2.Bölüm:patronla tanışma.

742 22 2
                                    

-6 Ocak 2012-

 Son bir haftadır olduğu gibi karlı bir sabaha gözlerimi açtım ve hızla üstümü giyindim.Saçlarımı da pratik bir topuz yaptığımda okul yolu görünmüştü.Merdivenlerden aşağı inerken evde adımlarımdan başka ses yoktu.Okula kavgasız,gürültüsüz gidebildiğim sayılı sabahlardan birindeydim ve bu gerçekten şaşırtıcıydı.

Hemen kalın kaşe kabanımı ve dizlerime uzanan biraz yıpranmış çizmelerimi ayağıma geçirdim.Dün geldiğim kestirme yoldan otobüs durağına giderken onu tekrar görürüm düşüncesiyle etrafıma bakındım ama sokakta benden başka kimse yoktu.Nedense içime bir rahatlık hissi doğmuştu.Belkide beni bu halde yavru bir köpeğin bile görmesini istemediğim içindi.Emin değilim.

Otobüse bindiğimde insanların tuhaf bakışlarına aldırmadım.Bu artık günlük rutinim haline gelmişti.Ne kadar çirkin ve paspal olduğumu bende biliyordum ve bunun için yapabiliceğim hiçbirşey yoktu malesef.Kendi DNA'mı değiştirme gibi bir yeteneğe sahip değildim.

Otobüs okulun tam önünde durduğunda sevinçliydim çünkü normalde durduğu yerden okuluma 20 dakikalık yürüme mesafesi bırakıyordu.

Koşan adımlarla okulun büyük bahçesine giriş yaptım ve etraftaki irili,ufaklı balerin heykellerine çarpmamaya özen göstererek soyunma odasına doğru koşturdum.Emektar ve eskimiş zavallı kotumu çıkarıp yerine siyah bir tayt giydim.Aceleyle siyah çizmeleri çıkarıp bale ayakkabılarımı da giydim ve ayaklarımı esnettim.

Salona gittiğimde herkes yerini almış görünüyordu.Bayan Jenkins gözlerine beni kestirince hızlı adımlarla yanıma geldi.

´´Geç kalmanızın açıklaması nedir bayan Julian?''

´´Gerçekten çok üzgünüm bayan Jenkins.Birdaha olmaz efendim.''

´´Öyle olmasını dileyelim bayan Julian.Öyle olmasını...''

Evet okulda burslulara pek iyi gözle bakılmıyordu ve altın kızda olduğum söylenemezdi.En çokta bayan Jenkins'in gözünde.

Topuklu ayakkabıların ince parkede çıkardığı ses dikkatimi dağıttı ve kızları etrafına toplayan bayan Jenkins'e yöneltti.Hemen Madison'ın yanında yerimi aldım.

´´Kızlar size iyi bir haberim var.Biliyorsunuz heryıl eyalette farklı şehirlerden gelen öğrenciler kuğu gölü balesini canlandırıyor.Bu sene bu şeref bize bahşedildi.Bu görevi en güzel şekilde yerine getireceğimize inanıyorum.''

Gözlerini tek tek yüzlerimizde gezdirdi ve onaylayan bakışlarımızı görünce konuşmasını sürdürdü.

´´Şimdi yardımcı olması adına size kuğu gölü hikayesini anlatıcağım.Dikkatli dinleyin.Prens Siegfried, sarayında 21. yaş gününü kutluyordur. Herkes dans ediyor, genç kızlar ümitsizce Prens'in dikkatini çekmeye çalışıyorlardır. Prens'in annesi de oğlunun artık evlenme yaşının geldiğini söyler durur. Prens, okunu, yayını alıp, arkadaşlarıyla ava gider, arkadaşlarının önünde yürüyen Prens zarif kuğuların yüzdüğü güzel bir göle rastlar. O sırada başında taç olan çok güzel bir kuğu görür. Kuğu akşam olunca çok güzel bir genç kıza dönüşür. İsmi Odette' dir. Kötü bir büyücü onu ve kız arkadaşlarını kuğuya çevirmiş, gölün sularıysa onlar için ağlayan ailelerin gözyaşlarından oluşmuştur. Büyüyü bozacak tek şeyse, bir erkeğin ona tüm kalbiyle aşık olmasıdır. Tam Prens, Odette'e aşkını söyleyecekken, büyücü gelir! Odette'i elinden alır ve kuğulara yüzmelerini emreder. Ertesi gün yaş günü kutlaması devam ederken, Prens'in annesi oğluna kızlardan birini seçmesini ister. Prens'in aklıysa Odette'dir, ama yine de annesinin hatırına kızlarla dans eder. O sırada büyücü kendi kızını büyüyle Odette'e benzetmiştir ve dans salonuna getirir. Prens kıza hayran kalmıştır. . Olanları bilmeyen Odette ise pencereden onları izliyordur. Prens, sahte Odette'e (Odil) aşkını ilan ederken, gerçek Odette, oradan kaçar ve tam o sırada Prens hatasını anlar. Odette'in peşine düşer. Odette üzgün üzgün göle gitmiş, diğer kızların yani kuğuların arasına karışmıştır. Prens, kızı bulur ve olanları anlatıp, kızın kendisini affetmesini ister. Tam o sırada kötü büyücü ve kızı gerçek, korkunç yüzleriyle oraya gelirler. Büyücü Prens'ten sözünü tutup, kendi kızıyla evlenmesini ister ve dövüşmeye başlarlar. Prens, Odile'le evlenmektense, ölmeyi tercih edeceğini söyler, ve Odette'in elinden tutup, birlikte göle atlarlar. Büyü bozulur ve kalan kuğular insana dönerler. Kötü büyücü ile kızını da suya atarlar, onlar da Prens ve Odette gibi boğulurlar. Kızlar, Odette ve Prens'in Kuğu Gölü'nün üzerinde Cennet'e doğru giden ruhlarını izlerler.''

Bayan jenkins anlatmayı bitirince herkesin yüzünde tek,tek gözlerimi gezdirdim.hepsinde bir hüzün ifadesi vardı.Bense sinirliydim.İnsanların zaten bu dünya'da üzülmeleri için yeterince sebepleri vardı.Bir süre kendi sorunlarından uzaklaşmak için hikayeler,kitaplar,masallar okuyorlardı.Onunda sonu mutsuz bitecekse bu insanlar nasıl mutlu olsundu ki...

''Evet kızlar neler yapabiliceğinizi görelim bakalım.Beyaz kuğu ile başlıyoruz.''

Ellerimi yukarı kaldırdım ve parmak uçlarımda yükselip pozisyon aldım.Bayan Jenkins ellerini şaklattığında hepimiz dansa başlamıştık.Gözlerimi kapattım ve müziğin bedenimin içinden akıp,kalbime ulaşmasına izin verdim.Bale benim için buydu.Kalbin,duyguların,aşkın dansı.

Müzik durduğunda son birkez döndüm ve bacağımla yerde bir kavis çizerek dansımı sonlandırdım.Bayan Jenkins bütün kızların yanlarına gidip dans ile ilgili değerlendirmelerini söyledikten sonra sona ben kalmıştım.Yavaş adımlarla yanıma yaklaştı.

´´Açıkçası sizden beklemediğim bir performanstı bayan Julian.Oldukça iyiydi.''

´´Teşekkürler efendim.''

 Aldığım övgü karşısında şaşırmıştım ama çok fazla umursamamaya karar verdim.Hepimiz bu sefer siyah kuğu için pozisyon aldığımızda bayan Jenkins diğerlerinde durmalarını işaret etti.

´´Hepiniz durun.Siyah kuğu'yu sizden izlemek istiyorum bayan Julian.Bakalım bunda da bir öncekinde olduğu kadar becerikli misiniz?''

derin bir nefes aldım ve içimde hiçbir zaman barındırmadığım karanlığı hissetmeye çalıştım.Müzik başladığında kendimde o gücü bulmakta güçlük çekiyordum.Beyaz kuğu'nun figürleri daha yumuşak,zarif ve safken,siyah kuğu'nun hareketleri baştan çıkarıcı,keskin ve karanlığı yansıtıyordu.Siyahın hiçbir tonunu tatmamış biri olarak çokta başarılı olduğum söylenemezdi.

Şarkının ortalarında dizlerimin üstüne kapaklandım ve başımı yere eğdim.Bayan Jenkins kulağıma eğildi ve kimsenin duyamayacağı bir sesle fısıldadı.

´´İşte bundan bahsediyorum İrina.Sende siyah kuğu'nun karanlığı yok.Asla başaramayacaksın.''

Göz yaşlarımı umursamadan dosdoğru salondan çıktım ve soyunma odasında kotumu ve çizmelerimi giydikten sonra kabanıma sarınıp okuldan çıktım.Bu haldeyken birde otobüsteki bakışları çekemeyeceğimden hafif adımlarla bara ilerlemeye başladım.Benim kaybetme,başarısız olma lüksüm yoktu.Çünkü ne bir multimilyarderdim ne de bana destek olan birileri vardı.Bu yolda tek başımaydım ve güveneceğim birtek kendim vardım.

Bara geldiğimde hemen tezgahın arka tarafına geçtim.kabanımı ve çantamı askıya astım.Ellerimi yıkayıp tezgahı temizleyecekkten Luke yanımda yerini aldı.

´´Sen patrona buzlu bir viski götür prenses ben buralara bakarım.''

´´Demek sonunda şu gizemli patronu göreceğim ha?''

Yarım ağız gülümseyerek karşılık verdi.Herkes arkadaştan öte olduğumuzu düşünüyordu.Kabul.Luke buz mavisi gözleri ve altın sarısı saçlarıyla gerçekten çekiciydi ama...sadece buydu.Haklı oldukları tek konu arkadaştan öte olduğumuzdu.Luke benim abim gibiydi.Hiç sahip olmadığım abim.

Hemen kaliteli bir viski şişesi kaptım ve kristal bardağı ağızına kadar doldurup buzluktan aldığım çok sayıdaki buzu bardağa boşalttım.Dizlerim titreyerek merdivenlerden yukarı çıkarken dolu bardak artık pekte dolu görünmüyordu.Kapıyı hafifçe tıklattıktan sonra kafamı yerden kaldırmadan içeri adımladım ve masaya doğru ilerdim.Başımı yavaşça kaldırdığımda ise gördüğüm gözlerle donakaldım.Şu anda hiçbirşey umrumda değildi.Ne yere yuvarlanıp tuzla buz olan bardak ne de aptal siyah kuğu...

----------------------------

ÖNEMLİ!

evet arkadaşlar özür dilerim.5 hikaye birden yazmaya çalışıyorum.Birdahaki bölümler daha sık gelecektir.Şimdiye kadar hiçbir hikayeye sınır koymadım ve bundan nefret ederim ama bugün birşeye tanık oldum.3-4 bölüm porno hikeyesi gibi hiçbir konusu olmayan bir hikaye 7.740 okuyucusu var ve inanılmaz bir vote sayısı.Bundan daha iyisini hak ettiğimi düşünüyorum çünkü bu bölümü 2 günde yazdım.+5 olursa sevinirim.yorumlarınızı bekliyorum.okuduğunuz için teşekkürler.

SİYAH KUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin