[medya; akmu- how can i love the heartbreak, you're the one i love]
step 1; kabullenmeme sendromu
Kış ayında hafta bir açığa çıkan güneş, o gün Min Yoongi'nin açık unuttuğu perdesinden sızarak yüzüne vurmuştu. Yoongi'ye göre Jimin gittiğinden beri hayatına güneş doğmamıştı ama bütün yüzüne doğru doğmuştu. Yoongi küfür ederek yataktan kalkmış, perdeyi neredeyse yırtacak derecede güçlü çekmiş ve geri yatağa yatmıştı. Ama çoktan lanet bir şekilde uyanmıştı, geri uyuyamazdı. Aslında yatakta başka bir sıcaklık olsa çoktan onu kollarıyla sarmalamış ve uyuması için kulağına fısıldamıştı. Yoongi yeniden küfür etmişti.
Yatakta yan dönerek yanına bakmıştı. Bomboştu. Soğuktu. Elini çarşafta boylu boyunca gezdirmişti. Onu özlüyordu. Her sabah. Her akşam. Her gün. Yoongi, Jimin'e bu kadar alıştığını fark edememişti. Onun gideceğini düşünememişti. Park Jimin onu hazırlıksız yakalamıştı.
Telefonunu dağınık yatakta aramış ve bulduğunda ise günlük bir işiymiş gibi Jimin'i aramıştı. Ama Jimin yine cevap vermemişti. Park Jimin, sabah ve akşam Yoongi aradığında açmıyordu ama öğle vakitlerinde aradığında açıyordu. Bunun nedeni ise Yoongi sabah ve akşam aradığında boş yapıyordu ama öğlen aradığında cidden arama sebebi oluyordu.
Yoongi telefonunu cebine atarak mutfağa ilerlemişti. Ne kahvaltı hazırlayacak ne de yiyecek hali vardı. Kahvaltıları birlikte hazırlayınca zevkli oluyordu, beraber masaya oturup yiyince güne güzel başlıyordu. Park Jimin, yoktu. Masada bir tabak, bir çatal eksiği vardı Yoongi'nin. Gözleri onu burada arıyordu. Şu an, kendine özel aldığı mor önlüğünü beline takmış pankek yapıyor olabilirdi. Yoongi'de arkasından sinsice yaklaşıp kollarını onun beline dolardı ve onu korkutmanın zevkini yaşardı. Ensesine öpücükler kondurup sabah muhabbetlerini yaparlardı. Bunun yerine, Mutfak boştu.
Yoongi kendini salona atarak üçlü koltuğa yatmıştı. Koltuğun kenarında Jimin'in küçüklük battaniyesi vardı. Onu eline alarak üzerine örtmüştü. Hala Jimin gibi kokuyordu. Kötü bir uyanış geçirmişti ama şimdi Jimin'in kokusu etrafındayken geri uykusuna dönebilirdi.
.
"Min Yoongi." evin içinde yankılanan yüksek sesle Yoongi, koltukta kıpırdandı. Yüksek sesten dolayı yüzünü buruşturdu. Kapının vurulma sesi de geliyordu. "Evde olduğunu biliyorum." tanıdık, gıcık sese karşılık gözlerini açmış ve koltuktan kalkmıştı. Kapıya yönelip sinirle kapıyı açmıştı.
"Kapıyı götüne sokmak istiyorum."
"Günaydın." Kim Taehyung az önce bas bas bağıran o değilmiş gibi kocaman gülümsemiş ve Yoongi'ye yana iterek içeri girmişti. "Nasılsın?"
"Sanane. Siktir git, evden." Yoongi'nin huysuz sesi Taehyung'ı hiç etkilememişti. Taehyung montunu çıkarıp atkısıyla beraber koltuğa fırlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Six Steps To Handle A Breakup.
Fanfic[break up au] yoonmin i wish that you could love me just like yesterday, don't let go of this hand ever again. başlangıç: 09.07.2019 bitiş: