Gadir köyünden Diyarbakır'a alış-veriş için
Seyda hazretleriyle (k.s.) getmiştik.
Günlerden cuma idi. Cuma namazımızı camide kıldık.
Bir ara Seyda hazretlerini (k.s.) tamemen kaybetmiştim.
Namaz bitince baktım iki saf Önümde duruyor. Sen burada yoktun deyince buradaydım dedi,
ben de seni burada göremedim dedim.
Ertesi gün köye doğru kamyonla yola çıktık. Yolda araba arızalandı. Şoför yedek parça için Kozluğa gitti.
Biz de bir köprü altında beklemeye başladık.
Bir ara bir pikap geldi, köprüye 1-2 metre kala lastiği patladı. Ben Seyda hazretlerine (k.s.) söyleyince köprünün altından çıktı. Pikaptakilerle tanıştık. Onlar Şeyh Seyda-i Ceziri'nin (k.s).evlatlarıydılar.
Birisi de Şeyh Nurullah Ceziri (k.s.) idi.
Şeyda hazretleriyle birlikte oturdular, sohbet ettiler.
Birbirlerine sen benim arabamı bozdun, hayır sen benim arabamın lastiğini patlattın diye latife yaptılar. Arabalar tamir edildikten sonra biz Gadir köyüne döndük,
onlarda Hz. Veysel Karani'ye gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menzil 'de Bir SULTAN
Non-FictionAhirzamanın meşgalesinden sohbetleri kaçıran Okul okuyup da sohbetlere yetişemeyen Kardeşlerime düzenleyip derlediğim sohbet notları her #soficana lazım olan bilgilerdir InsaEllah hizmet Nimettir