*Genç adam yine sahil kenarında ağaca yaslanmış hem denizin huzurunu izliyor hemde yaklaşık yüz metre ötesindeki sahil kenarındaki kıza bakıyor. Kızın saçlarının kızıllığı akşama dönen zamanda daha bir parlayıp kendini belli ediyor. Sonra sırtını yasladığı ağaçtan ayrıp genç kızın oturduğu banka doğru ilerliyor. Bankın arkasından geçip biraz daha ilerleyince iskeleye çıkıyor. İskeledeki insanları umursamadan yan taraftaki küçük balıkçı teknesine biniyor. Genç kızdan tarafa bakınca genç kızın dalgın bir şekilde denizi izlediğini görüyor. Genç kızın açık bıraktığı saçları yüzünü örtüyor. Ellerini dalgın hareketlerle kaldırıp gözününün önündeki saçları iteliyor. Ortaya çıkan yüzüyle genç adam 'kızıl senin rengin değil Kutup Yıldızı' diye düşünüyor.*
1.BÖLÜM *Sabıkalı Polis*
Elimde valizim kilit taşlarıyla döşenmiş kaldırımda ilerliyorum. Kafam ve omuzlarım dik ama dayanma kotamı doldurmak üzeriyim. Ne yapacağını bilmemenin çaresesizliğiyle ilerlediğim bir kilometre sabah yediğim bir kaç parça şeyin enerjisi almış, yorulmuştum. Elimde bir kaç kuruş param, omzumda sırt çantam ve tabiki şimdi nerdeyse askılarını uzatıp sürüye sürüye götüreceğim eşek ölüsü ağırlığındaki valizim. Hayır yani bir de az eşyam var diye yakınırım. Bu kadar şey ne o zaman ?
İlerlediğim sokak tenha ikindiye devredilen zamanda dolayı pek korkmasamda nasıl girdiğimi bilmediğim yerden bir an önce çıkmalıyım. Adımlarımı tosbağa hızına ayarlayıp hızlandım. Ne yapayım üstümdeki yüklerle anca bu kadar hızlanabiliyordum.
Sınırsız zaman diliminin sınırsız saatinde sonunda o sakaktan çıkmış başka bir tenha sokağa girmiştim.
"Merhaba güzelim."
Birde sapık eksikti. Yan tarafımda bir evin kapı merdivenlerine oturmuş sigara içen üç gence anlık bir bakış atıp sokakta hızla ilerlemeye başladım. Elbet bu sokaklarda birinin sonu bir caddeye çıkacaktı. Artık caddede napacaksam?
"Ssst güzelim,nereye?"
Arkamdan gelen ses yine aynı kişiye aitti. Adımlarım tosbağa hızından çita hızına ulaştı.
"Lan oğlum gel,otur. Uğraşma."
Onlarda baya uzaklaşmış olsamda yinede başka birine ait bu sesi duymuştum. Bencede uğraşma
Arkamdan adım sesi ya da başka bir ses duymayınca arkama dönüp baktım. Kimse görünmeyince derin bir nefes koyverip biraz yavaşladım ama yinede adımlarım hızlıydı. Sokak bittiğinde sağ yerine sola dönüp ilerledim. İlerledim...ilerledim...
Sonunda sokağın sonuna gelince tek yön olan sağa dönüp ilerleyeceğim sıra sokağın çıkmaz sokak olduğunu gördüm. Yok ya ben bu şansla çok yaşamam. Bir insan bu kadar mı şanssız olabilir?
Derin nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sakin ol Su dedim kendi kendime. Her şey düzelecek. O kadarda kötü değil durumum. Bir durum değerlendirmesi yapacak olursak;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHİLDEKİ KUTUP YILDIZI
أدب المراهقينElimde ki bavulu yere indirip boş sokağa baktım. Karşımda ki elektrik direğe gözlerimi diktim. "HEY! HAYAT BANA GÖTÜNLE GÜLMEYİ KES!" Neden direğe bağırdım bilmiyorum ama galiba sinirimi çıkartacak bi şeyler aradığımdandı. Gidip bir ikide tekmelers...