4.BÖLÜM-Hangisi Gerçek Superman?

23 2 0
                                    

Ashley hastanenin avukatlık bürosunda çalışıyordu.Yani benim gibi bir doktor değildi.Odasına girdiğimde duyduklarım ile ilgili bir şey söylememeye karar verdim.eğer önemliyse kendisi söylerdi zaten.

"Selam!"odasına birden dalıp sakin bir şekilde bunu söylediğimde biraz garip olmuştu,ama o benim böyle manyakça davranışlarıma alışmıştı.

"Dur tahmin edeyim.Yine başını belaya soktun,ve benden yardım etmemi istiyorsun(?)"

kafamı eğip tırnaklarımla oynamaya başladım.Stresli olduğumda hep aynı şeyi yapardım.

"Bak..."cümlenin sonunu getirememiştim.

"Bakıyorum."

"Bu sefer gerçekten haksız değilim."Kaşlarını kaldırıp kuşkulu bir edayla bana baktı.

"Yani çok fazla haksız değilim.Arthur'u bulmamız gerek hemen!"

"Neden?"

"Çünkü o burda,Arthur'un sevglim olduğuna inanmıyor ona bunu kanıtlamamız gerek."

"Senden kurtuluşum yok,değil mi?"

Dudaklarımı tek çizgi haline getirdim ve kafamı olumsuz anlamında sağa ve sola salladım.

"Arthur'u arıyorum o zaman."

"Peki,çabuk gelsin ama.Ben 238'de olacağım."Ashley'in odasndan çıkıp asansöre doğru yürümeye başladım.Ashley bana hiçbirşey anlatmamıştı.Büyük bir ihtimalle gereksiz bir şeydi ama Henry ile konuşmuşlardı ve bu iyiden iyiye merakımı uyandırıyordu.Asansör durduğunda 238'e doğru yürümeye başladım.Kapıyı yine sert bir şekilde açtım ve sürtük gibi gülmeye başladım.Ama bundan nefret ediyorum!

"Arthur birazdan geliyor."bir hemşire onun alçısını yenilemişti.ve şimdi dışarı çıkıyordu.Bay ukalanın yüzünde kuşku ile beraber,bastırmaya çalıştığı şaşkınlık ve gıpta gibi bir duygu görülüyordu.

"Görelim bakalım şu'Camelot Şövalyesini' "Üzerinde Superman T-shirt'ü ve kot pantolonu vardı.Saçlarını onu ilk gödüğüm günki gibi yapmıştı.

Arthur'u görünce vereceği tepkiyi merak ediyordum açıkçası.Tarif edemediğim duygular kıskanmasını diliyordu sanki.

Bu sırada içeri Arthur girdi.Gözleri ile odayı kısa bir süre taradıktan sonra bana baktı ve gülümsemeye başladı.

"Selam tatlım!"sarılmak için birbirimize doğru hamle yaptık.Sarıldığımızda kulağına fısıldadım:

"Ashley anlatmış olmalı."

"Hahha tabii ki tatlım!"güzel.umarım pot kırmaz.

Ayrıldığımızda Ukala bey bizi süzüyordu.Daha önce Arthur'un T-shirt'üne hiç dikkat etmemiştim.Koca dünyada başka t-shirt mü kalmadı Tanrı aşkına?!

"Sen şu Camelot şövalyesi olmalısın."Anlamadığını belirten bir ifadeyle bana bakmaya başladı.Ben de ona sorun yok der gibi baktım.Önününe döndü.

"Şövalyelerin kahraman olduklarını bilirdim ama,süper güçlere sahip olduklarını bilmezdim.Merlin tarafından mutasyona falan uğratılmış olmalısın."Jacob'un bu lafa cevap verebileceğini sanmıyorum açıkçası.Sözü ben devraldım.

"Evet,süper güçlere sahip.Mesela..."

"Sana katlanabiliyor?"Gerizekalı!pislik odun aptal mal öküz beyinsiz odun!

"Hayır.Çok güzel öpüşebiliyor.ve daha niceleri."Bunu ben söylemiş olamam.Söylemedim değil mi?Umarım söylememişimdir.Lanet olsun,söylemişim! Daniel'ın gözleri zürafayla kediyi çiftleşirken görmüş gibi büyüdü. Evet bu çok saçma bir benzetmeydi. Her neyse! Daniel dediğim saçma şeyden sonra hiçbirşey söylemedi.Bir süre sonra sessizliği bozan yine o olmuştu ama:

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 20, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK HASTALIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin