olurdu." Tao gülümseyip kocasına sarıldı.

"Ahh." Tao hareket edince yanlışlıkla Luhan'ın prostatına vurdu. Tao inlemeyle Luhan'ın içinde sertleştiğini hissetti.

"Bir kaç Raund daha yapmak ister misin ?"

"Hemde hemen."

"Ahh Tao Immm harikasın oraya vur... Ahh daha hızlı bebeğim."

Gecenin geri kalanında duyunlan sesler bunlardı, ve Tao'nun hırıltıları, birleşim sesleri ve yatak gıcırtısı bu seslere eşlik ediyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 21, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Taohan-One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin