Kirkinci gunun sonunda artik bebegim kendi kendine uyuyan bir bebek degildi agliyor agliyor ve ben cozum bulamiyordum .. meger yalnizca sallanmak istiyormus ve ben acemi caylak bir anne oldugum icin onu akil edememistim artik sallayarak uyutmakla sut pompasiyla gogus acilari ve ara ara gelen bilincsiz gulumsemeleriyle hayat buluyorduk.. esim hala bebege tam olarak adapte olamamisti ve hala kendimi cok yalniz hissediyordum.. yemek yapmaya evi temizlemeye sut sagmaya bebebegi uyutmaya giydirmeye doyurmaya odakli bir hayatim olmustu.. hep anneler sicak yemek yiyemiyorum kahve cay icemiyorum dus alamiyorum dediginde anlam veremiyordum ne yani cocuk hic mi uyumuyor diye dusunuyordum evet cocuk uyuyormus ama cok acil yapilmasi gereken liste oyle uzun oluyormus ki nefes almak lukse girebiliyormus.. hala yaz oldugu icin kokusmus bir halde suya hasret ve yataga en son yorgunluktan bayilarak yattigim icin dusa ozlemim surekli cogalarak artiyor ve duslarim bir iki dakikadan uzun suremiyordu.. karnim genellikle ac olmasina ragmen oturup doyasiya yiyemiyordum.. biberonlar kaynatilacak bebek emzirilecek mama yapilacak kiyafetleri yikanacak surekli kusan bebegimin ustu degiatirilecek alti degistirilecek ayakta saatlerce sallanacak vs vs.. uyumadan once 5 dk gunu degerlendirecek vakit bulamadan en fazla iki saat sonra uyanacagim uykularima yatiyordum ancak buna ragmen garip bir mutluluk hali beni sarhos ediyordu..