"Aşk ve nefret ele ele dolaşan iki düşmandır sadece."
♥♥♥
İki yıl geçti.
Zeyna öleli, biz hala demokrasiyi getirmeyeli iki yıl geçti. Onlarca kız yine zorla, çoğu zaman istemedikleri kişiyle evlendi.
Babam beklememizi söyledi. Planı hayata ancak onlar bizden şüphe duymadıkları an geçirebileceğimizi anlattı. Zafere ulaşmanın tek yolu sabırdan geçermiş. Bizim de sabırlı olmamız gerektiğine hepimizi inandırdı.
Aradan geçen iki yıl öfkemi dindirmek bir yana daha da arttırdı. Saray ve yandaşlarının gözlerimin önünde ölmesini dört gözle bekler oldum. Aynı Zeyna gibi çaresizce yalvarmalarını, hatta gerekirse ayaklarıma kapanmalarını istiyordum.
Tüm yaptıklarının bedellerini en ağır şekilde ödeyeceklerdi.
Babam yıkımlarının çok yakın olduğunu anlattı hepimize. Sarayda bazı muhafızlar isyanın eşiğindeymiş. Gizli kapaklı sırlar sarayın içinde kol geziyormuş. Eğer muhafızları bizimle işbirliği yapmaları için ikna edebilirsek demokrasiyi de getirebilirmişiz.
Bunun içinde, sarayın içine sızıp muhafızları yapmak istediklerimize ikna etmekten bahsediyorum, Prens Halid'le evlenmem lazımdı. Bu da araya adam koyup seçmenlerin Prens Halid'e beni uygun gördürmesini sağlamakla gerçekleşebilirdi. Babam seçmenlerden birinin çocukluk arkadaşı olduğunu ve onun da bizim tarafımızda olduğu için bunu çok kolay kabul ettiğini söyledi. Seçmen, söylenenlere göre diğerlerini ikna etmek için çok uğraşmış. Diğer değerli seçmen üyeleri beni kıymetli prenslerine layık görememişler. Ben her zaman fazla asiymişim. Prens benimle baş edemezmiş.
Neyse ki seçmen, sözü geçen biri de onları ikna edebilmiş. Yoksa diğer seçmenler Aden'i seçmekte ısrarcıymış. Kendisi dağdaki kızlar arasında en sessiz ve en uysalımızdır. Tüm kötülükler karşısında susmak gibi kötü bir huyu vardır. Prense layık görmelerine pek şaşırmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelin
Viễn tưởngDağlarda büyümüş Esme ile sarayın kral olmaya en yakın prensi olan Halid'in dikenli tellerle ve yalanlarla bürülü imkansız aşkı.