'Sabah gözüme tecavüz eden sinir bozucu ve terbiyesiz gün ışınları ile kalktım.' demeyi çok isterdim ama çalar saatim var.
Her sabah yaptığım gibi bu sabah ta günümün nasıl geçmesini istediğim planladım.Mesela bugün ilginç bir vakanın ardından ilginç bir ameliyata girebilirdim sonra öğlen Wilson'la öğle yemeği yerdik.Biraz klinikte biraz da odamda takıldıktan sonra Ashley ile alışveriş merkezine giderdik.Sonra eve gelip Merlin falan izlerdik.Ama büyük bir ihtimalle -ki bu %99,999.... gibi bir ihtimal-günüm böyle geçmeyecek.Çünkü -yine %99,999..... gibi bir ihtimalle- Ashley beni komşularımızla tanışıracak.İçten içe merak ta ediyorum aslında ,gece gece şen kahkahalar atıp beni uyutmamak için ayrı bir çaba sarfeden sevgili komşularımızı.
Aniden,tıpkı bir öküz edası ile odaya daldı ve tek çarem uyumuş numarası yapmaktı;
"Miranda!Hadi uyan!"(kafasına yastıkla vurur)"Hadiiiii ,kalk artık!" İnanır mısınız bilmem ama birden bire çalar saatimin sesini sevmeye başladım.
"Sesli düşünmeyi kes gerizekalı! ve buarada çok alındım..."
"Ash! özür dilerim o anlamda söylemek istemediğimi biliyorsun!"
"Hayır bilmiyorum"
"Şuan abarttığını biliyorsun ama değil mi?"yanağını gösterdi ve
"Bir öpücük karşılığında seni affedebilirim matmazel."kalktım ve yanağını çok sulu bir şekilde öptüm.
"Offfff." Güldüm o benim herşeyimdi.Adeta olmayaan kızkardeşim gibiydi.Her türlü konuda ona güvenebildiğim bir kız kardeş...
"Şimdiiiii sevgili komşularımızla tanışma zamanın!Hadi kalk bakalım aptak doktor!"
"Ash! istemiyorum komşuluk ilişkilerinden nefret ederim.Vıcık vıcık ,ıyyy!"
"Ama tanışmak zorundasın küçük baya......"
"Bana küçük bayan deme sakın! Aramızda sadece 2 yaş fark var!"
"Peki Küçük Bayan!"onun bu yaptığın karşılık olarak yaptığım tek şey göz devirmek oldu.Acaba komşularımızdan burada kaldığım sürece saklanabilir miyim?Belki öldüm sanarlar.Veya Ashley'nin paronayak bir şizofren olduğunu düşünürler.Bence gayet iyi bir fikir.
"En az yarım saat içinde aşağıda olmazsan,yukarı gelip kafanı kopartırım! Anladınız mı küçük bayan?"
"Anladım'yaşlı teyze'."Bana yastığı fırlattı.
"Seni pislik!"güldük ve odadan çıktı sonra geri girdi ve dedi ki; "kapıyı çarpmayı unuttum,üzgünüm"dışarı çıktı,kapıyı çarptı ve paldır küüldür merdivenlerden indi gerizekalı.Bende duşa girdim.Çıktıktan sonra üzerime Kolsuz t-shirtimi ve siyah patolonumu giydim.Saçlarımı kuruttum.Geçen hafta spreyle boyadığım saçlarımdaki boyalar akmıştı.Bu iyi.Çantamı aldım ve pencerenin önüne gittim.Perde ve tül kapalıydı,açtım.bugün hava güneşliydi.Keşke açmasaydım.Hayır.hayır o olamaz!Birkaç dakika birbirimize şaşkın şaşkın baktıktan sonra sırıtmsya başladı gerizekalı.Bende perdeyi koparacakmışçasına tuttum ve kapattım.Onu son kez bugün görecek olmayı planlıyorken,tülü her kenara çektiğimde onu görecektim.Lanet olsun sayın seyirciler!
Yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladım.Mutfaktan omlet kokuları geliyordu.Ashley'in Muhteşem omletlerinin kokusu.Şuan buna bile sevinecek halim yoktu.
Kahvaltıyı masaya kurmamıştı bu da demek oluyor ki bahçede yiyecektik.Ve br kez daha lanet olsun sayın seyirciler!
Mutfak masasındaki kahvaltı tabaklarını,yavaş yavaş bahçedeki masaya taşımaya başladık.Daaha ortalıklarda görünmüyorlardı.Ya niye öyle sırıtmaya başladıınz ki siz?Belki ben bahçede kedi vardır diye....
