İlk karşılaşma

16.2K 266 8
                                    

Cevapsız kalan sorumun ardından ufak bir sessizlik oldu ve karşımdaki adam ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Beni adama çeken birşeyler vardı,hissediyordum.. Bana tanıdık geliyordu. Sanki yıllarca tanımışım gibiydi. Aramızda çok az mesafe kaldığında adam gözüyle arkamdakilere ''çık'' komutu vermişti. Arkamdaki adamlar yavaş yavaş çıkmaya başladığı sırada karşımdaki adamın boynundaki dövmeyi gördüğümde irkildim ve bir adım geriye gittim. O o olamazz. Hayır.. Benim babam öldü. Ne yani ? Aynı dövme başkasında olamazmı sanki ?? Sakin ol Su,sakin oll !. ''Benden kaçma,emin ol hiçbirşey bildiğin gibi değil'' o olduğu belli eden bu sözleri duyduğumda gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Lanet olsun.. Oydu işte,oydu ! Karşımda duran adam benim babamdı. ''neymiş bilmediğim ?'' ''bak eğer izin verirsen sana herşeyi anlatacağım'' ''gerek yok ! herşeyi biliyorum zaten'' ''hiçbirşey bildiğin gibi değil Su. Bak seni hergün aradım,hergün seni düşündüm,seni. Sadece seni. Lütfen kendimi anlatmam için fırsat tanı bana. Beni yanlış tanıtmışlar sana,izin ver beynindekileri silelim. Hiçbiri doğru değil.'' Sözlerinden etkilenmiştim. Ona inanmayı çok istiyordum ama mantıklı davranmalıydım. Ona bunca yıl kin tutmuştum,içimde ona karşı hep bi nefret biriktirmiştim. Şimdi duygularımı yoklarmış gibi sayamazdım. Donuk bakışlarımdan kurulduğumda lafa atıldım ''istemiyorum'' ''Su bana ihtiyacın var biliyorum. Lütfen hayır deme'' ''Sana ihtiyacım falan yok. Yanlış biliyorsun demekki. Ben senin varlığına ihtiyaç duymayı kendi ayaklarımın üzerinde durduğumda bıraktım. Şimdi varsın,yoksun bi anlamı yok benim için. Başımın çağresine baktım yıllarca,bundan sonrada bakabilirim.'' Sözlerim ona dokunmuş olacakki birkaç saniye sessizlik oluştu. Sessizliği bozarak ekledim ''Tam 19 yıl kimsesiz büyüdüm ben..Her doğum günümde mumlarımı üflemeden önce dilek dilerdim,sizi dilerdim. Yanımda olmanızı isterdim.  Pencereden bakar ağlardım hep,bana öldüğünüz söylendi. O lanet olası yurtta her dövüldüğümde ağlar ve yokluğunuza küfrederdim. Ben ilk küfürlerimi sensizlikle öğrendim. Hergün 'baba gelde gidelim bu şehirden' diye dualar ederdim,varlığına dair işaret beklerdim hep. İşaret gelmeyince sana küser anneme yalvarmaya başlardım. Haberin yokken sana küser sonra tekrar barışırdım. Yokluğunuz içimde koca bir ateşti baba ! O ateşi kimsenin söndiremeyeceğini anladığımda belki dışarıda dayak yemem diye kaçtım oradan. Ve kaçtığım gün ayaklarımın üzerinde durmaya başladım. Hayat beni olgunlaştırdığındaysa, size dua etmeyi,dileklerimi bir kenara attım. Siz olmadanda yaşayabileceğimi anladığımda,sizden vazgeçtim. Yıllarca karşıma çıkmadın,şimdimi çıkıyorsun ? Keşke hiç çıkmasaydın. Çünkü sana ihtiyacım yok. Çünkü varlığında yokluğunda bir. Çünkü senden nefret ediyorum.'' ''bunları söylediğimde gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı iniyordu bir bir. Gözüm babama takıldığında ağladığını farkettim ve daha çok acı çekmesi için kapıya doğru yöneldiğimde tekrar lafa başladım '' uyuşturucu bağımlısı kızın ne işi yaparak ayaklarının üzerinde duruyor biliyormusun ? Onu resimlemeyi unutmuşsun baba. Dur ben söyleyim .. Escortluk.'' Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra derin bir nefes aldım ve kapıyı kendime doğru çektim. Dışarıya kendimi attığım gibi koşmaya başladım. Bulunduğumuz yerin bahçesinden dışarı çıktıktan sonra farkettim arkamdan koşan 3 kişiyi.Ritmli koşmama hız kazandırdıktan sonra ayağımda hissettiğim sertlikle kendimi yerde buldum. Ayağıma takılan taş beni durdurduğunda adamlar bana iyice yaklaştı. Tam ayağa kalkacağım sırada beni kollarımdan tutup babamın olduğu yere doğru götürmeye başladılar. Ayaklarımla adamlara tekmeler savururken çırpınarak kaçmaya çalışıyordum ama nafile.. Eve geldiğimizde babam şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Adamlardan biri durumu izah edince babam kanayan dizime baktı ve adamların birine komut verdi ''içeriden pamuk ve kahverengi şişe olucak onları ve bide yarabandını getir'' harekete geçen adam malzemeleri getirdikten sonra babam koltuğuna beni otutturdu bu sırada adamlar beni hala tutmaya devam ediyorlardı. Babam önümde diz çöküp ilaç şişesini pamuğa döktü ve yavaşça dizime sürmeye başladı.Canım çok yanmıştı, acıyla ayağa kalktığımda adamlar beni yerime otutturdu ve babam dizimi üflemeye başladı. İtiraf etmek gerekirse bu çok rahatlatıcı olmuştu. Yara bandını yapıştırdıktan sonra ''bana ihtiyacın olmadığına eminmisin ?'' dedi. Kabul ediyorum ki sinirden öyle söylemiştim ve hala ona ihtiyacım vardı. Cevap vermedim. o suratıma şöyle bi baktıktan sonra ayağa kalktım. Burada biraz daha kalırsam babamın boynuna atlayıverecektim.  Adamlar beni tekrar tutunca ''bırakın gitsin'' dedi babam. Sanki nereye gideceksem...

Sadist ve EscortHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin