jungkook,
aradığın zaman mutlu olmuştum. üstelik beni buluşmaya bile çağırmıştın. her zaman gittiğimiz kafeye gittiğimde, jimin'i dışarda görünce şaşırmıştım. ona burada ne aradığını sorduğumda, seninle geldiğini söylemişti, ayrıca senin beni içerde beklediğini de eklemişti. senin kapıya en uzak masada oturduğunu görmüştüm. harikaydın. yürümüş, sana hemen bir öpücük vermiş ve karşına oturmuştum. garson siparişleri almaya geldiğinde, bir şey istemediğini, hemen ayrılacağını söylemiştin. şaşırmıştım.
"taehyung, bence konuşmalıyız," demiştin daha sonra.
konuşmuştuk. sana neyi yanlış yaptığımı sormuştum ve sen kısa cevaplar vererek sorumu tam olarak cevaplamamıştın. daha sonra bana şunları söylemiştin, "senden ayrılıyorum."
dünyamın başıma yıkıldığını hissetmiştim. kalbim kırılmış ve nefesim kesilmişti. üzgün görünmüyordun ya da bir parça suçlu. sana neler olup bittiğini sorma şansı elde edemeden, güle güle demiş ve kafeden ayrılmıştın. jimin'le gitmiştin.
kırıcı bir kafa karışıklığı ile kalakalmıştım. o gün eve gitmiş ve sarhoş olmuştum. yoongi hyung gelmiş ve benimle zaman geçirmişti, bana sakladığı yerden alkol vermişti. sonunda kendimden geçmiştim ve o beni yatağa yatırmıştı.
o sabah uyandığımda, ne yapmak istediğimi biliyordum.
-taehyung❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ten days - v.k [TR ÇEVİRİ]
Fanfiction❝intihar etti-❞ ❝ben ne yaptım?❞ ALL RIGHTS BELONG TO ❁ @solarkth