Che-Rin kaçırmak üzere olduğu uçağa doğru aceleci ve heyecanlı adımlarla ilerlerken ona engel olan tek şey vardı.Kendinden daha büyük olan bavulu! Tamam bu kadar tantananın sebebi tabii ki tek bavul olamazdı ama Che-Rin bu kadar bavulu yanına alırken,uçağa geç kalmayı hesaplamamıştı ki!
"Che-Rin sana bu kadar kıyafet getirmemeni söylemiştim,senin yüzünden uçağı kaçıracağız!" Bong Cha öfkeden kızaran yüzüyle,hiç oralı olmayan arkadaşına karşı iç çekti,en başta Che-Rin'di bu zaman ona göre hareket ederdi,ya da sadece o öyle davranmayı seçerdi.
"Bong-Cha bunların değerinden haberin var mı senin?" Che-Rin derin bir nefes alıp ilerlemeye devam etti.Eh sonuçta bu günü uzun zamandır bekliyordu,kesintisiz eğlence,biteyen partiler ve yine eğlence,eğlence ve eğ-
"Her konuda anlaşabiliriz Che-Rin ama inan bana 13 saatlik uçak yolculuğu için seçtiğin eteği algılamam...Sanırım bunun için 13 saatten fazlasına ihtiyacım var." dedi gülerek ve adımlarını hızlandırarak arkadaşıyla arasında tatlı bir yarış başlattı.
"Hey bu saate kadar gitmemek için direniyordun ve şimdi koşuyor musun?" Che-Rin ve Bong-Cha son anonsla birlikte koşarak uçağa doğru ilerlediler.
••••••••••••••
"BungRi !" BungRi sildiği masadan odağını çevirerek gelen sese ve ardından gördüğü alaycı yüze baktı.Seoul gibi bir yerde öğrenci olmaktan daha zor tek şey kesinlikle hem öğrenci olmak hemde çalışmaktı,üstelik bunlarda yetmezmiş gibi 'Jihoon' gibi bir salakla aynı yerde çalışmakta tüm bu karmaşanın son noktasıydı .BungRi gözlerini devirerek Jihoona doğru ilerledi.
"Masa 12 ye,kalabalık bir masa geçen gün senin yerine kaldığım mesaiye sayarsın." dedi ve gülerek önlüğünü çıkarıp soyunma odasına doğru ilerledi.
"Hey bir dahakine benim için mesaiye kaldığında lütfen,bundan benimde haberim olsun!" BungRi öfkeyle derin bir iç çekip 'üç kuruş için bu eziyet çok fazla' diye geçirdi içinden. Sipariş kağıdını eline alıp patenleriyle birlikte kalabalık gruba doğru ilerlemeye başladı. Şu sıralar bir türlü üstündeki gerginliği atamıyordu,geceye kadar çalıştığı için uyuyamıyor,uyuyamadığı sabah işine geç kalıyor ve bu yüzden, havadan nem kapan patronun gözüne batması ve hedef tahtası olmasını oldukça kolaylaştırıyordu, üstelik ödemesi gereken bir kirasını ve üniversite için hala yeterli parası yoktu.Bu gidişle bu ay kiracısı yine büyük bir zevkle kapısına dayanacak ve tiz sesiyle uzun bir konuşma yapacaktı. BungRi'yi hayal aleminden çeken olay tam o sırada olmuştu işte. Aniden önüne çıkan kişiyle kendini durduramamış ve hızla önünde ki kızın tuttuğu tabloya bodozlama girmişti,evet tam anlamıyla öyle yapmıştı.
"Lütfen az önce yaşananlar sadece bir şaka olsun,o kafandan geçen tuval gerçekten bana ait olmasın!" Karşısındaki kız hem güler hem ağlar bir halde ona bakıyordu.
"Ben gwerçekten çok üzgünüm,gerçekten durmayı denedim." BungRi mahçup bir şekilde kafasını eğerek konuştu.
YunHei çizdiği ormanın ortasında duran koca,kıllı Goril vücudunun üstünde BungRi'nin masum suratını görünce gülmeden edememişti.Yavaşça yerinden doğrulup 'olan oldu ' tarzında birşeyler geveliyerek elini yerdeki BungRi'ye uzattı.
"Sanırım resim şimdi daha güzel oldu,bende birşeylerin eksik olduğunu hissediyordum,çok farklı bir yorum kattın!" Diyerek kahkağalarla gülmeye başlarken,geride kalan tek şey anlamamış şekilde ona bakan BungRi olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Long Lake
Fanfiction4 kız ve Seoul ,sanırım sınırların ne kadar zorlanabileceğini söylemeye gerek yok.