Jimin uyandıktan birkaç dakika sonra Jungkook da uyanmıştı.
Jimin, genç çocuğa sinirli olduğu için bakmamıştı. Biliyordu ki Jungkook onu kullanıyordu çünkü bunun aksini iddia etmemişti.
Diğer yandan, Jungkook biliyordu ki bunu düzeltmeliydi sadece nasıl yapacağını bilmiyordu.
Asansörde kaldıklarından beri 2 saat geçmişti ve hala bir hareket yoktu.
''Jimin-''
''Duymak istemiyorum.''
''Jimin beni dinle. Gerçekten çok üzgünüm. Seni gerçekten sen olduğun için seviyorum, vücudun için değil. Jimin, sen benim her şeyimsin. Senin özleminden ne kadar çok ağladığımı bilmiyorsun. Taehyung'dan ne hoşlanıyorum ne de ona aşığım. O beni öpmeye zorladı! Biliyorum, eskiden ondan hoşlanıyordum ama bu çok uzun zaman önceydi. Bilmiyorum o sana olayı nasıl anlattı ama asla senin arkandan iş çevirip Taehyung'ı öpmezdim! Onu bir arkadaş gibi seviyorum. Jimin lütfen, seni görmezden geliyordum çünkü artık beni sevmiyorsun ve yoluna hızlıca devam ediyorsun gibi hissettim. Ben yoluma devam edemedim. Seni hala özlüyorum. Seni hala seviyorum..''
Jimin sessizce dinledi. Ne diyeceğini bilemiyordu. Genç olan çocuğu seviyor ve o da onsuz yapamıyordu. Ama kalbinin tekrar kırılmasından hatta belki daha kötüsü olmasından çok korkuyordu.
''Jimin, lütfen bana bir şans daha ver.''
''Tamam.. ama lütfen beni daha fazla incitme.''
Jungkook Jimin'e doğru gidip, elini onun beline sarıp sıkıca sarıldı. Jimin ellerini Jungkook'un boynuna sararak sarılışına karşılık verdi.
Acaba doğru bir seçim mi yaptım diye merak etti Jimin.
Bu sırada...
''Barıştılar! Sonunda barıştılar!'' dedi Taehyung zıplayarak ve ellerini birbirine vurarak.
''Bu harika! Artık asansörü çalıştırıp eve gidebiliriz!'' dedi Hoseok, Taehyung'la beraber asansördeki ikiliye monitörden bakarak.
''Yoongi, yeşil butona basabilir misin? Asansörü çalıştırması lazım.''
Yoongi yarı uykuluydu, bu yüzden asansörü çalıştıran yeşil butona basmak yerine asansörü hızla yere düşüren kırmızı butona bastı.
''YOONGI NE HALT YAPTIN SEN?!''
-ASANSÖR-
Jimin ve Jungkook sarılmayı kesip birbirlerine baktılar ve gülümsediler.
Bir anda asansör çok hızlı bir şekilde hareket etmeye başladı.
Jimin ve Jungkook birbirine sarılıp çığlık atmaya başladılar. Gözlerini kapadılar.
''Jimin, seni seviyorum.''
''Ben de seni seviyorum Jungkook.''
------------
Merhabalar, bu bölümle ilgili iki not düşmek istiyorum. Orjinal hikayeyi okurken yazara sordum ve neden Jimin hemen affetti dedim. Bunun nedeni bu hikayenin 10 bölümlük kısa bir hikaye olması. 4.bölümdeyiz zaten yani bir şekilde barışmaları gerekiyordu.
2.si asansör düşerken neden bu kadar dramatik bir şekilde birbirlerine laflar söylediğini merak ettim. Bazılarınız bilir ki asansörün hızla aşağı inmesi büyük bir olay. Ölüm riski yüksek. Bu da bu yüzden, merak ettiyseniz diye yazayım dedim.
Bu arada bu kadar ciddi yazdığıma bakmayın aslında hiç ciddi değilimdir shadsjhd ama başkasının kitabını çevirince ve o yazar da benim yazdıklarıma bakınca ciddi birine dönüyorum :D Kitaba olan ilgiden dolayı çok teşekkürler.
INGILIZCE OLAN HERHANGI BIR KITAP WATTPAD DE ILGINIZI CEKTIYSE VE KITAP FINAL OLMUŞSA LÜTFEN BANA YAZIN, YAZARDAN IZIN ALIP SIZIN IÇIN ÇEVIREBILIRIM. SEVGILER XXX
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stuck in an elevator [çeviri]
Fiksi PenggemarJimin ve Jungkook yeni ayrıldılar ve o zamandan bu yana dek daha hiç konuşmadılar. Ama ya ikisi birlikte asansörde kalırlarsa neler olur? Uyarı:Cinsel içerik barındırır. Kitap bana ait değildir. Kitabın yazarı @@-JiminRuinedMyLife- Thank you for yo...