Miraculous: Death Note

"Ş(h)inigami"

Kafamı onaylarcasına salladıktan sonra elini çekti. O kadarda korkunç değilmiş aslında. Kawaii

"S-sen nesin böyle? "

"Ben Plagg."

"Plagg mı?  İsme bak dhxbdhdh"

"Çıkardığın o garip ses ne lan?"

"Cahıllar bilmez. Bana cevap ver. Nesin ve niçin geldin? "

"Ben bir Shinigamiyim. Yani Ölüm Meleği. Canım sıkıldı defterimi atayım dedim. Çok eğlenceli olacağına benziyor..."
"Şinigami? Peki... Bu defter ne işe yarıyor?  Matematik problemleri falan mı var?"

Defteri açtım. Isimler vardı. Hiç beklemediğim şey karşısında yüzümü buruşturdum. Defteri ona uzatarak:

"Al defterini ve git. Çok işim var. Sadece isimler yazan bir defter ile saçma sapan şinigamisiyle uğraşamam."

Kocaman bir kahkaha attı. Bana sinsice sırıtmaya başladı. Bu tam bir baş belası...

"Siz insanlar hep aptal mısınız? Sen artık o defterin sahibisin. Ve bende o defterin ölüm meleği olduğum için onun olduğu yerde olmak zorundayım. Yani seninle birlikte..."

" Benimle gelemezsin. Babam bizi görürse biterim..."

" Deftere dokunmayan hiç kimse beni göremez insan. Şimdi sus ve bana yiyecek bir şeyler ver."

"Test alacam ben"

Sokaktan çıktım. Bazen arkama bakıyor , beni gerçekten takip mi ediyor kontrol ediyordum. Evet , peşimde dolanıyor... Başıma bela aldım o deftere hiç dokunmamam gerekti... Kırtasiyeye girdim. 16 tane yaşıma göre 8 tane ise gelecek yıl göreceğim derslere göre test aldım. Seneye göreceğim konuları bile çözüyorum. Benim içimde iyi oluyor seneye hazırlanmış oluyorum. Sizede öneririm.

  Parayı ödedikten sonra eve gitmek üzere dışarı çıktım. İş çıkış saati olduğu için çok kalabalıktı. Ama hiç kimse arkamda kendi halinde takılan gerizekalıyı görmüyordu...

Selam

Farkındayım çok kısa bölüm oldu.

Plagg'ı ciddi bir şekilde konuşmasını yazmak hiç kolay değil , fantay...

Tmm vrmyn sstm.