Merhaba gençler Taekook Mpreg hikayeme hoş geldiniz. Eğer giriş bölümünü okumadıysanız geri dönün çünkü anlamayabilirsiniz. Okuduysanız da beni takmayın devam edin :)
''Taehyung? Beklediğin misafiri getirdim.''
Taehyung duyduğu ses ile istifini bozmadan, pahalı porselen fincandaki kahvesinden bir yudum daha aldı ve okuduğu gazeteyi zarif bir şekilde katlayıp orta sehbanın üzerine koydu. Bacak bacak üstüne attığı duruşunu bozarak ayağa kalkıp kendisine seslenen Jin'e ve yanındaki çocuğa gözlüğünün üzerinden baktı.
Jungkook karşısındaki adamın otoriter görüntüsünden hem korkmuş hem de hayran kalmıştı. Esmer teni karameli andırıyordu. Çekik olmasına rağmen oldukça iri olan gözleri girdap gibiydi. Ve güzel olduğu kadar tehlikeli görünüyordu.Öyle güzeldi ki dokunmamak için büyük bir çaba harcamanız gerekiyordu.
''Teşekkürler hyung. Ona ne yapması gerektiğini iyice anlattın mı?''
Tae'nin sesini ilk duyuşuydu bu. Ve Jungkook'a bu zamana kadar duyduğu her şeyin gürültü kirliliğinden ibaret olduğunu düşündürecek kadar güzeldi.
''Evet anlattım. Siz tanışın benim hastaneye geri dönmem gerekiyor.''
Tae, Jin'e başıyla güle güle deyip getirdiği çocuğa döndü. Yaşı küçük görünüyordu. Tae onun için endişelendi hamile olmak için fazla küçük değil miydi? Ardından çocuğu şöyle bir süzdü.
Bembeyaz teni eşsiz elmaslar misali göz alıyordu, koyu kahve saçları dalga dalga kirpiklerine ağırlık yapıyordu. İnce dudağının altında bir beni vardı ve 'Beni buradan öpebilirsin' mesajı veriyordu. Öylesine güzeldi ki nefes almayı unutuyordunuz. Tae iç sesine sordu; 'Düz olduğumdan emin miyiz?' Gözlerini kendisine tedirgin bakışlar atan çocuğun dudağından çekip konuştu;
''Merhaba, ben Kim Taehyung. Sen de Jungkook olmalısın. Duyduğuma göre bebeğimizi sen taşıyacakmışsın. Eşim bir manken ve o fiziğinin bozulmasını istemiyor. Fiziği anne olmasından çok daha önemli çünkü(!)''
Tae son cümlesini sinirle ve alay ederek söylemiş tekrar devam etmişti;
''Bebeğimi taşıyacağın bu 9 ay boyunca burada kalıcaksın. Söylediklerimin dışına çıkmayacaksın. Bebeğimi taşıyan adamın sağlıklı beslendiğinden, bebeğime dikkat ettiğinden emin olmak istiyorum. Karnında benim kıymetli bebeğimi taşırken öyle orada burada gezemezsin. Ve unutmadan sormak istiyorum bunu neden yapıyorsun? Yani sen bir erkeksin hamile olmak senin için tuhaf olmayacak mı? ''
''Para için efendim.''
Jungkook'un söylediğine karşın Tae onun para göz olduğunu düşündü. Ardından karşısındaki çocuğu yargılamayı kesip konuştu;
''Hastaneye yarın gideceğiz ve Jin hyung seni ameliyata alacak. Korkma, ameliyatdan çok minik bir operasyon olacak. Aynı gün içerisinde ayağa kalkabileceksin.''
''Korkmuyorum efendim.''
Jungkook doğru söylüyordu. Korkmuyordu. Onun korktuğu şey çok daha farklıydı 'Mochisini bir daha görememek' . Ve korktuğu şeyin başına gelmemesi için değil 9 ay boyunca bir bebek taşımayı, yılın 365 günü işgence görmeye razı olurdu.
İkili konuşmaya devam ederken üçüncü bir kişi salona girmişti. Kaç santim olduğu bilinmeyen ince topuklusu parkenin üzerinde sinir bozucu bir 'Tık Tık' sesi çıkartıyordu.Onu fark etmemek Namjoon'un uke olması kadar imkansızdı. Yada Jimin'in seme olması kadar.
Elini Jungkook'a uzatıp kendini tanıttı.
''Merhaba ben ünlü manken Kim Da Seul. Taehyung'un eşiyim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taşıyıcı Baba (Taekook Mpreg)
FanfictionTaehyung ve Manken eşi bebeklerini 9 ay boyunca karnında taşıyacak birini ararlar. Jungkook ise ikiz kardeşinin(Jimin) ameliyatı için acilen para bulmalıdır. Böylece yolları kesişir ve Jungkook Taehyung'un bebeğini 9 ay taşımaya karar verir. Fakat...