Lavabodan döndüğümde herkes sevinçle Pelin'i dinliyordu. Ama bir kişi hariç; Doruk... Başını önüne eğmiş, bir hayli düşünceli duruyordu. Arada kaçamak bir şekilde Pelin' e bakıyor, sonra utançla başını önüne eğiyordu. Yanlarına gittim. "Neler oluyor millet?" İrem hemen konuşmaya başladı "Pelin bize yeni sevgilisini anlatıyordu da." Anaaam çaqtım olayı. Bu Doruk kesin Pelin'den hoşlanıyor. Demedi demeyin arkadaşlar. Vay piçoroski. İnsan söyler yani. Ben söylemezdim gerçi de neyse.
"Vayy karşim sevgili felam yapmışız." diye araya girdim. Pelin "Off Şevval apaçi apaçi konuşma yiaa!" diye cırlayınca konuşmaktan vazgeçtim. "Tamam be halla halla. Bi sevindirtmiyonuz insanı." dedim ve yerime oturdum. Ay Doruk yapma böyle insanın içi parçalanıyor vallahi. Neyse ben şunu bir ara kenara çekeyim de ağzından laf alayım. "Eee Şevval, senin sevgili yapmaya niyetin yok mu?" "Valla ben böyle iyiyim abicim. Ayak bağına hiç gerek yok yani." Yalan. YALAN. Hepinizden çok istiyorum sevgili, ama aday yok. Onlar konuşurken telefonumu kurcalamaya başladım. Mesaj geldi lan. Kimden diye baktım, tanımadığım bi numara.
Saat 16:00' da Mavi Cafe'de buluşalım mı? -BAY X
Allahım "bay x" nedir? Biri bana açıklasın !!1!!!1! Hemen cevap verdim.
Sie lan sen kimsin?
5 dakika geçmeden cevap verdi.
Arkana bak. -BAY X
Arkamı dönüyoruuum. Aha! Yoq artıq! Lan bu çocuk çok taş. Ndn bn??? Ndn o kdr kızın içindn bn? Anltsna biraz .ss Göz kırptı YUUUH!! Yarappisi sen beni neyle sınıyorsun? Ben de şeker kız gülümsememi takarak ona baktım. Telefonumu nereden bulmuş olabilir ki? Yanıma geliyor. Sakin ol, Şevval. "Merhaba güzel bayan." Tabii gruptaki herkes şaşırdı, bir bana bir "BAY X" e bakıyorlar. "Merhaba." "Benimle yan taraftaki kafeye gelir misiniz?" "Yok ya ben iyiyim böyle." deyip piç smilemi yüzüme yerleştirdim. Böyle bir çocuğu nasıl geri çevirdim hiçbir fikrim yok ama tanımadığım biriyle gidecek değilim yani. Oha çocuk fena bozuldu yalnız. Lan ben o kadar güzel bi kız da değilim niye böyle yaptı şimdi bu? Kesin altından bir şey çıkacak.
Burak "Hadi DC oynayalım!" dedi ve herkes kabul etti. Şişe dönüyooor ve soru kısmı Pelin'in önünde duruyor. Diğer tarafı da benim önümde. Aha sıçtım. Şimdi mal mal sorular soracak pfff .s "Birini seviyor musun?" Yöö sevmiyom. "Hayır." "Tamam." Oh be ucuz kurtulduk. İkinci defa çeviriyoruz. Bu sefer Burak soruyor, İrem cevaplıyor. "Hiç öpüştün mü?" Burak Allah belanı vermesin. Gerçi ondan ne beklenir ki. Mal işte. İrem kıpkırmızı oldu ya zaten utangaç kız. "H-hayır." dedi kekeleyerek.
Oyun böyle devam ederken Doruk'un yanına gittim. Fısıldayarak "Benle gelsene bi." dedim. Birlikte dışarı çıktık. "Bayağıdır özel konuşamıyoruz seninle." "Evet." "Kısa kesiyorum, Pelin'den hoşlanıyorsun değil mi?" Kıpkırmızı oldu çocuk. "Ç-çok mu anlaşılıyor?" "Beni bilirsin, bakışlardan anlarım ama dışarıdakiler farketmez. Hem belki aranızı da yaparım." "Ciddi misin?!" Gözlerinin içi parladı resmen. Vay be demek ki aşk böyle bir şey.