step 0; ben sana mecburum bilemezsin
Japonya'nın en işlek, en aydınlık ve en kalabalık sokağında, ikisinin de yaşları yirmi üçken, hayatlarının en boş anlarında tanışan iki Koreli adam. Japonya'da olma nedenleri aynı ama ikisinin de birbirinden haberi yoktu. Japonya'ya geldiklerinin üçüncü gününde bir koreli restoranına gidiyorlar ve yer olmadığı için aynı masa da oturuyorlar. Sohbet etmeye çalışan sarı saçlı adam sayesinde ikisinin de aynı dava için buraya geldiğini öğreniyorlar. Böylece başlayan sohbet, saatleri alıyor götürüyor. Yemeklerini yedikten sonra içmeye gidiyorlar, bira onlardan kelimeleri alıp götürüyor. Sonra kaldıkları otelinde aynı olduğunu öğreniyorlar, sarhoşluk onları sarı saçlı adamın odasına götürüyor. Birbirilerine duydukları zevk ve arzu, onları birbirine dokunmaya itiyor. İkisi de o gece, günah olduğunu bile bile cehenneme emin adımlarla gitmişlerdi. Tenleri üzerine inlemiş, her dokunuşla yanmışlardı.
Beraber paylaşılan bir gün ardında, Japonya'dan Kore'ye dönene kadar birbirleriyle iletişim halinde kalacaklarının sözünü vermişlerdi. Tam yedi gün boyunca, beraber dava için mahkemeye gitmiş, geceleri ise beraber yanmışlardı. Her gece bu son deseler de, tenleri birbirini çağırıyordu. Bunun artık durması neredeyse imkansızdı.
Kore'ye gidecekleri zaman, telefon numaralarını silmişler ve Kore'de görüşmeyeceklerine karar vermişlerdi. İkisi içinde zor olacaktı ama karar verilmişti bir kere.
Kore'ye dönünce iki adamında hayatları aynı boşlukla devam etti. İkisi de farklı bürolarda avukattı. Birbirilerine bir daha rastlamadılar. Hayatlarına yeni insanlar girdi, yeni tenlere dokundular ama aynı ateşi hissetmediler. Birbirilerini düşünmeyi de asla bırakmadılar, her yeni günde, ikisininde kulakları mutlaka çınlardı.
Yine yeni bir davada, iki adam birbirilerini karşı karşıya görünce, şaşkınlıktan ve mutluluktan öylece kalmışlardı. Dava biter bitmez, ortak bir noktada buluşup normal bir şekilde konuşmuşlardı. Birbirlerine çekimleri çok fazlaydı, üstlerinde takım elbiseleri varken bile tenlerinin birbirini çağırdığını hissediyorlardı. Ve tenlerini dinlediler. İki ayın ardından yeniden tenlerini buluşturdular. Bu haz bambaşkaydı, diğer insanlarda belli etmiyordu kendini.
İki adam sabahında ne kadar aptal olduklarını, neden Kore'ye gelince konuşmama kararı aldıklarını sorgulamışlardı. Siyah saçlı adam, sarı saçlıyı randevuya çıkarmak istediğini söyleyince ilişkilerinin böylece başlayacağını müjdelemiş oldu.
Park Jimin ve Min Yoongi, tam olarak üç yıl boyunca çıkmışlardı. Yirmi üç yaşlarından başlayıp birbirlerinin yirmi altı yaşı olmuşlarda. Bir çok mutlu anı, sinirli kavgalar, duygusal anılar, ateşli sevişmeler. Üçüncü yolun sonunda neredeyse evlenilmesi beklenen bir çift olmuşlardı. Aynı eve taşınmışlardı, Jimin'in evinde yaşıyorlardı. Eve giren maaşı beraber yiyorlardı. Evin deposunda şarap mahzenleri vardı. Kendilerine ait yatakları ve her güne özel çarşafları vardı. Her güne özel çarşafları vardı, çünkü her gün değiştirmek zorunda kalacakları bir gece geçiriyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Six Steps To Handle A Breakup.
Fanfiction[break up au] yoonmin i wish that you could love me just like yesterday, don't let go of this hand ever again. başlangıç: 09.07.2019 bitiş: