Merhaba ben Jessica. Okulun en güzel, en popiler kızıyım. Tüm erkekler peşimden koşar. Ama ben hiç birisine yüz vermem. Çünkü hepsi bana ucuz gelir. Ve neredeyse hepsi aynı. Okadar sıkılmıştım ki bu ilgiden, kendimi öldürmeye bile kalkmıştım. Okadar erkek peşimden koşuyor, ama ben 16 yaşında olduğuma rağmen hala bir erkek arkadaşım olmadı. Daha doğrusu ben istemedim. Öpüşmek nedir, el ele tutuşmak nedir bilmiyorum. Istemiyorum da. Iki tane sürtük arkadaşım var. Emily ve Marry. Ikiside sarışın bir ben esmerim. Saçlarımın yanını kazıtmıştım. Kalçama kadar gelen saçlarımı kesmeye kıyamadığım için sadece yanını kazıtmıştım. Gözlerim ela renginde. Gülünce sağ yanağımdan kocaman bir gamze çıkıyor. Ve genelde erkekler o gamzemi seviyor. Geçenlerde yine klasik bi okul günü. Kantinde bizim kızlarla oturuyoruz. Hiç bir hoca bana karışamıyor çünkü, okulun sahibi babam. Okulun ortasına sıçsam hiç bir hoca ağzını bile açmaz. Aksine "Aferin Jessica" derler. Bacak bacak üstüne attım, bir sigara çıkartıp yaktım. Ve kapıdan o girdi. Okadar yakışıklıydı ki tüm kızlar ona bakıyordu. Belli ki yeni gelmişti. Uzun boylu, esmer, saçlarının yanlarını kazıtmıştı. Dapdar kot pantolon, üstüne siyah bir t-shirt giymişti. Ağzımın suyu akmıştı. Hemen yanına gittim.
"Merhaba, ben Jessica. Ama kısaca Jess diyebilirsin :)"
"Merhaba, ben Chris. Memnun oldum. "
Dedi ve gitti. Elim havada kalmıştı. Okadar sinir olmuştum ki şuan ona tecavüz edip, gelinlik giydirip, gözlerini kaşıkla oyup, çalılıklara atabilirdim. Nasıl olur? Hiç bir erkek beni reddedemez. İmkansız!