Yaklaşık altı saattir aynı odadaydım ve saçlarımdan daha dağınık olan düşüncelerimi bi nebze olsun davadan uzaklaştıran, kapıdan gelen anahtar sesiydi. Elimdeki kahve fincaını, kafamı uzun süredir kaldırmadığım çalışma masama usulca bıraktım. Kapının açılma sesini duydum ve içeriyi Dolunay'ın yorgun sesi doldurdu:
-Yakamoooz, ben geldim.
Güç bela ağzımı açarak cevap verdim:
-Çalışma odasındayım.
Dolunay içeri girdi ve siyah deri koltuğa yayıldı.
-Hala mı?
Ve devam etti:
-Yakamoz tam 6 saattir bir kalp ameliyatındayım ve evden ayrılırken de sen bu odada çalışıyordun.
-Olmuyor Dolunay. Olay mükemmel bir şekilde oturuyor, kanıtlar da olayla uyuşuyor ama o adamda kötü bir şeyler var, hissediyorum.
Dolunay yorgun gözlerle bana baktı ve:
-Sen hissediyorsan mutlaka ters bir şey vardır.
Gülümseyerek cevap verdim:
-Keşke HSYK da bana senin kadar güvense?
Dolunay kahkaha atarak:
-Bak şimdi ben burada uyuyakalıyorum, sana da tavsiye ederim.
-Olmaz biliyorsun, takılınca takılıyor kafama.
Dolunay'dan cevap gelmeyince kafamı kaldırarak koltuğun olduğu tarafa baktım. Çoktan uyuyakalmıştı bile. En yakındaki battaniyeye uzandım ve Dolunay'ın üstünü örttüm. Yerime geri geldiğimde hala zihnimde tek bir düşünce dolanıyordu. Davada eksik bir şey vardı. Ne olduğunu bulacaktım, bulmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyal
Teen FictionKlasik badboy, mafya, aşk hikayelerinden sıkıldınız mı?Ya da apartman dairelerindeki sahte arkadaşlıklardan? O zaman bu hikaye tam size göre bu hikayede istemediğiniz kadar dostluk ve macera var . Hikayemizin iki başrolü bulunmakta ve bölümlerden bi...
