Arkamdaki Çete | OğBah

17. Bölüm

Gerginliğimi üstümden ne yapsam atamıyordum. Bu akşam Oğuz ve ailesi gelecekti. Kimsenin bir şeyden haberi yoktu, Oğuz ve Nazlı hariç. Saçlarımı geriye attım ve aşağıya indim. Annem ve babam konuşuyorlardı.

Yaklaşık yarım saat sonra kapı çalındı. Babama Oğuz'la sevgiliyiz dediğimde pek bir tepki vermemişti. Ama hamileyim desem, babam kesinlikle kudururdu. Çünkü bana çok düşkün bir babaydı inşallah bugün sağ çıkabilirdim. Oğuz'un ailesiyle kısa bir sarılma rütüelinden sonra içeri geçtiler. Oğuz karşımdaki koltukta otururken gerim gerim geriliyordum. Aileler konuşurken ne konuştuklarını bile duymuyordum.

Masaya geçtiğimizde iştahsız olduğumdan dolayı çorbadan bir kaşık bile almamıştım

"Ee gençler? Sizin bize bahsedeceğiniz konu neydi?" Diye konuyu açan Oğuz'un babasına baktım

Hiç sorma...

"Bu gerçekten önemli bir konu ve nasıl söyleyeceğimizi bilmiyoruz" dedi Oğuz lafa girerek

"Çocuklar, neymiş bu konu? Meraklandırmayın da söyleyin hadi" dedi annem

"Evet, her zaman buradayız biliyorsunuz" dedi Oğuz'un annesi

Oğuz ensesini kaşıdı ve boğazını düzeltti. Sadece çorbama bakıyordum
"Bahar." Dedi Oğuz duraksayarak "Hamile"

Babam ve Oğuz'un babası öksürmeye başladığında "sıçtım" ifadesiyle Oğuza baktım. İşte şimdi bokun en alasını yemiştim. Babam öfkeli bir şekilde ayağa kalktığında gözlerimi kapattım. Babam kolumdan sımsıkı tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Gözlerim dolmuştu

"Doğru mu bu!" Dedi babam resmen kükreyerek

Gözlerimi kapattım ve gözümden bir yaş düşerken kafamla onayladım. Babam elini kaldırdığında tekrar gözümü sımsıkı kapattım.

"Sinan amca, şiddetle çözemeyiz bunu! Ayrıca Bahar'a vurmanıza asla müsaade etmem!" Diyen Oğuz'un sesini duyduğumda gözümü açtım

Oğuz babamın kolunu sımsıkı tutmuştu . Araya Halil amca girdi. Annem, Nalan teyze ve Defne abla da araya girdi.

"Sinan! Evet ortada bir hata var ama biz bunu vurarak dökerek çözemeyiz!" Dedi annem

"Sinan bey Bahara vurarak bir sonuca varamayız" dedi Halil amca sert sesiyle

Ben çaresiz bir şekilde masada yüzümü kapatmış otururken 2 aile çare bulmaya çalışıyordu. Oğuz babamdan dolayı yanıma gelemiyordu. Büyük bir aptaldım, Oğuz'un haberi olmadan aldırsaydım şuan hiçbir sorun olmayacaktı.

"Evlendirelim" dedi babam "Hemde Pazartesi günü"

Hiç kimseden ses çıkmamıştı. Herkes bu fikri benimsemişti, açıkçası ben dahil.

"Siz ne diyorsunuz çocuklar?" Dedi Nalan teyze

"Biz her şeye hazırız anne, ben Baharı çok seviyorum. Ve lise bitince evlenebiliriz. Şurada 3 ay gibi bir süreç kaldı."

"Ben de aynı şekilde" dedim yüzümü kaldırmayarak

Uzun bir tartışmadan sonra ne yapacaklarına karar verdiler. Bizi en yakın zamanda evlendireceklerdi. Başka da kimsenin çaresi yoktu zaten.
Oğuzlar gittiğinde babam çatık kaşlarıyla yanıma geldi

"Bundan sonra ev - okul arası hiçbir yere gitmiyorsun! Evden dışarı çıkman yasak! Kapının önüne adamlarımı yığdırdım. Bu kadar tantana yeter! Çık odana!"

İtiraz etmeden odama çıktım. İtiraz etmeye mecalim kalmamıştı zaten. Kapımı kilitledim ve kendimi yatağa attım. Oğuz'dan mesaj gelmişti