BÖLÜM*12*

4.3K 193 8
                                    

KORAY'IN ANLATIMI;

Gözlerimi açtığımda beyaz tavanla karşılaştım hızlıca doğruldum etrafıma baktığımda hastane odasında olduğumu anladım. En son zeynebi omzuma atımış kapıdan çıkıyordum daha sonra gözlerim kararmıştı zeyneple birlikte yer düşmüştüm. Her yerim ağrıyordu bu hastalık beni yavaş yavaş bitiyordu. Kapı açıldı içeri üzgün bir şekilde zeynep girdi benim uyandığımı görümce hızlıca yanıma geldi. Sinirli bi şekilde konuşmaya başladı.

"Ya sen manyak mısın tedaviyi bırakmak ne demek ilaçlarını kullanmamak ne demek yeniden uyuşturucuya başlamak ne demek!!!"

Diye bağırdı sonuna doğru

"Sanane"

Önce afallasada konuşmaya başladı. Onun beni düşünmesi hoşuma gidiyordu. Onu gıcık etmek sinirlendirmek hobim olmuştu ona çok alışmıstım. Ben KORAY DEMİREL karanlıklar lordu güneşi istiyordu. Bu hastalık beni yavaş yavaş öldürcekti. Ve ben son günlerimi onunla geçirmek istiyordum. Öbür dünyada nasılsa cehnnemliğim bari bu kısıtlı zamanda bu dünyadaki cenneti yaşayım doya doya

"Banane öyle mi?"

"Aynen"

"Ya sen nasıl psikopatsın bi kaç hafta yokum ve yaptıklarına bak seni yalnız bırakmaya gelmiyor"

Bırakma o zaman demek istesemde birşey demedim. İçeriye telaşlı bir şekilde melih girdi.

"Koray iyi misin abicim"

"İyim oğlum yok bisey"

"İyi misin? Ciddi misin sen ya melih sen nasıl izin verirsin tedaviyi bırakmasına nasıl yeniden uyuşturucu kullanmasına nasıl izin verirsin"

"Zeynep"

"Artık tek çare ilik nakli oldu ilaçların çok etkili olmayacağını söyledi doktor"

"Ne diyorsun sen zeynep"

"Duydun melih bi akraban yok mu kardeşin..."

"Yok"(koray)

"Var"(melih)

"Var mı yok mu bi karar verin"

İkimzde aynı anda konuşmuştuk"

"Yok"(koray)

"Var korayın öz babasının ikinci evliliğinden olma bir oğlu var"

"Gerçekten mi? Bu süper birşey ee o zaman ne duruyoruz hemen arayalım hem babasını hem kardeşini"

"İstemiyorum"

"Ne!!"

Diye cırladı zeynep

"Onlardan gelecek iyiliği istemiyorum hem o adamı uzun zamandır görmedim oğlunu görsem tanımam numara felan yok bende"

"Ama hatice sultanda vardır"(melih)

"O kim"

"Babaannem"

"Ee niye duruyoruz hemen arayın babaanneyi"

"Kimse kimseyi aramıyor istemiyorum tamam mı?

"Ama koray"

"Çıkın dışarı"

İkisi birbirine baktı.

"Çabuk"

ZEYNEP'İN ANLATIMI;

koray bizi odadan kovunca melihle koridorda dört dönmeye başladık. Ve aynı anda durup aynı anda konuştuk.

"Buna mecburuz"(zeynep-melih)

"Hadi ara"

Melih arayıp konuştuktan sonra bana döndü.

"Haluk bey oğlu miraçla birlikte hatice sulatanı ziyarete gelmiş eğer elimizi cabuk tutmazsak gidecekler"

"Onlara hasta olduğunu söylemedin mi?"

"Yaşlı bi kadına torunun kanser mi diyim hem yüz yüze konuşmak daha iyi olacaktır."

"Peki ya İstanbul'un neresinde bu hatice sultan"

"Ne İstanbullu kendisi kayseri de oturuyor"

"Peki biz korayı nasıl oraya götürcez acaba merak ettim de"

"Orasını bana bırak"

Dedi ve sırıttı.

CANIM CİCİM OKUYUCULARIM VELİ NİMETLERİM ARANIZDA YAĞCILARDA İNECEK DİYENLER VAR DUYUYORUM AMA GERÇEKTEN SİZİ ÇOK SEVİYORUM KİTABIMA ŞANS VERDİĞİNİZ İÇİN TEŞKKÜRLER OY VE YORUMU ÇOK GÖRMEYİN ŞAPŞİK YAZARINIZA😂😊😍😘

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin