Hoş geldiniz. Başlangıç tarihi alalım o zaman^^
Ama canını yakmış olması demek değildir ki öleceksin. Ayağa kalkmalı ve denemelisin, denemelisin, denemelisin.
Pink-Try(Bölüm şarkısı medyada, keyifli okumalar!)
Soğuk.
Çok soğuk.
Tepede güneş var. Ama yine de soğuk.
Güneş parlıyor. Ama yine de soğuk.
Etrafta çınar ağaçları. Kocaman bir bahçe. Renk renk çiçekler. Huzur.
Ama yine de soğuk."Anne?" Fısıltım güne karışmıştı. Güneş onu yutmuştu. Çiçekler kollarını açıp sarıldım diye kandırarak onu boğmuştu.
"Biriciğim? Senin yatağında olman gerekmez mi, saat daha çok erken.."
Düşüncelerim de çiçekler gibi beni boğmaya çalışıyordu. Dudaklarım titredi. "Üşüdüm anne."
Yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile bana doğru yürürken ben durup onu bekledim. Gelirdi o, hep gelmişti.
Sağ elimi kaldırarak gökyüzünde parıl parıl parlayan güneşi gösterdim. "Tepede güneş var..."
Annem kafasını salladı. Devam etmem için bana fırsat verdi. Hissetmişti cümlenin sonunda üç nokta olduğunu. Hep hissederdi.
"Ama çok üşüyorum, anne. O beni ısıtmıyor."
Dizlerinin üstünde çöktü ve önce yavaşça başımı okşadı. Sonra küçük ellerimi ellerinin arasına aldı. Ellerim kaybolmuştu adeta.
"Bazen güneş seni ısıtmaz, biriciğim." Durdu. Temiz havayı içine doldurdu. Altın sarısı saçları ılık esen rüzgarda havalanmıştı. Tek eliyle onları düzeltti ve devam etti. "İçin üşüyorsa güneşin gücü seni ısıtmaya yetmez."
"Peki ne ısıtacak beni?" diye sordum. Dudağımı sarkıtmıştım. Isınmak istiyordum bir an önce. Soğuk kötüydü. Özellikle çocukların elleri hiç titrememeliydi. Minik bedenleri sadece sevgiyle sarmalanmalıydı. Tek savaşları oyuncak bebekleri veya arabaları arasında olmalıydı. Kötü kalpli canavarlar onlara bulaşmamalıydı.
"Güneşten daha güçlü olan ne olabilir ki?" diye mırıldandım.
Güneş... Bizim en büyük sandığımız dünyadan bile büyük. Tüm dünyanın ışık ve ısı kaynağı. Beş yaşındaki Şafak'ın kafası bunu almıyordu.
Annem yine bana zaman tanıdı. Her zaman düşünmem için o süreyi verirdi. Bazı şeyleri kendim keşfetmem gerektiğine inanıyordu. Omuz silktiğimde anlatma sırası artık ondaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA DELİK
FantasyKalbi delik bir adamın şifası mıydı? Yoksa bunların hepsi bir oyundan mı ibaretti? Var mıydı yok muydu? Şifaydı ama kendine zehirdi. Kendi kendini öldürüyordu. *Fantastik olaylar içermektedir.