Flash Flash! It's Love [JenSoo]

1》Yepyeni bir gün

Not :  Şarkılı sahneyi okuduktan sonra medyadaki videoyu muhakkak izleyin. Ama tercihen fice başlamadan da izleyebilirsiniz. Medyada La La Land - Another day of sun. (Şarkı sözlerini çoğunlukla değiştirdim)

Sıcak bir gündü, güneş her zamankinden daha sarıydı. Yakıcı atmosfer insanları normal şartlarda bile bunaltabilecekken, kalabalık bir insan topluluğu, ayrıca bir türlü ilerlemeyen trafiğe de maruz kalıyordu.

Belki de Seul'de o ana kadarki en sıkışık trafikti, bilinmez. Biraz mübalağaya başvurur isek, bu trafik kuyruğunun Çin Seddi'ni anımsattığını söyleyebilirdik.

Kırmızı bir araba, sarı bir araba, üstü açık bir araba, külüstür başka bir araba...Eh, saymaya çalışmaksa yıldızları saymaya benziyordu. İmkânsızdı.

Ve, bu zor şartları bir de bireylere göre değerlendirirsek, mesela acil işi olanlara, iş tamamen katlanılamaz bir hâl alıyordu. Kuyruğun en arkasındaki araçlardan birinde oturmaktaydı böyle aceleci biri. Leopar desenli bir şapka takıyor, durmadan kornaya basıyordu. Faydası yoktu gerçi.

Ve enteresan bir biçimde, kuyruğun öteki ucu bir masalın içine girmişti o an. Yeşil arabanın kapısı birden açılıverdi ve koyu kahverengi saçlı bir kadındı bu; gençti. Enerjik görünümüne uyum sağlayarak, oracıkta dans etmeye başladı. Bununla beraber bir müzik sesi doldurdu ortamı, kimse nereden geldiğini bilmiyordu. Kahverengi saçlı olan ise hem dans ediyor hem de şarkıyı söylüyordu.

"O günü düşünüyorum...
Onu bir otobüs durağında terk etmiştim
O çok tatlıydı ve aşkımız gerçekti
Ama yine de yapmam gerekeni yaptım
Çünkü biliyordum..."

Kâh araçların arasına sarkıyor, kâh geri dönüyor ve saçlarını savuruyordu. Bu çekici dansı büyük bir zariflikle yaptığından, kelimelere dökme mevzusunda zorluk çıkarıyordu.

Az sonra bu dansın büyüsüne başkaları da kapılmıştı. O bunalmış insanlar, kahverengi saçlı kadının şarkısının ve dansının havasını kolayca yakalayabilmişti. Kadının etrafında birkaç kişi vardı dans eden. Gülümsedi ve şarkıya devam etti.

"Eskiden bazı günlerde
Gömülürdük koltuklarımıza
En sevdiğimiz idol, TVde
Kpop'ın o ışıltılı dünyası
Beni içine alırdı."

Bu sırada bir el dokundu omzuna, müzikal başlamadan evvel yanında oturan siyah saçlı kadındı bu. Tüm ciddiyetini bir kenara bırakmış bir çocuk gibi gülümsüyordu. O da kapılıvermişti müziğin ve dansın büyüsüne. Başladı kendi türküsüne. Ama ritmi bozmadan, fazla uzaklaşmadan...

"Cebimde yokken beş para
Atladım otobüse ve geldim buraya
Başaramadıysam da tutunuyorum hâlâ
İster deli de ister cesur bana
Bekleyip göreceğiz"

Birkaç küçük adım attı, en az ilk kız kadar zarifçe. Sonra daha çok kişi indi arabasından. Katıldılar eğlenceye. Yine de en önde kahverengi saçlı olan o ilk kadın vardı.

"Bu uyuşuk kasabada
Oturacak birgün
Televizyonun karşısına
Görünce suretimi,
Hatırlayacak tanıdığını bir zamanlar beni"

Siyah saçlı olanın aksine daha özgürdü dans hareketleri. Daha uzaklara süzülüyor ama sonra bir şekilde, arabasına yakın durmayı da başarıyordu. Derken etrafındaki tüm araçlar boşalmıştı. Kuyruğun ön taraflarında bir cümbüş vardı. Hep beraber söylediler,
"Tırmanacağım yükseklere
Ulaşacağım göklere
Kovalayacağım parlayan tüm ışıkları
Ve seni yüzüstü bıraktıklarında
Dikileceksin ayağa
Çünkü sabah olduğunda
Yepyeni bir gün demektir"