Benim yaşımdakiler hayatı öğrenirken, ben unuttuğum ve yaşayamadığım hayatın tebessümünü öğrenmeye çalışıyordum.
Ben Kumsal Dolunay. 18 Yaşında hayatta hiç bir zorluğu olmasa da kendi kendine zorluk yaratan psikopat bir kızım. Psikopatlığım sınırlıdır. Bir o kadar da eğlenceli ve esprili bir insan olsam da,yaşadıklarımı gözümün önüne getirmemem için hayatımın ilk 5 senesine kör olmam gerekiyordu sanırım....
Doğduğum ilk 5 sene hayata küstürmüştü. Doğuştan bir pişmanlıktı sanırım bu. Herkes benim adımı koyma heyecanında iken hayatımıza giren bir kadın...
Ela Duman...
Babamın iş yerinde çalışan bir asistanmış kendisi. Anlattıklarına göre öyleymiş. 18 yaşımda olsam da kimse bana bir şey anlatmıyordu. Çünkü istemiyordum. Ne ''baba'' kelimesinin kendimde neler çağrıştırdığını, ne de babasız büyümenin en kötü duygularını tekrar hissetmeyi.
Doğduktan 5 sene sonra annem babamın onu aldattığını bile bile katlanmış babama. Ama 5 yaşıma geldiğimde babam daha da ileri gittiği için ayrılmaya karar vermişler. Babamı her ne kadar görsem de hatırlamıyorum. 13 senedir babasını görmeyen bir kızdan beklenilen davranışta bu değil midir zaten?
Önemli olan babamın gitmesi değildi. Çünkü o yaşımdaki aklımla babam tekrar gelicek sanıyordum. Sanmamla kaldım. Evet o bir daha gelmedi. Sadece babam gelmemiş olsaydı keşke...
Üçüncü sınıfa giderken,yani 9 yaşındayken eve geldiğimde hep kapıda beni karşılayan kadını,annemi görememiştim. Karşımızda oturan komşu teyzeydi. Ne olduğunu anlamadığım bir şekilde durumu anlamak için ayakkabımı çıkartmaya bile gerek duymadan evi gezmeye başladım. Mutfağa gittim ilk önce...kimse yoktu. Banyoya,tuvalete baktım ilk önce. Her yeri gezdim ama annemi bulamıyordum. Salonun kapalı kapısına çarptı gözüm. Açmayı denedim. Kilitliydi.
-Neden kilitli burası? Annem uyuyor mu yoksa? Hem sen neden ağlıyorsun teyze?
Cevap vermeyince sesimi daha da yükselttim. Sırtımdaki ağır çantayla yere yığıldım birden.
-Kapıyı aç!
Daha fazla ısrarlarıma dayanamayan kadın kapıyı açtı. Çantamı yere bırakıp ayağa kalktım ve kapıyı açtım.
Yerde duran avizeye baktım ilk önce. Annem bunu çok severek almıştı. Kırıldığına üzülsem de tepki vermeden biraz daha ilerledim. Yerde yatan annemi bulmuştum.
-Annem uyuyormuş işte neden açmadın ki kapıyı?
Dedim fısıldayarak.
Annemi uyandırmaya çalıştım:
-Anne ben geldim. Neden uyanmıyorsun? Anne? Annecim hadi kalk.
Çocuk aklı işte. Kim derdi ki annen öldü... Ve Kumsal buna inanır mıydı ki?
Annemin beline kadar uzanan saçları yerde yanına uzanmıştı. Olayı tam anlayamasam da teyzenin ağlamasından biraz anlamaya başlamıştım. Annemin saçlarının içine elimi daldırıp çektim yavaş yavaş. Elindeki kağıdı merak ediyordum. Yavaşça çektim yırtılmaması için.
''Şimdi gidiyorum ama bir gün buluşacağız kızım. Sakın ağlama,üzülme ben seni hep görüyor olacağım.''
'Babam bıraktı. Annem de bıraktı hepiniz aynısınız ikinizden de nefret ediyorum.'' düşüncesiyle ağlarken bilmiyordum o zaman annemin neden intihar işine kalkıştığına... Ta ki 12 yaşıma kadar. Evet annemin ölüm sebebini 6 sene önce öğrenmiştim. Ne kadar garip olsa da, ya da ne kadar geç olsa da... Ama sonuç olarak öğrenmiştim...
Annem babamın tehditleri yüzünden intihar etmiş. Annem eğer babamın dediklerini yapmazsa beni annemin elinden alacakmış. Ne kadar saçma değil mi? Bir babanın çocuğunu oyunlara dahil etmesi. Babamın dediği şeyler neler onu bilmiyorum işte. Ama tahmin edebiliyorum ki çok zor şeyler. Çünkü güçlüdür benim annem 4 sene babasız bir çocuk büyütmenin,tek başına çalışıp hem ev hem okul masraflarını karşılamanın duygusunu tatmış güçlü bir kadın. Benim için ve tüm sevdikleri için elinden gelen her şeyi yapabilecek bir kadındır benim annem. Benim yokluğuma dayanamama korkusuyla intihar etmiş. Annemin ölümünden bir hafta sonra babamın ölüm haberi geldi. Annemin yokluğuna üzülüp öldüğü iddia ediliyormuş. Kaç senedir umrunda olmayan eşi ve çocuğu için üzülüp ölecek bir adammış benim babam da. Haberim yokmuş. Ama babam adam mıymış? Onu kimse bilmiyor. Annemin ölümüne sebep olan o adamdan sonra hayattaki hiç kimseye genel olarak erkeklere güvenim kalmamıştı. Esirgeme kurumunda bir ailenin beni alıp okutmasıyla geçmişti 2-3 senem de.
Beklediğim gün geldi ve bir aile sahiplenmişti beni. Çok iyilerdi ama bir çocukları vardı. 2 yaşında ve büyüdükçe o evde dışlandığımı hissetmeye başladığım günden yani 16 yaşımdan beri ayrı bir evde yaşıyordum.
2 yıldır kendi simsiyah dünyasında yaşayan Kumsal Aydın, hayatının geri kalanını güvensizlikle geçireceği için endişe etse de,karşısına kimlerin çıkacağı belli değildi. Ama elbette belli olacaktı.
♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN TEBESSÜMÜ
Teen Fiction''Gülmeyi unutanlar...'' ''Dünyanın en masum kavramı gibi gözüksede...'' ''Her şey iki kelimeden ibaretti.'' ''Ve sonsuzluk şimdi başladı...'' ''Sen Kumsal Dolunay, Barış Aydın'ı kalbinin en derinlerinde görmeyi kabul ediyor musun?'' ''Masal Şimdi...