stardust | hunhan

sekiz

pezevenkler, çakma italyan, şarap lekesi

Sinirden derin nefes alarak telefona bakarken aleti fırlatmamamın tek nedeni kendi telefonum olmaması. Hoş, kendi telefonum olsa yine atmazdım. Götümü satsam yine alamadım onu.

"Luhan iyi misin? Küçük prenseste ne?"

Yixing biraz ilgi biraz merak ile seslenirken ben sinirden titriyordum.

"Değilim. Hiç iyi değilim! Pezevenkler bana lakap takmışlar birde!"

"Yalnız lakapta sana tam uymuş." Yixing derdimizi unutmuş bana gülerken bense ona gözümden ateş çıkartarak bakmıştım. Hoş beni bir taraflarına takmamıştı.

Telefon görüşmesinin üzerinden bir saat geçmişti ki dışarıdaki kalabalık iyice coşmuştu. Neyin onları bu kadar heyecanlandırdığını anlamazken kapı zili çalmıştı. Tamam. Dışarıda ne kadar kalabalık ve gürültülü olsada hiç biri daha kapı zilini çalmamıştı. Üçümüzde birbirimize bakarken Yixing görevi üzerine alarak kapıyı açmaya gitmişti.

Kapıdaki mercekten baktıktan sonra bize dönmüş kekelemeye başlamıştı.

"O-o-on-lar ge-ge-gelmiş."

"Yixing ne diyorsun anlamıyorum. Çekil şuradan."

Kitlenen salak arkadaşımı iteleyecirek kapı önünden çektikten sorna derin nefes alarak kapıyı açtım.

Karşımda, azgın fanboy ev arkadaşımın odasında her yeri kaplayan posterdeki kişiler duruyordu. En öndeki diğerlerine göre ufak tefek kalan adamı tanımıştım. Bana eşyaları getiren kişi, menajerleriydi.

Hepsi beklemeden içeri geçtiğinde kapıyı kapatmış, açıkken kapının ardında duran ev arkadaşımı kendine gelmesi için sarsmıştım.

"Aptal hayranlığın şu anda ortaya çıkarsa Versace'tan aldığın parfümümü klozete dökerim. Acımam yaparım." Yixing tehditim ile kendine gelerek başını sallamaya başlayınca istemeyerekte olsa ona güvenerek içeri geçtim.

Kısa süre öncesine kadar saçlarını yolan aptal diğer arkadaşım kendini ışık hızında toparlamış, adeta ışıldayordu.

Küçük evimizin küçük salonunda yetersiz gelmiş koltuklara sıkışarak otururken ayıp olmasın diye birşey ikram etme kararı vermiştim. Baekhyun ve Yixing şu an dünyada olmadığı için iş yine bana kalmıştı.

Bardaklara hızlı bir şekilde meyve suyu koyarak içeri geçtiğimde herkes bardakları almış ama içeceğe dokunmamıştı.

"Direk konuya geçmemi aceleci bulmazsınız umarım ama bu durumu nasıl halletmeyi düşünüyorsunuz."

"Aslında biraz daha bu gürültüyü çekmek zorunda kalabilirsiniz. Şirket ilişki haberlerini onaylamayı düşünüyor."

"Ne? Çıldırdınız mı siz?" çığlık atarak kitlenen arkadaşlarım yerine de ben sormuştum. Aslında diğerleri geldiğinden beri pek normal göründükleri söylenemez.

"Şu geri zekalının durumunu biliyorsunuzdur." yakındaki kepçe kulakları olan çocuğun kafasına vurduktan sonra konuşmaya devam etti.

"Bay Byun ile haberler çıktıktan sonra bir çok olumlu sonuç aldık. Hayranlar sonunda düzgün bir ilişki içinde olduğunu düşünerek çıldırdılar. Açıkcası bende memnun olmadım değil. Bir gün hastalık kapacak diye korkuyordum."

"Diyorsunuz ki sizin kudurmuş üyeniz benim arkadaşım ile ilişkisi varmış gibi davranacak bende hiç birşey olmamış gibi kabul edeceğim."