1.bölüm."Heyecan"

215 8 0
                                    

İlk kez bu kadar heyecanlıydım. Oysa binlerce alaya katılmış, yüzlerce tabura başlık yapmıştım. Onlarca kez İngilizlerle karşılaşmıştım. Ama hiç birinde bu kadar garip hiss etmemiştim. Sanırım bu heyecanın sebebi bu sefer yalnız olmuş olmamdı. Peki ya diğer sebebi? Diğer sebep şu ilk kez savaşın en ortasına her şeyin yaşandığı o yere gidiyordum. Tamam, gelelim üçüncü ve en büyük sebebe. Doğduğum, büyüdüğüm o yerlerden savaş için ayrıldığım o şehirden bügün o savaşı bitirmeye gidiyordum. Babamı görmek belki de benim bu kadar heyecanlanmamı sağladı. Uyuyamıyorumdum , sanki biri göz kapaklarımı açık tutuyor ve kapatmama izin vermiyordu. Bu çok zordu. Uyumak isterken yarın yaşanacakları düşünüp, uyuyamamak. Peki ya korkuyor muydum? Biraz. Ama düşmandan değil. Boynuma konulmuş büyük yükü layıkıyla taşıyamamaktan korkuyordum.

Penceremden sızan günışığıyla uyandım. Üzerimi giyindim ve aşağıda toplanıp bizleri bekleyen askerlere pencereden göz attım. İşte kumandan Murat orada durmuş askerleri süzüyordu. Aniden gece uyumadığının ispatı olan şişmiş gözleri ile benim pencereme baktı. Bana dişleri görünmeyecek şekilde hafifçe gülümsedi. Bende ona gülümsedim. Daha sonra perdeyi çekip, derinden bir nefes alıp " Hadi bakalım Afşan" dedim kendi kendime. Ahşap döşemeli sağı ve solu tahta kapılarla dolu ve uzun kırmızılı, siyahlı farklı şekilleri olan halı ile düzenlenmiş uzun koridordan yürüyerek işte her şeyin çıkışı olan o merdivenlere vardım. Yavaşça merdivenlerden indim ve kapıdan çıktım. İşte bütün kumandanlarım toplanmıştı. Hepimiz tek sıra olduk. Kumandan bir şeyler anlatıyordu bense onu dinleyemiyordum. Çünkü o sıra heyecandan konsantre olamıyordum. Sonra ismim anıldı ve kumandanım taburun bana verildiğini söyledi. Tabur toplandı ve yavaşça atlara binip, yola çıktık. Kısa bir yolculuktan sonra neferlerimle birlikte trene vardık ve uzun bir yolculuk başladı.

İlk ses geldi. Bağdat'a vardık. Orada bizleri bekleyen atlı askerlerle karşılaştık. Dinlenmek için vakit yoktu. Atlara bindik ve Kûtulamâre'ye doğru yola koyulduk. Birkaç saatlik yoldan sonra artık şehre varmıştık. Vardığımız anda böyle bir şey ile karşılaşacağımızı düşünmüyordum. Bir savaşın en ortasındaydık. İngilizler şehre saldırmıştı. Şehir düşmek üzreyken biz geldik. Neferler saldırı pozisyonuna geçtiler ve emir beklediler. Çok zevkli, herkes senden emir bekliyor. Neyse saçmalamağı bir kenara bırakıp vatanı kurtarmalıyım. Neferlere saldırma emri verdim ve bende silahımı hazır ettim. İngilizler neye uğradığını şaşırdı. Çil yavrusu gibi dağıldılar, hepsi kaçmaya başladı ve savaş bizim tarafa geçti.

Etraf enkaz alanıydı. Yavaşça ve korku ile yürüyordum. Sanki attığım her adımda toprağın altında biri var da onu eziyormuşum gibi geliyordu. Her kes enkazdan çıkarılıyordu. Azıcık yara ile kurtulan Ali teğmen'in yanına gittim. "İyi misiniz?" Diye sordum. Bana iyi olduğunu söyledi. Sonra babamı aradı gözlerim. Ali teğmen bana kimi aradığımı sordu, bende ona babamı aradığımı söyledim. "Baban kim?" deyince "Ömer bey" diye yanıtladım. Babam Kûtulamâre'nin elçisiydi. Çok saygın ve sevilen bir adamdır. Ali teğmen de onu yakından tanıyordu. Ama beni tanıdığından emin değildim. "Ha sen şu meşhur Afşan olmalısın" deyince beni tanıdığından emin oldum ve gülümsedim. Ali teğmen babamın iyi olduğunu söyleyince rahat bir nefes aldım. Ali teğmen bana neferlerinin nasıl olduğunu sorduğunda hepsi revirde tedavi görüyor diye yanıtladım. Birlikte revire gittik. Orada yaralı askerler sessizce uyurken. Uzaktaki asker "Ali teğmen" diye bağırdı. Yanına yaklaştık. "Kumandanım, Said revirde değil" dedi. Kafam karışmış halde Ali teğmene baktım.

.....................................................................................

Merhaba! Nasılsınız? İlk bölümü beğendiniz mi?
Bu bölüm Afşan'ı tanıdınız, diğer bölümde ise Said'i tanıyacaksınız. Lütfen bu bölüm için yorumlarınızı yazın. Saygı çerçevesinde yapılan yorumlar benim için çok değerli. İlk deneyimim olduğu için bir az yanlışlıklar yapa bilirim. Yanlışlarım olursa yorumlarda yazmayı unutmayın.

Multimedia: Afşan

Sevgilerimle

Kiraz🍒

SavAşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin