bölüm 1: bir ay parçasının ölüme akışı

9 0 0
                                    

Dalgalar gittikçe hırçınlaşıyordu. Gecenin karanlığında sanki bir büyükşehir kargaşası gibi bir kargaşa vardı. Dalgaların sesleri şimşek sesleriyle karışıyordu ve ortalık mahşer yerine dönüyordu. Gemi fırtınada dalından kopmak üzere olan bir yaprak gibi sallanıyordu. Çağan Kaptan, gemiyi zaptedmekte zorluk çekiyordu. Bir yandan da tayfaya emirler yağdırmaya çalışıyordu. Selim
"Çağan batıyoruz!"
diye bağırdı. Çağan Kaptan sakin kalmaya çalışıyordu ama Selim'in içine korku düşmüştü.
"Sakin kalmaya çalış ağabey. Fırtına elbet dinecek."
"Çağan özür dilerim."
"Ne için?"
Onlar konuşurken bir şimşek sözlerini kesti. Bu sefer ikisi de korkmuştu. Sanki şimşek onların korkmasını, rüzgar batmalarını, dalgalar boğulmalarını istiyordu. Ve gemi bu savaşı kaybediyordu. Çağan Kaptan telaşla "ağabey çabuk söyle zira o sözcükler son sözlerimiz olabilir." Dedi. Selim üzgün bir sesle
"Katilin olduğum için özür dilerim. Benim yüzümden bir hikayenin peşine düştüğün için özür dilerim. Seni ve beni öldürecek olduğum için özür dilerim."dedi.
Selim sözlerini bitirdiği anda ortalık sabah kadar aydınlandı. Güneşi kıskandıracak kadar aydınlanmıştı ortalık. Sabah gibi. Ardından bir gümbürtü koptu. Karmaşa o an son buldu. Geriye kalanlar ise yanmaya devam eden tahta parçalarıydı. Her yeri sessizlik kaplamıştı. Dalgalar işlediği cinayetin sonuçlarından pişmancasına durulmuştu. Gemiden kalanların arasından bir el uzandı. Hayata tutunmaya çalışan biri vardı. Selim.

Cinayetin sessizliğini bir nefes sesi bozdu. Derin derin nefes almaya çalışıyordu Selim. Bir kaç dakika sadece öksürdükten sonra suyun soğukluğuna aldırmadan diğerlerini bulmaya çalıştı. Ancak herkes ölmüştü. 12 kişilik tayfanın hepsi ölmüştü. O sırada Çağan'ın ince sesi duyuldu. "Selim." Diyordu Çağan.
"Çağan iyi misin? Çağan, Çağan. Dayan lütfen seni kurtaracağım. Daya..."
"Ağabey."
"söyle. Konuş. Ölme. Ölme."
Selim ağlamaya başladı.
"Ağabey. Kendini suçlama. Bir gün buluşacağız. Bunu unutma. Benim için üzülme..."
"Hayır. Ölmeyeceksin ki!"
"...ve senden tek birşey istiyorum. Sakın vazgeçme. Onların dünyasını bul. Benim için bul ki boşa ölmüş olmayayım."
"Kardeşim. Hayır. Hayır. Ben ölmeliyim. Sen değil. Sen ölmezsin. Hayır. Sen daha küçüksün."
"Ağabey babannemin anlattığı hikâyelerde yaşa. Orayı bul. Benim için bul."
Çağan'ın gözünden bir damla yaş süzüldü. Şimşeğin sancısından sonra bir ay parçası ölüme akıyordu. Çağan'ın göz yaşı suya değdiği anda Çağan'ın nefesleri durdu. Göz yaşı gibi akıp gitmişti ruhu. Gözleri donuklaştı. Hissizleşti. Hareketsizleşti. Can verdi. Selim ise gözyaşına boğuldu. Kardeşini sımsıkı göğsüne bastırdı. Onu bırakmak istemiyordu. O olmadan devam edemezdi yoluna. Babannelerinin hikayelerini şimdiye kadar hep beraber dinlemişlerdi. Bu yolculuğa beraber çıkmıştı. Şimdi ise Selim yanlız kalmıştı. Sonsuza kadar da öyle kalacaktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 30, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ONLARIN DÜNYASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin