"Merhaba benim harikulade derecede itici ve kaba görünen defterim.Hayır sana günlük demeyeceğim.Yılların tecrübesini günlere tamamlayamam ben.Belki fazla felsefe yaparım ama can yakar bazı cümlelerim.Bugün de ölmedim.Bugün de kurtaramadım kendimi,ne yapayım?Bugün de hissizliğimi koruyorum.Evet başardım bunu.4 gündür hissizim.Artık ağlayamıyorum bile.Acının tanımını ağlatacak kadar acı çektikten sonra normaldir değil mi?Değil işte!Hiç normal değil onu özlememek.Neler oldu böyle,anlamıyorum.Neden birden sadece sayfalara güvenir oldum,bilmiyorum.Belki insanları tanıdıkça kaçmaya başladım onlardan.Belki de belkilere kaldım..Gitmem gerek şimdi.Ağlamaya çalışacağım biraz.Ama böyle vedaların ne kadar acıttığını bilirim.Bu yüzden 'gidiyorum' değil 'buralardayım' diyeceğim sana.Sana veda etmeyeceğim.Ben onlar gibi değilim.."
Yazdım yazacağımı koydum başımı otobüsün titreyen camına.Titriyordu başım.'Ellerin titremiyor ya,buna da şükür.'dedi iç sesim.Özlemiştim yolların armağanı yorgunluğu.Özlemiştim gidilen değil giden olmayı.Ben,benliğimi özlemiştim.Öleceğimi biliyordum.Ölüme koşarak gittiğimi de.Buna neden olan herkes,birkaç gün sonra gelecek ölüm haberini bilmeden eğleniyordu şimdi.Umrumda değildi.Ben..çok bile dayanmıştım kendime.Veda etmekten nefret ederdim.Bu yüzden bir mektup bırakmıştım adamıma.Ben öldükten sonra bulacağı bir mektup. Emin değildim, daha önce bulup okumuş olabilirdi belki.Bu da umrumda değildi,nasıl olsa gelmezdi. Ve ışığı merak ettim. Var mıydı bir ışık gerçekten? Peki ben hazır mıydım oraya teslim olmaya?Hiç bir zaman öğrenemeyecektim.Bilmek istemedim. Sonra..gittim. Ve bir daha asla geri dönmeyi düşünmedim.
Kim olduğumu anlamam gerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSİZ
RomanceHayatım boyunca hep bu olmak için uğraştım.Hep hissiz olabilmek için çabaladım.Kim olduğumu anlamak için.Sonra yazmaya karar verdim.Çünkü ne zaman birine güvensem sırtımdan bıçaklıyordu beni,ama sayfaların bunu yapmayacağının bilincindeydim.