Annemin tepkisine karşı hemen kolumdaki serumları çıkartarak hastaneyi dolaşmaya başladım. Annem ne kadar arkamdan bağırsada duymamazlıktan gelerek koşmaya başladım. Heryerde michel'i arıyordum, Bütün odaların kapısını açarak ''MİCHEL!'' diye bağırıyordum onu o kadar merak etmiştim ki ne yapacağımı bilmiyordum.
Hastanenin kapısından çıkmayı başarmıştım. Ayağımda ne ayakkabı var nede çorap. taşlara basarak yerdeki cam kırıklarına basarak koşuyordum. ona ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
Hava karamıştı ne yapacağımı bilmiyordum.en sonunda bir sokakta durmuştum gökyüzüne bakarak bağırıyordum
'' Nerdesin michell! ''
Yere çöküp ağlamaya başladım, hiç iyi değildim ayaklarım cam kırıklarından dolayı kesilmişti. canım çok yanıyordu. ayağa kalkıp yavaşça yürümeye başladım. Ayaklarım uyuştuğu için artık acımıyordu. micheli çok özlemiştim biz aynı yerde kaza yaptık aynı hastanede olmamız gerekiyordu. n'oldu ona n'oldu seni şimdiden çok özledim...
Sahile çıkmıştım burası daha önce hiç görmedğim bir sahildi. hiç kimse yoktu. sadece denizin dalga sesleri vardı beni biraz sakinleştirebilirdi. Bankların birine oturup gözlerimi kapattım sonra yanımda birisinin oturduğunu hissetim. Anında gözlerimi açtım. Yanıma bir teyze oturuyordu.
''Ayakların kan içinde, bakmama izin ver'' çok masum bir yüzü vardı başka çarem olmadığı için ayaklarımı gösterdim. Kadın çantasından alkol, pamuk ve bant çıkardı.
''şimdi ayağına biraz alkol dökeceğim canın yanacak ama...''
''Olur çok teşşekür ederim.'' Alkolu döktüğünde öyle bir çığlık attım ki..
Gözlerimi açıp kapatana hızlı bir şekilde bitirmişti.
''Senin ne işin var bu saate bu sahilde kızım?''
''Uzun hikaye teyzecğim herşey için teşşekürler.'' Ayağa kalkıp topallayarak yürürken kadın hiç az önceki sesine benzemeyen bir sesle
''NEREYE GİDİYORSUN JENNA! BENİ BURDA BIRAKIP NEREYE GİDİYORSUN!'' neler oluyordu böyle. Çok sakin bir şekilde arkamı döndüğümde dibimde alex belirmişti ve teyze yerde bembeyaz bir şekilde yatıyordu.
''SIRA SENDE JENNA!'' Tanrım! neler olmuştu 2 saniyede, hemen koşmaya başlamıştım daha yeni sarılan ayağım koştuğum için daha beter acıyordu koşarken ''İMDAT! KİMSE YOK MU?!'' DİYE BAĞIRIYORDUM.
''ALEX! NE İSTİYORSUN BENDEN BIRAK PEŞİMİ!''
''KOŞAN SENSİN JENNA BEN SADECE YÜRÜYORUM.'' Durmak zorundaydım daha adım atacak halim kalmamıştı. yere çökerek ağlıyordum. başımda alex vardı saçlarıma dokunarak
''Ah jenna seni düşünmeyen bir çocuk için kendini ne hallere sokuyorsun peki sana soruyorum;değdi mi jenna?''
''SENİ AŞŞAĞILIK HERİF! NE YAPTIN MİCHEL'E SÖYLE!!' Ayağa kalkıp ona vururken bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
''Ama soruya soruyla cevap veriyorsun olmadı böyle. Jenna? sen ağlıyor musun? jenna... jenna... ağlama n'olur ağlama'' durduk yere ağlamaya başladı. az önce kahkaha atan adam şimdi ağlıyordu. artık ağlamaktan vücudum halsizleşmişti. derin nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.
''Bak ne diyeceğim, seni michel'in yanına götüreceğim o zaman ağlaman geçer mi?''
''Biliyordum sen yaptın sen herşey senin planındı!''
''Hadi gidelim jenna ''
''Seninle bir yere gelmiyorum aşağılık herif'' tek hamlede beni sırtına almıştı koşarak beni arabanın yanına getirmişti beni sırtından indirerek kapıyı açtı
''Hadi bin'' tek kelime dahi etmeden arabaya bindim. o kadar hızlı sürüyordu ki midem ağzıma gelmişti. ani fren yaparak ''İşte geldik!'' hemen arabadan inerek nereye geldiğimize baktım. çöküntü bir evin önüne gelmiştik.
''Sevgili michel'i görmeye hazır mısın jenna?'' kapıyı açtığında içrei girip michel'i aramaya başladım ve odaların birine girip baktığımda michel yerde baygın bir şekilde yatıyordu.
''Michel!! sana n'oldu böyle michel ses ver n'olur michel n'olur...''
''Küçük hanım bakın michel gayet iyi''
''SEN BİZDEN NE İSTİYORSUN LANET OLSUN! NE YAPTIK BİZ SANA NEDEN BİZİMLE UĞRAŞIYOSUN NEDEN!''
''Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun aa doğru, Bence öğrenmenin vakti geldi jenna ha ne dersin?''
''Neyin vakti geldi ne diyorsun sen?''
''HAZIR MISIN''
''Ne söyliyceksin?''
''DİNLE BİZ HEPİMİZ BİRER ''VAMPİRİZ'' Anladın mı? VAMPİR! Ve sorun şu senin kanının kokusu bu kasabanın hiç kimsede yok. Senin kanın eşsiz,o kadar güzel ki ahh... jenna sana zarar vermek istemiyorum.
''Yeter artık dinlemek istemiyorum''
''Bilmek zorundasın'' arkadan sesler gelmeye başlamıştı. AA! gelenler jason ve marktı ahh Tanrım sonunda yetişebilmişlerdi kafamda yanıtlanack çok soru vardı.
''Sen çok olmaya başladın alex çok saçmaladın'' dedi mark
birbirleriyle kavga etmeye başlamışlardı, ama michel hala uyanmamıştı maria ve anna gelmişti beni çökük evden çıkardılar ben çığlık atıyordum.
''İÇERİ GİRELİM NOLUR MİCHEL ORDA ONU ÇOK SEVİYORUM ONA ZARAR GELMESİN NOLUR SİZİNKİLERDE İÇERDE NOLUR YALVARIRIM ONLARI KURTALIM NOLUR NOLUR...''
''Sakin ol jenna onlara bişi olmaz hadi eve gidelim bugün çok şey yaşandı zaten''
''Sen nerden biliyorsun sana ben bişey anlatmadım yoksa alexin dedikleri doğru-''
''Jenna , iyi değilsin işte bize gidelim artık kendine gelirsin hava soğudu zaten''
''Tamam'' anna'nın evine gitmiştik. kahve yapmışlardı üzerime pijamalarla sakinleşmeye çalıştım. Çok halsiz ve yorgun olduğum için hemen uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN VAMPİR
VampireJenna lewis küçük bir kasabada yaşayan güzel ve zarif bir kızdır ince beli, kahverengi saçları, yeşil gözleri ile dikkat çekmektedir. Ama sadece güzelliğini mi ?