18 . Yaş (Ölüm) Günü Planı

7 1 0
                                    

Büyük, siyah bir delik.. Hayır kapı.. Delik ve kapı.. İğrenç yaratıklar ve.. Büyü yapan yaratıklar.. Çığlık atan koşuşturan insanlar... Ve beni gördü...

Lanet olsun!

"Kaç Merlina!! Dünyaya git. Çocuğun güvenliğini sağla. Biz burayı sen gelene kadar idare ederiz."

Koşuyorum.. Fakat nereye gidecegimi, kucağımdaki bebeği nasıl güvenli bir yere götüreceğimi bilmiyorum. Ve birden önümde turuncumsu bir kapı açılıyor. Ardında rengarenk çiçeklerle kaplı bir vadi. Dönüp bir kıza bakıyorum.

"Teşekkür ederim"

Ve o kapıdan girip vadiye geçiyorum...

"Elan! Uyan! Hey uyan!"
"Sanırım yine o saçma rüyalardan görüyor."
"Ve bizi uyutmuyor."

Gözlerimi zar zor açıp tepede dikilen ikizlere baktım. Yine mi sesli konuşup onları uyutmadım? Son 5 yıldır olduğu gibi.

"Kızlar,çok üzgünüm. Ben yine bir rüya gördüm ve.. Off.. Gerçekten üzgünüm."

"İlaçlarını al."
"Yoksa seni öldürürüz."

Birbirlerini tamamlamaları gerçekten sinir bozucuydu. Göz devirerek iki hap alıp yuttum. Gözlerimi kapatıp bir daha kabus görmemek için dua ederek tekrar uyudum.

Sabah çalan alarmı kapatıp berbat güne uyandım. "Merhaba hayat. Bugün bana nasıl bir işkence yaşatacaksın bakalım. Çok heyecanlıyım." Rutin sabah işlerinden ve üstümü giyindikten sonra servisi beklemek üzere diğer kızlarla dışarı çıktım. Her zamanki gibi aynı bakışlar. Bana bir ucube gibi davranmalarına alıştım çünkü her gün gördüğüm rüyalar ikizler tarafından tüm yurda yayılıyordu. Evet. Ben kimsesizim ve birinin gelip beni alması için bekleyen bir hayvan gibi bu yurtta bekliyorum.
Kapıdan dışarı çıkmak üzereyken yurdun önündeki yere çizilmiş karelerde oyun oynayan iki çocuk gördüm. Bizim yurttan değillerdi. Biliyorum,çünkü onlarda hayal ürünüm. Gidip bir banka oturdum ve servis gelene kadar oynamalarını izlemeye başladım. Iki çocuktan biri elini şıklatmasıyla önünde bir top belirdi. Ve onu var gücüyle havaya attı. Digeri ise uçarak onu alıp yere indi ve arkadaşına gülerek tekrar verdi. Uçuyordu... Küçük çocuğun kendine oranla büyük kanatları vardı.. Başımı ellerimle ovuşturup biraz masaj yaptım. Servisin sesiyle kafamı ellerimden kaldırdığımda oyun oynayan çocuklar gitmişti. Banktan kalkıp servise doğru  yürüdüm.

*******

Öglen arası sınıftaki cam kenarı yerimde oturmuş dışarıdaki ögencileri seyrediyordum bana canı sıkıldıkça takılan gereksizleri takmayarak.

"Hey Elan! Bu sefer neler gördün bakalım?"
"Küçük uçan cüce arkadaşları bizi öldürür dostum. Öyle konuşma."

Şuan o top getiren çocuk olmayı ve okulun en karizmatik çocuğunu en iğrenç çocuğa dönüştürmek isterdim. İğrençç. Bu fikri düşündükçe içimdeki kötü Elan'dan gelen kahkalar yüzümde bir tebessüm oluşturdu.

"Selam Elan"
"Selam Joseph"
"Bu gülüşünü neye borçluyuz bakalım? Nadir görülen bir durum biliyorsun."
"Aklıma bir şeyler geldi de o yüzden."
"Ne gibi şeyler?"

Tek kaşını kaldırıp bana bakınca büyüdükçe çok tatlı olduğunu fark ettim. O da benim deli olduğumu düşünüyordu. Bana yardım etmeye çalışıyordu. Çünkü bana acıyordu.

"Okulun en popüler çocuğunu rezil etmek gibi şeyler falan işte."
"Anladım. Eee yarın ne yapıyoruz?"
"Yarın derken?"
"Elan! Yarın senin doğum günün." Parmağıyla kafama dokundu ve bu kalbimin gümbür gümbür atmasına sebep oldu. "Bu kafana bence kendinle alakalı bazı şeyler de koymalısın."

ELANORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin