*DÜNYA*
Finn, Octavia'nın kulağına çiçek takar.
Jasper(onları göstererek): İşte bu,dostum,eğlencedir.
Monty:Bu,dostum,zehirli sumaktır.
Octavia(bunu duyar):Ne? Cidden mi ?
Monty:Çiçekler zehirli değildir.Hatta ilaç görevi görürler.
Jasper:Ark'taki tüm eczacılık işleri ailesinden sorulur.
Clarke (arkasını dönerek): Biraz hızlı olur musunuz ?
Finn:Rahat ol Clarke.Niye aklını kötüye yoruyorsun ?
Clarke:Basit:Neden hiç hayvan görmediğimizi soruyorum kendime. Belki hiç yoktur .Belki ölümümüze neden olacak kadar radyasyona maruz kalmışızdır. Kabul,etraf çok güzel ama gitmeliyiz. (Arkasını döner ve yürümeye başlar. )
Octavia:Biri şuna gizlice zehirli sumak versin.(Finn güler ve yürümeye devam ederler .)
Finn:Tutuklanacak ne yaptınız,merak ediyorum .
Monty:Bahçede bir tek sumaklar yok. Anlarsın ya.
Jasper:Birileri aldığımız şeyin yerine sahtesini koymayı unuttu.
Monty:Birileri binlerce kez özür diledi. Ya sen Octavia? Sen niye yakalandın?
Octavia: Doğduğum için . (Koşarak ilerlemeye başlar .)
Monty:"eğlence" değil bu . (Jasper ile birlikte birbirlerine vurmaya başlarlar. )
Clarke eliyle sus işareti yapar. Ve herkes çömelir. Karşılarında duran geyiğe bakmaktadırlar.
Finn (gülümseyerek):Hayvan yoktu demek?Finn yavaşça ilerler ve yanlışlıkla bir dala basar. Geyik onlara doğru döner ve bu geyik normalde farklı olarak 2 kafalı ve kafasının ortası kan olan bir geyiktir. Herkes bir geri çekilir. Geyik koşarak gider. Şaşkınlık içerisindedirler.
*ARK*
(Ameliyat odasında)
Abby:Başkan çok kan kaybetmiş. Keşke daha önce yetiştirilseymiş.
Jackson:Uyanıyor.
Abby:Anesteziyi arttır.
Jackson:Zaten çok fazla anestezi ve kan verdik. Sınırı çok aştık.
Abby:Başkanın şoka giriyor.
Jackson:Yasaları çiğnememi istiyorsun.
Abby:İyi.Ben yaparım.Gelsinler de yakalasınlar.
--------------------
Komutan Shumway:Affedersiniz efendim . Yeni bir şey olduğunda bilgilendirin,demiştiniz. Başkan hala ameliyatta ama vuranın kimliğini tespit ettik . (Tabletten göstererek) Bellamy Blake,Ark'taki tek kayıp kişi .
Kane:Kim bu ?
Komutan Shumway:Hiçin teki. Hademe. Hala bir profil çıkarmaya çalışıyoruz fakat dünyaya gidiş sebebi belli:Kız kardeşi .
Kane:Hatırlıyorum. Annesi neredeyse 16 yıl boyunca saklamıştı neredeyse rekor bir süre. (Komutan Shumway'a bakarak) Ne oldu Komutan Shumway? Çıkar ağzındaki baklayı.
Komutan Shumway:Şimdi başlayabiliriz. Geçici başkan olarak nüfusu azaltma emrini şimdi verebilirsiniz.
Kane:Henüz değil .
Komutan Shumway:Zaman kaybediyoruz efendim. Nüfustan 100 kişiyi eksiltmek bize bir ay kazandırır sadece.Sistemi onarmak,bir aydan fazla sürer ,tabii onaracakları da meçhul .
Kane:Cevabımı duydun komutan. Yeter bu kadar. Yüzlerce masum insanı öldüreceksek işi,kuralına göre yapacağız . Anlaşıldı mı? (Komutan başını evet manasında sallar. ) Sen de bu hademenin o gemiye binmesine kimin yardım ettiğini öğren çünkü tek başına binmesi imkansız. Aramızda bir hain var galiba komutan o 100 kişinin içinde de bir suikastçı.*DÜNYA*
Murphy:Su bulabildin mi?
Wells:Hayır,bulamadım. (O sırada duvara bakar ve duvarda şöyle yazıyordur: İlk önce başkan çocuğu ölücek .)
Murphy:Senin baban,benim babamı hava geçirmez odada öldürürken "merhamet" diye yalvarmıştı.
Wells (Murphy'nin omzuna çarpıp geçerek):"Ölecek"i yanlış yazmışsınız.
Bellamy (yanlarına gelerek):Birini öldürmek istiyorsanız cümle âleme duyurmayın.
Murphy (gülerek): Sen nöbetçi falan değilsin , değil mi ?
Bellamy:Değilim.Biz onu durdurmazsak gerçek nöbetçi gelecek .Suçlarınızı ciddi ciddi bağışlayacaklarını düşünmediniz,değil mi ? Bağışlasalar bile sonra ne olacak ? Buradan sonra örnek vatandaşlar oluruz,şansımız varsa iş buluruz,belki çöplerini toplarız.
Murphy'nin yanındaki çocuk:Ana fikrin var mı ?
Bellamy:Hayır,bir sorum var.Sizi hapse tıktılar,laboratuvar fareleri gibi ölüme terk ettiler. Niye yardımcı oluyoruz onlara ?
Murphy'nin yanındaki çocuk:Sana ne?
Bellamy: O bileklikleri takıyorsunuz ,değil mi ? Şu anda buranın güvenli olup olmadığını bildiriyorsunuz onlara.
Murphy:Bunu durdurabileceğimizi söyledin. Nasıl ?
Bellamy:Çıkarın onları. Ark'takiler öldüğünüzü düşünüp dünyayı tehlikeli sanacaklar. Kapiş?
Murphy: Anladım . Peki bunu yaparsak bizim ne çıkarımız olacak?
Bellamy:Yardımcıya ihtiyacım var .*ARK*
Bir kadın : Ab (Abby) , başkan nasıl ?
Abby:Bu geceyi sağ salim atlatırsa tekrar sor. Başka kimleri kayıp verdik .
Orada bilgisayara bakan adam: Murphy ve Mbege,ikisinin de adı John.
Kane:İkisi de sağ salim iniş yapmış .
Orada bilgisayara bakan adam: Katılıyorum.Bu ikisini farklı bir şey öldürmüş. Bir bakıyorsun iyiler,sonra bakıyorsun,ölmüşler. Abby:Radyasyon değil o zaman .
Kane:Yapma Abby. Ummak,bilimle örtüşmez.
Abby:Ummak değil bu .Radyasyon bir anda öldürmez.
Kane: Olabilir. Eğer radyasyon çok yüksekse.
Abby:Eğer öyle olsaydı hepsi ölmüş olurdu!
Bir süre birbirlerine bakarlar ve Abby önüne döner .
Abby (kendi kendine):Umarım yanılmıyorumdur. (Clarke'ın sağlık durumuna bakarak)*DÜNYA*
Finn:Neyi bilmek istiyorum , biliyor musunuz? 97 seneden sonra niye bugün yollandık. Ne değişti ki ?
Octavia:Kimin umrunda? Yolladılar işte. Sabahları hücrede uyanırdım,şimdi ise ormanda geziyorum .
Finn:Belki eski bir uyduda bir şey bulmuşturlar.
Monty:Meteoroloji uydusu falan...
Clarke:Uydu falan değil mesele.Ark tükeniyor. Şimdiki nüfus seviyesinde yaklaşık üç ay süremiz kalmıştı.Biz buraya geldikten sonra belki 4 ay olmuştur .
Finn: Demek seni tutmalarındaki sebep buydu.
Tecritte tutmalarının,babanın öldürmelerinin sebebi.
Clarke:Çatlağı bulan mühendis benim babamdı. İnsanların bilmeye hakkı olduğunu düşündü .Meclis farklı düşündü ,annem farklı düşündü .Panik ortamı yaratmasından korktular.Halka açıklayacaktık,sonra Wells...
Finn:Babanı mı ihbar etti?
Clarke:Her neyse . Açıklayamadan nöbetçiler geldi.Bu yüzden şimdi yolladılar. Bu yüzden,bu riske değer.Hepimiz ölecek bile olsak,kendilerine biraz daha vakit kazandırmak için .
Monty: Daha fazlasını öldürecekler,değil mi ?Kimse bir şey demez.
Octavia:Güzel . Bana yaptıklarından sonra hepsi ölsün gitsin.
Jasper: Sen de istemezsin bunu.
Finn: Onları uyarmalıyız.
Clarke:Babam da böyle demişti .
Jasper(Octavia'ya bakarak): Dünyayı seviyorum . (Octavia oradaki su birikintisine girmek için soyunur) Vay...Octavia tam suya atlamak üzere kayaları çıkmış iken
Clarke: Octavia , n'apıyorsun sen ?Octavia,Clarke'a bakar ve suya atlar.Clarke ve oradaki herkes yanına gider.Ve Octavia'yı görünce gülerler.
Jasper: Octavia...
Monty:Ben yüzme bilmem ki .
Octavia: Evet,ama ayakta durabiliriz.
Clarke: Haritaya göre burada bir nehir yok.
Finn: Ama karşında. O yüzden soyun.Hepsi gülerek soyunmaya başlarken Jasper sudan büyük bir şeyin Octavia'ya doğru geldiğini görür.
Octavia: Octavia,sudan çık .Octavia arkasına bakar ve kendisine doğru geldiğini görür .
Jasper: Derhal sudan çık !Büyük şey Octavia'ya saldırır ve suda gözükmezler.
Jasper: Octavia!