BAHAR MASALI -2. BÖLÜM-

16 14 61
                                        

Multimedya : Meltem KARASU

Ağlamak dudakların diyemediğini gözyaşlarına söyletmektir.

Hoca sandalyesine oturdu ve çantasından bir kitap çıkardı.

Lan! O kitap! Araba Sevdası!

Geçen yıl hocanın bize zorla iki üç kere okuttuğu kitap!

Hocamız,

"Evet gençler bugün sizlerle merhum Recaizade Mahmut Ekrem'in 1898 yılında yazılan ve yayımlanan ayrıca büyük edebiyat eserlerinden biri olan Araba Sevdası hakkında konuşacağız. Bu kitap hakkında bilgisi olan veya kısaca özet geçebilecek olan var mı?" Deyince hemen parmak kaldırdım. Ben parmak kaldırınca herkes bana garip garip baktı. Hoca bana gülümserken,

"Galiba sadece Melis'in bilgisi var. Anlat bakalım bize Melis, bu kitap neler anlatıyor?" Dedi. Hemen konuşmaya başladım.

"Hocam şimdi ilk önce bu Araba Sevdası çok önemli bir kitap. Çünkü Türk Edebiyatında ilk realist roman olarak gösteriliyor. Özetini geçecek olursam bir paşa oğlu var ve adı da Bihruz Bey. Babası ölünce annesi ve bu Bihruz Beye bayağı bir para miras kalıyor. Bu Bihruz Bey çok havalı tabi. Böyle herkese hava atar. Gerek o meşhur arabasıyla, gerek kıyafetleriyle... Bir de Fransızca konuşmayı çok sever ama tabi Fransızcayı pek bilmiyor ve Türkçe ve Fransızcayı karışık olarak konuşuyor. Sonra işte bir gün yine arabası ile gezerken böyle lüks bir arabadan inen iki kadın görüyor ve bu kadınlardan birine aşık oluyor. Bu kadına çiçekler falan veriyor, mektup yazıyor. Ama kadın bir gün ortadan kayboluyor. Kadın da kendini birşey sanıyor bu arada. Benim düşüncem tabii ki bu. Sonra bir gün bu Bihruz Beyin komşusu Keşif mi Keşfi mi ne, o işte bu kadının öldüğünü söylüyor. Bu Bihruz Bey bir üzülüyor bir hüzünleniyor anlatamam. Tabi bu arada serveti de tükeniyor. Daha sonra bir Ramazan akşamı bu kadını görüyor ama kadının kız kardeşi sanarak o aşık olduğu kadının mezarının nerede olduğunu soruyor. Ama bu kadının kız kardeşi değilde aşık olduğu kadın olduğunu anlıyor. Ve sandığı gibi yüksek bir aileden olmadığını da anlıyor. O aşık olduğu kadının ve yanındaki kadının hakaretleri ve gülüşmeleriyle oradan ayrılıyor. Sonra da bitiyor işte." Dedim. Tüm sınıfın beni dikkatle ve hayranlıkla izlediğini görünce çok şaşırdım. Hoca da şaşırmış olcak ki,

"Aferin Melis, aynen öyle. Peki sen bu kitabı ne zaman okudun? Ayrıca hafızan çok güçlüymüş." Dedi. Gülümseyerek,

"Hocam geçen sene ki edebiyat hocamız bize bu kitabı zorla iki üç kere okuttuğu için insanın aklında kalıyor doğal olarak." Dedim. Hoca bunun üzerine gülümsedi. Hâlâ bütün sınıfın bana baktığını görünce,

"Neden herkes uzaylıymışım gibi bakıyor?" Dedim. Ben öyle söyleyince herkes önüne döndü. Yanımda oturan çocuk,

"Vay be. O nasıl bir anlatıştı. Resmen kitabı okumamıza gerek kalmadı." Dedi.

"Bence buna alışsan iyi olur. Her zaman böyleyimdir de." Dedim işi alaya vurarak. Gülümsedi. Gülümsedim. Biz birbirimize gülümserken hoca,

"Evet gençler, arkadaşınız gerçekten güzel anlattı. Benim de sizden ufak bir isteğim olacak. Bu kitabı güzel bir şekilde anlatabilecek dereceye gelene kadar okuyun. 2. Sınavınızın büyük bir kısmı bu kitaptan oluşacak." Dedi. Hoca bunu söyler söylemez yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. İlk defa kazık bir sınava girmeyeceğim! En iyi bildiğim şeyden sınav olacağım! Allah'ım sana geliyorum! Yoksa son günlerimde mi benim başıma böyle güzel şeyler geliyor?

Ben kendi kendime aptal gibi sırıtırken sınıftan bir uğultu çıkmaya başladı,

"Ya hocam yapmayın."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 15, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAHAR MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin