"Ve burayı da imzala, ve burayı. Tamam Elan. Yarın saat 12.00 a kadar izinlisin. Vaktinde gelmezsen hakkında yasal süreç başlatılacaktır. Arkadaşının ailesi senin için böyle plan yapmışken onların başını belaya sokmak istemezsin değil mi?"
Gözlüğün üzerinden yıllardır yüzümde oluşmayan tebessüme baktı.
"Evet, anladım."
"Güzel şimdi hazırlanabilirsin. 20 dakikaya geleceklerini söylediler."
"Tamam müdire hanım."Odama gidip hemen geçiş için aldığım malzemeleri çantama sıkıştırdım. Üzerine de bir kaç eşya atıp onları gizledim. Kağıda unuttuğum bir şey var mı diye tekrar bakmak için açtığımda odaya ikizler geldi.
"Demek gidiyorsun."
"Doğum günü partisine."
"Belki bize de verirsin"
"Hediyelerinden?"Bir de bunlarla uğraşamazdım.
"Olur veririm."
Kapıdan gelen araba kornasıyla Joseph'in geldiğini anladım. Pencereden baktığımda arabanın önüne yaslanmış bütün yurdun hayranlıkla izlediği Joseph'i gördüm. Dar bi kot ve beyaz tişörtle yeterince tatlıydı. Arabanın içindeki hareketliliği fark edince dikiz aynasından makyaj tazeleyen Claire'ı gördüm. Çantamı alıp son bir kez yurda bile bakmadan koşar adımlarla arabanın yanına gittim.
"Selam zeki kız."
"Selam Joseph."
"Atla,gidelim."Başımla onayladım ve arabaya bindim. Bana 32 diş ile gülümseyen Claire ön koltukta oturuyordu.
"Çok tatlı olmuşsun tatlım. Selam."
"Selam Claire."Ben de ona gülümsedim ve dışarı baktım. Son kez görüyordum belki de bu yurdu. Umarım ne yaptığını biliyorsundur Elan. Umarım her şey yolunda gider. Ellerim mi titriyordu? Terlemeye mi başladım? Korkuyor muydum? Eğer bunu yapmazsan işkence gibi süren hayatına devam edeceksin. İçimdeki sesi onayladım ve eğilmiş başımı kaldırdım. Zoraki bir gülümseme takındım.
"Çantada çok özel şeyler var sanırım Elan?"
"Anlayamadım?"Claire neden bana öyle bakıyordu ki?
"Kaybedecek gibi tutuyorsun da ondan söyledim."
"Hayır ben... ilk defa böyle izin alıp yurttan çıkıyorum. Yani evci olarak. "Ve yine aynı bakışlar. Acıyan insan bakışı. Gözlerimi onunkilerden kaçırıp derin bir nefes alıp verdim.
"Hey sakin ol Elan. Bu gece çok eğleneceksin. Emin olabilirsin."
Aynadan bana bakan Joseph i görünce fark ettim. Onu da son kez görücektim. Ama biliyorum ki ben ölünce yasımı belki 1 hafta tutar sonra Claire ile hayatına devam ederdi.
"Ve geldik."
Ormanın kenarında 3 katlı bir evdi. Kocaman bahçesi bir yüzme havuzu vardı. Ve havuz kenarında süslenmiş masalar, masaların üzerinde içecek vardı ve üzerinde "İyi ki doğdun Elan!" yazan kocaman bir pankart evin havuza açılan kapısında asılıyordu. Bizi Stephen karşıladı.
"Selam millet. Geceye hazır mısınız?"
******
"Hadi git elbiseni giy."
"Elbise?"Claire ne elbisesinden bahsediyordu ki.
"Bebeğim bu kıyafetlerle bir parti kızı olamazsın. Hadi şimdi Stephen'ın odasına çık ve giyin. Elbisen orda."
"Ben parti kızı olmak.."
"Ben aldım elbiseyi. Ve giymeni istiyorum. Lütfen."Kanımın donmasına sebep olan bu ses ne yazık ki Stephen'a aitti. Eski erkek arkadaşım Stephen. Delirdiğimi duyunca beni terk eden Stephen. Aklıma geldikçe sinirleniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELANORA
Bilim KurguGördüğü rüyalar ve halüsinasyonlar yüzünden dışlanan Elan 18. yaş gününde kendi planladığı bir sonla hayatına son vermeye karar verir. Fakat planı pek de düşündüğü gibi olmayacaktır. Bilmediği bir yer de bilmediği kişilerin yanında kendini bulan Ela...