Kaldığımız yerden devam ediyoruz...
__________________________________________
》Leroy Sanchez - Be Alright
1 hafta boyunca sevgilinle konuşmuyordun. Aslında konuşmuyordunuz. Çünkü son buluşmanızda bir konu hakkında bir ara dalga geçip güldükten sonra gerçeğe yansıtıp düşündüğünüzde ikinizde saçmalayıp kavga etmiştiniz.Bir nevi küstünüz. Onsuz geçen bir akşam daha saat 9'da yatağa yatıp uyumuştun. Ama gece 12'de çalan telefon uykunu böldüğünde endişelenmiş ve telefonu açmış bulunmaktaydın.
"(Adın), seni çok özlediiiiim!" Bu ses Kihyun'dan başkası olamazdı. Daha da ilginci sarhoş olduğuydu.
"Kihyun, neler oluyor?" dedin soğuk bir sesle.
"Seni çok özledim. Başka birşeye ihtiyacım mı var?" diye çıkıştı.
"Neden içtin? Yarın şirkete gitmen gerekmiyor mu? Yanında kim var?" diye sordun, endişelensende biraz azarlayıcı bir tonda söylemiştin.
"Neden içtin diye sorulmaz insana.Bir nedeni olmasaydı içmezdim zaten. Hem sanane yanımda kim var kim yok?" dedi o da.
"İyi! O zaman kapatıyorum.Sana iyi eğlenceler!" dedin ve ne yapacağını bekledin.
"Dur! Kapatma!...Özür dilerim, sefgilim.Bir hata yaptık ve ben seni düşünmeden duramıyoruum." deyince;
"Kihyun, bana nerede olduğunu söyle! Seni almaya geleceğim." deyiverdin yataktan kalkarak.
"Bilmiyorum. Sanırım bir kulüpteyim." dediğine göre seçemeyecek kadar sarhoş olmuştu.
"Peki, yanında kim varsa telefonunu ona ver!" deyince;
"YA! Benim sana ihtiyacım var. Başkasına veremem!" diye mızmızlanınca işinin zor olduğu bir daha kafana dank etti.
"Kihyun!! Eğer yerini biri söylemezse seni bulamam. Ve şarjım da bitiyor, o zaman hiç sesimi duyamazsın!"diyerek blöf yaptın.
"Tamam...Baksana dostum, kız arkadaşım beni bulamıyor. Ona neredeyiz, söyler misin?" dediğinde kendini gülmemek için zorluyordun.O güzel sesi kendini bilmez sarhoşken bile ruhunu okşuyordu.
"Alo? Hanımefendi? " dedi birisi.
"Merhaba!Pardon ama hangi kulüptesiniz acaba?" diye sorduğunda adam ismini söylemiş ve telefonu tekrar Kihyun almıştı.Sende o arada arabayı çalıştırmış, telefonu da önüne koymuştun.
"(Adın), sefgilim!Ne zaman geleceksin? Çok uykum var!!" diye sızlanmıştı.
"10 dakikaya ordayım, merak etme.Sen iyi misin?" diye sordun.
"Hayır. Başım ağrıyor ama sol tarafımın ağrısı daha çok.Galiba ilacım sensin.Seni çok seviyorum, meleğiimm!" diyordu.
"Kihyun, şimdi bunu konuşmayalım. Hem de sana hala kızgınken." deyince;
"Bana Nee!Beni dinlemek zorundasın. Ben burada senin yüzünden sürünürken, Sen bana sus diyemezsin. Anlamıyor musun beni? Yoksa sen de mi içtin ?" dedi şapşalca.
"Benim içmeme ne gerek var, senin gibi birine sahipken. Sen beni içmeden sarhoş ediyorsun." demiştin biraz onunla uğraşmak için.
"Vay! Vay! Vay! Aynı bana çekmişsin. Aferin be kızıma!" deyip kahkaha atıyordu telefonun ucunda.
"Aptalsın sen! Hata bende ama seninle birlikteyim." diyordun sende.
"Hatasız kul olmaz, sevgilim! Bak, ben seni sevdim, bir iyilik yap bana.Sen de beni sev?" dediğinde onu azıcık kızdırmak istedin.
"Sevmiyorum Kihyun! Saçmalama!" dedin.
"Senin benimle zorun ne sefgilimm! Bu kalbi kırıp kurup neden parçalıyorsun?" diye bağırınca rezillik seviyesine atladığını farkettin.
"Kihyun!!Tamam!Seviyorum seni." dedin acıyarak.
"Sefgilim, çok çişim geldi. Ne yapmalıyım?" diye sordu. Ne kadar içmiş olduğunu merak ediyordun.
"Kihyun, insanlar tuvalete gider bu durumda!" dedin.
"Ama sen ne olacaksın? Ben telefonu nasıl tutacağım? Birini mi çağırsam?" diye saçmalıyordu.
"Kihyun!Saçmalama, telefonu koy cebine ve gir şu tuvalete!" diye bağırdın. Ne kadar güzel bir sohbetin içindeydiniz.
"Ah, tamam!Dur halledeceğim şimd-" dediğinde telefonun düşme sesi ve kapanmasıyla büyük bir ihtimal suyun içine düştüğünü farketmemek elde değildi. Seninle kavga edip, çocuk gibi içtikten sonra, evrim atlayan bir sevgiliyle uğraşmak Allah'ın sana başka verebileceği herşeyden daha kötüydü.Bu Kihyun olduğu zaman daha çok zorlaşıyordu. Ve Kihyun'u insana döndürme mesain başlamıştı.
💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙
Kusurum varsa affola!!
İyi okumalar!
