Bende parka gittim ve oturdum. Yanımda defter gibi biraz süslü bir şey vardı, etrafa bakındım. Hic kimse yoktu ben de elime aldım ve sayfalarına bakınıyordum ki birden biri elimden aldı. Kafamı kaldırdım, karşımda bir kız duruyordu . Omuzlarına kadar olan saçları, sinirli ve tedirgin bakışları ile
bana bağırmaya başladı
V- Ne yaptığını sanıyorsun neden aldın?
L- Sahipsizdi
V- Hayır onun bir sahibi var ve o da benim
L- Tamam ya sakin ol
Defterini alarak gidiyordu ki elinden düştü ben de defteri aldım ve ona uzattım.Teşekkür bile etmeden hızla gitti. Tedirgin ve heyecanlı davranışları kendisi gibi tatlıydı...VİOLETTA
O çocuğu ne yapmaya çalıştığı konusunda hiçbir fikrim yok. Ama gıcık davranışları bence çok şeker . Francescanın evine gittim ve telefonunu verdim.
Eve geldim ve erkenden yattım, yattım ama uyuyamadım çünkü nedenini bilmediğim halde o çocuğun sesi beynimde yankılanıyor sanki yanımdaymış gibi....Sabah kalktım ve bugün stüdyoya gideceğim , bu çok heyecan verici. Bekle beni Studio On Beat ben geliyorum...
Kıyafetimi giyinip aşağıya indim . Babam beni iyice süzdü
G- Violetta eteğin...
V- Ne var eteğimde kirlenmiş mi? Ne olmuş baba?
G- Şşeeyy.. Sanki biraz kısa değil mi prenses?
V- Baba her zaman ki gibi kısa falan değil
G- Eteğin herzaman ki gibi ama gittiğin yerde erkek var
V- Baba birbirimizi kırmadan bu konuyu kapatalım lütfen .Hadi geç kalacağım kahvaltıya oturalımKahvaltımızı yaptıktan sonra evden çıktım . Veee Studio On Beat karşımda duruyordu . Heyecan ile içeriye girdim burada her şey harika görünüyor .
Koridorda ilerliyordum aynı zamanda Fran'ı arıyordum , bana stüdyoda olacağını söylemişti. Sonra bir odadan müzik sesi geliyordu, içeriye doğru ilerledim . Piyano başında müziği çalan kişi benim dün karşılaştığım çocuktu . Büyülendim... Müziğe mi yoksa yakışıklı prense mi bilmiyorum ama kalbimin atışını duyabiliyordum. Beni farketti , arkamı dönüp gidiyordum ki
Leon- Bekle!! Heyy!!
V- Şeyy bende zaten gidiyordum
L- Gitme
V- Efendim?
Bana doğru yaklaştı ve gülümsedi. Birbirimize çok yakındık.
L- Kaçmanın bir çaresi yok
V- Ben kaçmıyorum , birine baktım ve gidiyorum
Gülmeye başladı
V- Neden gülüyorsun?
L- Yalancısın
V- Ukalasın
L- Pekala birine baktın ve gidiyorsun küçük hanım
V- Evet anlayabilmene sevindim
Odadan dışarı çıktım ve Fran ile karşılaştım.
V- Neredesin sen? Seni arıyorum ve bulamadım neden geç geldin?
F- Sakin ol Vilu, neden bağırıyorsun ?
V- Üzgünüm iyi değilim
F- Neden? Çok mu heyecanlısın?
V- Evet , dedim ve Frana sarıldım
Sonra herkes bir araya toplandı. Tatlı bela olan çocukta aramızdaydı. Herkes sırayla sahneye çıkıp şarkı söylüyordu. Ben de sahneye çıktım ve mikrofonu elime aldım, tam şarkıya başlıyordum ki bir kız aniden mikrofonu elimden çekti.
Ludmi- Sıra ben de seni yerine alalım küçükhanım
Vilu- Hayır sıra ben de ve yerine geçecek biri varsa o da sensin
Ludmi- Aaaa... Sen Ludmilaya karşı mı geleceksin?
Vilu- Sen varya..
Fran lafımı bitirmeden beni kolumdan çekip sahneden indirdi.
V- Francesca!! Bırakta hakkımi savunayım
F- Boşver takılma Ludmilaya
V- Ama..
F- Violetta seni düşünüyorum inan bana
Sonra odadan dışarı çıktık. Çok fazla sinirliydim o Ludmila denen kızı dövmek istiyordum.
Yine mi o çocuk?! Hep karşıma çıkıyor.
Leon- Bugün Ludmila nın kaba davranışından dolayı onun yerine özür dilerim
Vilu- Neden sen özür diliyorsun ki ?
Leon- Şşeeyy...
Vilu- Her neyse unuttum sayılır zaten
Leon- Pekala küçük hanım
Vilu- Bana küçük hanım deme! Bir ismim var öyle değil mi?
Leon- Bilmem var mı ki
Vilu- Ben Violetta
Leon- Memnun oldum Violetta ben de Leon. Seninle bir şeyler içmemizi ister misin?
Vilu- Bilmem ki Sanırım olabilir
Tam elimi tutuyordu ki Ludmila denen sarı bela Leon'a sarılarak yanağından öptü.
Ludmila- Sevgilim...
Ne o başbelası kız Leon'a sevgilim mi dedi!?!