Ne oluyor burada

16.9K 263 5
                                    

Dışarı kendimi attıktan sonra yeni işimi kutlamam gerektiğini düşündüm,sahildeki o güzel manzaraya karşı bira açmak keyfime keyif katacaktı, elimde kalan son parayıda harcamak üzere taksi durağına doğru yürüdüm ve ilk gördüğüm taksiyi durdurdum. Sahile gideceğimi söyledikten sonra camdan dışarı baktım ve ışık hızıyla önümden uçup giden ev,araba ve insanları izlemeye başladım. Bunu yapmayı hep çok sevmişimdir,bana hep iyi hissettirmişti. Bu sırada radyoyla uğraşan taksici istediği kanalı bulmuş olacaktıki uğraşmayı kesti. Gündemde olan haberler kısaca özet geçirildikten sonra nihayet bir şarkı başladı. Çalan şarkı Miley'in şarkısıydı ayaklarımı ritme göre yere vururken eşlik etmeye başladım. We clowed,we chained  our hearts in vain  we jumped,never asking why.. (övünmek gibi olmasın ama sesime herzaman tapmışımdır). Ben sözleri mırıldanmaya dalmışken camdan kafamı birkaç saniyeliğine çevirdiğimde aynadan 'bu napıyoki la' gözleriyle bana bakan taksiciyle kesişmiş bulundum ve hemen gözlerimi kaçırıp kafamı önüme eğdim,hemen ardından kızarmamı önlemeye çabaladım. Bu sırada taksici lafa atıldı ''sahil burası'' '' a farketmemişim teşekkürler'' ve ardından ekledim ''borcum ne kadardı'' Taksimetreye baktıktan sonra yanıtladı taksici ''17.75 sen 17 versen yetiyor güzel ablacığım'' hafif bir tebessümün ardından parayı uzattım ve kapıyı örtüp sahile doğru yürümeye koyulurken bu sırada etrafta tekel bayii aramaya başladım. Gözüme birini kestirdikten sonra o yöne doğru saptım,bir bira kaptım , açtırdıktan ve parayı uzattıktan sonrada sahilde en güzel manzara veren bankın boş olduğunu gördüğüm gibi hemen hızlı adımlarla yürüdüm ve oturdum. Biramı yudumlarken arkama yaslandım ve banka yayıldım. Şuan morelimi hiçbir neden bozamazdı heralde .. Çünkü elimde koca bir şişe bira ve önümde harika bir manzara vardı. Mavinin her tonunun güzel olduğunu birkez daha anladım. DAHA NE İSTEYEBİLİRDİM Kİ ? Bacak bacak üstüne atıp koca bir yudum aldığım sırada omzumda hissettiğim elle irkildim. Derin bir nefes aldıktan sonra arkama döndüm. Elin sahibi tanımadığım, 17-18 yaşlarında bir çocuğa aitti. Benden ne istiyor olabileceğini düşünüp aynı zamandada anlamsız bakışlarımla çocuğu süzerken farketmiştim çocuğun yalnız olmadığını ve etrafıma etten bir duvar oluşturduklarını. Korkudan titreyen sesimle ''benden ne istiyorsunuz'' diyebildim. Ayağa kalktığım sırada lafa atladı önümde duran çocuk ''seni güzelim,seni'' hız kesmeden devam etti arkamdaki çocuk saçımla oynarken '' biranı'' ardından gelen pis kahkahalar silmişti kulağımdaki martıların çığlıklarını. Hız kesmeden devam ettiler lafa ''biraz senden biraz birandan tat almak istiyoruz,olmazmı?'' sinirle biramı yere fırlattığımla bağırdım ''defolun burdan'' diye . Buğulu gösteren dolu dolu gözlerimle kaçış yönü ararken farketmiştim bize doğru gelen takım elbiseli adamı. Yüzü tanıdık geliyordu.. Sanki daha önce görmüşüm gibi. Hızlı adımlarla bize doğru yürürken bir yandanda yumruklarını sıkıyordu. Önüne çıkan ilk çocuğa kafa attıktan sonra arkasından birkaç takım elbiseli adam daha geldi ve teke tek kapışacak sayıya ulaştılar. Şaşkınlıktan yere düşen ağzımı bir türlü toparlayamıyordum. dolu gözlerimle olan biteni izlerken çocuklar teker teker yere düşmeye başladılar. Yüzü tanıdık gelen adam elinin kanını gömleğine sürdükten sonra beni kolumdan tuttu ve ''yürü gidiyoruz'' dedi. Baş kaldıramayacak kadar yorgundum. Beni koruduğuna göre güvenli biyere gideceğimizi umarak onunla birlkte yürümeye başladım. Ard arda duran 2 siyah arabadan önde duranından bir adam çıktı ve arka kapıyı açtı. Beni içeri ittikten sonra yüzü tanıdık olan adam bindi yanıma. Kapıyı açan adam direksyona geçtiği sırada arkamızdan gelen adamlarda arkadaki arabaya doluştular. Korkmuyor değildim tabi ama kaçarsam başıma daha büyük bela alacaktım,bunu istemediğim için sakinleşmeye çalıştım ve lafa atıldım ''beni nereye götürüyorsunuz''.Bu sırada harekete geçmiştik ve adam eline telefonu almış birini arıyordu. Telefon çalarken ''gidince görürsün'' dedi. Karşı  taraf yanıt vermiş olacaktı ki lafa başladı ''çaresiz kaldım beyim,kızı aldım geliyorum'' camdan dışarı baktıktan sonra devam etti sözlerine ''fotoğrafları aldın mı'' sinsi gülüşünün ardından devam etti lafa ''az bir yolumuz kaldı,geliyoruz'' . Telefonu kapattıktan sonra cebine koydu ve koltuğa yayıldı. Bahsedilen kız bendim ama fotoğraflar kime ait ? Azarlancağımı bildiğim için sormadım. Normalde çığlık çığlığa bağırmam gerekiyorken ben korkumdan susuyordum. Ateş'ten sonra başıma daha kötü ne gelebilirki diye düşünürken soğuk kanlılığıma güvenerek arkama yaslandım.. Ben bunları düşünürken söylenen yere çoktan gelmiştik bile. Kapımın açıldığını yüzüme vuran rüzgarla hissedebilmiştim, ve daldığımı tabi. Geldiğimiz yer klübe tarzı küçük bir evdi. Eve doğru yürürken kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atıyor olmasından endişendim,Allahım öleceğim galiba. Evin önüne geldiğimizde arkamızdaki adamlardan biri kapıyı açtı . Yanımdaki adam öksürdükten sonra ışık yandı ve karanlık olan evin tek bir noktası aydınlandı,ışık gelen yere baktığımda orada oturan biri olduğunu farkettim. Işıkların tamamı açıldığında gözlerim büyümüştü. Duvarlar full benim resimlerimle doluydu. Şimdi anlamıştım adamın yüzünün neden tanıdık geldiğini. O adam benim için tutulmuştu ve benim her anım takip edilip resimlenmişti. Korktuğumu iliklerime kadar hissettiğimde ''ne oluyor burada'' dedim. Uzun  süren sessizlik olduktan sonra koltuk bize doğru döndü. İkinci şokumu bu gözlerle yaşayacağım aklımın ucundan gelmezdi.İtiraf ediyorum, koltukta oturandan deli gibi korkuyorum.. Çünkü bir plan düşünülmüş ve ana karakter olmuşum. Plan tıkır tıkır işliyordu ve benim başıma geleceklerden haberim yoktu. Gözlerim dolarken titreyen sesimle ''na nasıl yani'' diye kekeleyebilmiştim. Evet Su,işte şimdi bittin ! ....

Sadist ve EscortHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin