Thusan'a Hoşgeldin

9 1 0
                                    

Saatlerdir nefes alamıyor, son hız ışığa doğru ilerliyordum. Belli bir nefes sınırına geldiğimde artık gözlerim kararmaya başladı. Gözlerimi kapatıp hayatım boyunca yaptığım iyi ya da kötü şeyleri düşünmeye başladım. Hayatımın ilk 5 yılını garip bir şekilde hatırlamıyordum. Kendimi bildim bileli yurttaydım yani. Düşünmeye devam ederken birden sert bir zemine çarpıp yuvarlanmaya başladım. Bir kaç takladan sonra yüz üstü yerdeydim. Gözlerimi açtım masmavi bir gökyüzü gördüm. Rüzgarla sallanan ağaç dallarının huzur verici seslerini duyuyordum. Yavaşça ayağa kalktım ve ayak bileğimin acısıyla tekrar yere düştüm.

"Cennetteyim ve ayağımı mı burktum?"

Oturduğum yerden gördüğüm kadarıyla ben  bir köprünün üstünde ağaçlara süslü bir yol kenarındaki çimenlere düşmüştüm. Buraya sanki daha önce gelmiş gibi bir his oldu içimde. Belki de ben öldüm. Burası da benim hayal dünyam. Bunun öyle olmamasını dileyerek 1-2 metre  uzakta olan bir ağaca sürünerek ilerledim. Büyük bir ağaca tutunarak ancak kalkabildim.

"Ellerini üzerimden çek seni küçük melez."

Hızlıca arkamı döndüm. Ama kimse yoktu. Hem ben ağaçtan başka kimseye dokunmuyordum ki? Belki de koca ağacın arkasında birileri vardı. Etrafını dolandım ama kimseyi görmedim. Birden bir kahkaha sesi duydum.

"Eğer ellerinle beni dürtmeye devam edip daha da gülersem sonbahardan önce yapraklarımı dökücem. Çek ellerini."
"Kimsin sen? Nerdesin göster kendini?"
"Burdayım, yukarıda."

Kafamı kaldırıp baktığımda kocaman iki göz ve bir ağız gördüm. Konuşan ve gözleri olan bir ağaca tutunuyordum. Birden ağacı bırakıp kendimi yere attım. Geri geri sürünürken ağaç tüm dallarıyla üzerime serildi.

"Buraya izinsiz girip gidebileceğini mi sandın?"
"Buraya izinsiz girmedim. Burası benim hayal dünyam. Sen buraya izinsiz girdin. Şimdi üzerimden çekil."
"Belki de aynı hikayeyi 1283927 kez duymuşumdur. Bana zarar verenleri, kızıp bağıranları da gördüm. Senin gibi. Ve sonları hep aynı oldu."

Sonları mı??

"Hepsi öldüler mi?"
"Hahahaha küçük melez çok acemi. "
"Bana melez demeyi bırak. Benim bir adım var. Adım Elan. Elanora Swaski. "

Konuşan ağaç gözlerini açabildiğı kadar açtı ve bana baktı.

"Demek beklenen son melez, Seçkin Anahtar Sahibi Merlina'nın kızı sensin. Hmm. Ilginc."
"Sen neyden basediyorsun bilmiyorum." Ağlamaya başladım.

"Lanet geçişi başaramayıp ölmeyi planlıyorum. Bu da bir rüya. Birazdan uyanıcam. Ve Geçişi gerçekleştiremeyip ölücem. Ölmek istiyorum çünkü herkesin bana ucubeymişim gibi bakmasından bıktım. Ailemi bile bilmiyorum ilk 5 yılımı hatırlamıyorum. Benim gibi biri ne ülkemde ne dünyamda var."
"Evet var."

Arkamı döndüm. Bu kütüphanede gördüğüm büyücü çocuktu.

"Sen.."
"Kütüphane olayı için özür dilerim. Ama anlamamakta çok inat ettin Elanora. Yapıcak başka bir yol yoktu."

Ayağa kalktım. Acıyan ayağımı bile bile üstüne basarak çocuğa doğru yürüdüm. Bu bir rüya ve ben uyanınca acı falan kalmayacak.

"Elanora sen yaralanmışsın!! Lütfen zorlama kendini. Hey, Fiona. Bana mabete giden kapıyı açarmısın? Elanora yürüyemez durumda."

Daha da ilerledim. Acı, gözlerimin daha da sulanmasına sebep oldu. En sonunda dayanamadım ve ağlayarak dizlerimin üstüne düştüm.

"Neden? Neden ölmek bu kadar zor. Ben ölmek istiyorum sıkıcı hayatımdan kurtulmak istiyorum. Ben bu rüyadan uyanınca ilk işim yurdun en üst katından atlamak olucak ya da.."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ELANORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin