Multimedya : Poyraz ARATMELİS'İN AĞZINDAN
Ortalık yeni aydınlanıyor ama ufuktaki kurşuni duman yavaş yavaş aralanıyordu.
Bahar gelmişti. İkinci katın penceresinden dışarı göz atarak uğuldayan rüzgârı dinledim. Oldukça hiddetli bir rüzgârdı bu. Yaşlı kiraz ağacının dalları, binanın duvarına bir kırbaç gibi öylesine sert çarpıyordu ki bir sonraki darbede camı kırabileceğinden korkarak yerimde sıçradım. Fakat tam da o sırada beklenmedik bir görüntü, beni bir anlığına endişelerimin arasından çekip çıkardı. Tozpembe çiçekler, havada dönerek uçuşuyorlardı. Bir iç çekerek kendi kendime gülümsedim. Evet, yeni bir gün başlıyor.
Bu gün yeni okulumda ki ilk günüm.
O lanet olası okuldan sonunda atıldım. Hergün biriyle kavga etmek çok güzel olsa da oraya hiç alışamamıştım.Düşüncelerimi bir kenara atıp üzerime üstünkörü bir şey geçirdim. Allah'tan okulda sivil kıyafete izin veriyorlardı. Yoksa her gün bana zulüm olurdu.
Anneme ve babama bir öpücük bırakıp evden çıktım. Hemen telefonumu çıkarıp Başbelası Alya'yı aradım. 2. Çalışta açtı.
"Çıktın mı Alya? Bana bak kızım gelmen için 1 dakikan var. Yoksa tek başına gitmek zorunda kalırsın. Hızlı ol. Seni seviyorum. Ve süren başladı. 59, 58, 57." Deyip telefonu kapattım.
Her ne kadar başbelası olsa da Alya'yı seviyordum. Alya benim tek arkadaşım, dostum hatta kardeşimdi.
Otobüs durağına doğru yürürken birden Alya yanımda belirdi.
"Ya geç kalacağım diye nasıl korktum. Manyaksın kızım sen. 1 dakika nedir? 2 saniye de biter hemen." Dedi Alya.
Onun bu hâline gülümsedim. " Her zaman ki hâlim. Bir alışamadın gitsin. Neyse hadi hızlı yürü otobüsü kaçıracağız." Deyip adımlarımı hızlandırdım. Alya biraz arkamda kalmıştı.
"Ya sabah sabah bu ne enerji!? Yavaş biraz." Dedi isyan edermişcesine.
Durağa gelmemizle beraber otobüs de gelmişti. Otobüse binip en arkaya geçtik. Yolumuz uzun olacağı için kulağıma kulaklığımı takıp yine beni anlatan bir şarkıdan açtım. Yani rap. Okula gelmemize çok az kalmışken son kez bir şarkı açtım ve mırıldanarak eşlik ettim.
"A ölüm B ölüm faydası yok bu şıkların
Belki de iyi gelir sana İzmir'in ışıkları
Belki de kötü olur bu saçların ağarır
Bir kar tanesi olup yeniden özlemek baharı.
Burada bi kez daha başlıyosa gurbet imtihanı
Ölmek değil bidaha görmek intiharım."Ben şarkının içinde kaybolmuşken Alya'nın dürtmesiyle geldiğimizi anladım. Kulaklığımı çıkarmadan otobüsten indim. İner inmez bir çocuk,
"Gençler rap kokusu alıyorum." Diye bağırdı." Gözü etrafta dolaşırken birden beni buldu ve 'bu sensin' dermiş gibi yanıma yaklaştı ve kulaklığımın birini kendi kulağına taktı.
"Oo Taladro. En sevdiğim..." Dedi. Ben şaşkınlıkla onu izlerken birden,
"Ah pardon. Ben Ege. Sen yenisin galiba. Bu okulda rap dinleyen sayılı kişiler varda. Şimdiden sevdim seni." Dedi. O sırada bir ses,
"Ege buraya gel! Dövdürtme kendini bana." Diye bağırdı. Sesin geldiği tarafa baktığımda bir çift mavi gözle karşılaştım. Benim gözlerim daha güzel birkere.
"Ya abi iki dakika rahat bırakmıyorsunuz. Ne güzel şurada rap ikizimi bulmuştum." Dedi parktan zorla götürülen küçük bir çocuk misali.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR MASALI
Novela JuvenilGözyaşım kadar değerlisin... Ama nasıl gözyaşlarım gözümden düştüyse, şimdi sende öylesin. *** "Her seferinde bunu yapmaktan sıkılmadın mı?" Diye fısıldadı Poyraz. "Neyi?" Dedi Melis. "Bunu işte." dedi dudaklarını işaret ederek. Melis içinden 'Sabı...