Ev Simon'un evi gibiydi. İki katlı bir ev. Bahçesi Simon'un ki kadar büyük olmasa da yine de güzel bir bahçesi vardı. Evin içi ise benim tarzıma yakın döşenmişti. Olsun bunada şükür...
Simon Dominic= Bak üst katta sağ tarafta misafir odası var. Orada yatar o kuzenin. Senin odan da benim evdeki oda ile aynı yer. Giriş sağ. Tamam mı? Unutma. Sen gez ben mutfaktayım.
Hakuna=Burada bile mutfaktasın pes artık. Buzdolabı dolu mu? Onuda mı düşündün? Ben alırdım yarın yiyecek.
Simon Dominic= Ben almadım zaten Jungkook aldı. Temizlik malzemeleri falan da Elif aldı. Ben ne alacağım ev yeter sana. Mobilyalar da RM'den.
Hakuna= Cidden mi? Ah hakkınızı nasıl öderim ben ya... Kendimi çok kötü hissettim. Bunların hepsi size geri dönecek emin olun.
Simon Dominic=Bana zaten kira ödeyeceksin ama diğerlerini bilemem. Hadi gel bak Jungkook ne güzel çikolatalar almış. Gözüm zaten kalmıştı onlarda o yüzden buraya gelmek istedim.
Hakuna= Al tabi. Bana da getirir misin?
Çikolata demişken. Ben Jungkook'u evde mi bıraktım? Neyse kalsın ben geri dönüp onu alırım.
Çikolata yiyerek evi turladım. Her köşesini ezberledim.
Ev gezmem bitince geri Simon'un evine döndük. Jungkook odasında olduğuna göre Elif unnim nerede? Odasına doğru gidip kapıyı hafif açtım. Masada öyle oturup ellerini kafasına almış birşeyler düşünüyor gibi idi. Canı birşey mi sıkkın acaba?
Hakuna= Unni müsait misin?
Elif= Tabi gel canım.
Hakuna= Bu hal ne? Neyin var?
Elif= Sınavlar var. Canım onlara sıkıldı.
Hakuna= Başka birşey yok yani?
Elif= Ne olması gerekir?
Hakuna= Jimin ile birşey mi oldu?
Elif= Yok hayır. Sen Kai ile konuştun mu bu aralar?
Hakuna= Hayır. Bir ara görürüm. Neyse hadi gel salona gidelim.
Elif= Olmaz. Bunları tekrar etmem gerekir. Sonra duş alıp uyurum zaten. Şimdiden iyi geceler. Sen eğlen benim yerime.
Hakuna= Pekala. Ben sana güzel şeyler yapıp getiririm. Çok sıkma kendini. Sen unnisin yaparsın.
Elif= Ahaha. Sen dediysen olur tabi.
Elif unnimi bırakıp mutfağa gittim. Güzel bir çikolatalı milkshake yaptım. Bardağa koyup güzel bir pipet koydum. Yanlarına krema sıkıp süsledim.
Jungkook= Bana mı?
Hakuna= Hayır. Unnime.
Jungkook= Ne seviyoruz biz?
Hakuna= Ne?
Jungkook= Yok birşey. Sen git unnine götür.
Hakuna= Pekala.
Yaptığım içeceği unnime götürdüm. Geri salona döndüğümde Jungkook yerde yatıyordu. Bu neyin kafası?
Hakuna= Hey. Koltuk var genç.
Jungkook= Bilmem. Buraya yatmak istedim.
Hakuna= Bak düz zemine öyle yatmak bel ağrısına iyi gelir. Kendim keşfettim. Belin öyle iken düz olduğu için çok iyi geliyor. Hem ders çalışırken öyle yapıp tekrar etmek de aklına iyi sokuyor. Güzel tercih aferim bisküviye.
Jungkook= Ne konuştun ya... Sen soruma cevap ver. Biz neyi seviyoruz?
Hakuna= Ben sana ne dedim? Tahmin et ona göre söylerim.
Jungkook= Biz aynı şeyi seviyoruz. Düşünüyorum. Çikolata yemek diyorum.
Hakuna= Dııt. Yanlış.
Jungkook'un yanına yattım. Ayaklarımı koltuğa uzattım. İyice gerildim. Kafamı Kook'a döndürdüm.
Hakuna= Biz şarkı söylemeyi severiz. En çok da derdimiz olduğunda kendimizi rahatlatmak için. Karaoke de o kadar şarkı söylüyorsun ki bu beni baya bir etkiledi. Ne zaman BTS'in karaoke videosu olsa hep varsın. Şarkı söylerken o kadar rahatlamış gözüküyorsun ki bende öyleyim. Bu yüzden kendimi sana benzetirim. Biz şarkı söylerken kendimizi mutlu etmeyi seviyoruz. Çünkü mutlu olmamızı sağlayan şey müzik...
Böyle bir cevabı benden beklemeyen Jungkook sessizce baktı. Biraz nefes alıp verme dışında hiç ses yoktu. Ne Simon ne Elif unniden ses çıkıyor ne de bizden.
Daha fazla sessizliğe dayanamadım. Abi ben ciddi ortam sevmem bilmez misin?
Hakuna= Ayı mı oynuyor niye öyle bakıyorsun? Alt tarafı şarkı söylemeyi seviyoruz dedim ne var? Hatta senin ile ilgili olan planım ise seninle karaoke yerine gitmek. Neden bu kadar sessizsin? Birşey desene.
Daha fazla bakmaya devam etti. İyice sinirim bozulmuştu. Ben konuşup birşey diyor isem bana öyle öküz gibi bakamazsın!
Hakuna= Sana diyorum. İlla yüzüne bir tane tokat mı atma mı istersin?
Hala sessizce bana baktı. Biraz geriledi. Bende baktım mumya ile konuşuyorum sanki... Pes ettim. Zaten onun ile plan yapmak benim neyime? Kendine gel birkaç güne Ekin abiciğim geliyor...
Ayağa kalkarken bağırdı.
Jungkook= Nereye?
Hakuna= Aaa dilin yerinde duruyor mu? Bende yarım saat Türkçe konuştum sanıyordum da ondan cevap vermiyorsun sandım. Aman aman bisküvi bey konuşur mu?
Jungkook= Bilmem. Konuşamadım. Neden böylesin?
Hakuna= Nasılım?
Ayakta ona doğru dönük, ellerim belimde sorguya çeken anneler gibi bakarken o hala yerde yatarak bana bakıyordu.
Jungkook= Birden gelip neden beni boşlukta bırakıyorsun? Neden böyle cümleler kuruyorsun?
Hakuna= Nasıl yani? İstemiyor musun? Seninle plan yapmam olur biter genç demek ki beni istemiyorsun. Zaten başka eve gidiyorum benden kurtulursun. Nasıl fikir ama mükemmel.
Sinirlerim iyice bozulmuştu. Ben sana diyor muyum sende bu fikirler nerede üretiliyor? Beyinde değil bence...
Jungkook= Öyle değil. Bilmiyorum. Birden böyle şeyler yapman... Bilmiyorum.
Simon Dominic= Azra? Bu tip ne? Ne yapıyorsun ellerin belinde?
Hakuna= Hiç. Zaten odama gidiyordum. Eşyalarımı toplamam gerek malum evime gidiyorum. Bu arada sana o aldıklarını tekrar geri ödeyeceğim Jungkook.
Arkama dönüp odama gittim. Bu Simon'dan Allah razı olsun sürekli beni kurtarıyor.
Odama gidip giysi ne varsa bavula attım. Hemen toplanıp eve gitmek,evi toplamak,yerleştirmek istiyorum. Bu kırışan giysileri de ütülerdim birşeyleri kalmazdı.
Herşeyi topladım. 5 bavul çıkmıştı. Hepsini alıp eve doğru yola çıktım. Zor oldu ama ben Azra Sancar elbette hallederim...
Eve hepsini koydum. Geri tekrar Simon'un evine döndüm. Son birkaç birşey kalmıştı. Onları da alıp veda edip eve gidecektim.
Son kalan eşyaları alır iken Jungkook odama girip kapıyı kapattı.
Hakuna= Ne oldu?
Jungkook= Beni yalnış anlamandan da bıktım. Benden uzaklaşmandan da bıktım. Bana küsmene de bıktım. Böyle kötü olmamızdan da bıktım. Yeter.
Bunları deyip bana yaklaştı. Dolaba yumruk yaptığı elini koydu. Bana yaklaştı.
Jungkook= Benden kaçma artık. Herşeyi bildiğini biliyorum. Bana kötü olduğun kadar Chanyeol'a iyi olman... Neden? Onunla daha önce tanışmandan dolayı mı? Bilmiyorum ama bu bana hiç adilce gelmiyor. Tüm kötülükleri ben çekip bütün iyilikleri o görüyor. Bu tamamen haksızlık. Bana ne zaman iyi olacaksın?
Bu sefer susma zamanı bendeydi. Elimde düzleştirici öyle ona bakarken tek korunma mekanizmam elimdeki idi.
Öylece ona bakarken bir şey söylememi bekleyen gözler ile beni bekliyordu.
Hakuna= Komik olacak galiba ama tek takıldığım yer ben neyi biliyorum?
Jungkook= Neyi mi biliyorsun? Madem bizim ikimizin ne sevdiğini biliyorsun o zaman benim neyi sevdiğimi de biliyor olman gerekmez mi bu kadar zeki olmana göre...
Hakuna= Sen neyi mi seviyorsun IU değil mi? Merak etme en yakın zamanda onun ile arkadaş olacağım. O zaman onunla daha yakın olup onu etkileyebilirsin. Ahh Kook bana niye bana ayarla demedin başta. Ahh ahh utanma be ben yabancı mıyım?
Bana "yok artık" bakışları attı. Sanırım dediğim tutmadı.
Jungkook= Aynen IU seviyorum ben. Ayarlarsın sen ya bana.
Elini çekti dolaptan. Ter akmaya başlayan alnından solunumu da yavaşlamış,adem elması sürekli yukarı aşağı iniyordu. Çok mu stres yaşıyor acaba? Hasta mı?
Hakuna= İyi misin?
Jungkook= Azra ben...
Ayaklarımın dibine yattığında bayıldığını anladım. Elimdeki düzleştiriciyi yatağıma atıp hemen onun ile ilgilendim.
Hakuna= Hey. İyi misin? Kendine gel.
Onu sırt üstü yatırdım. Ayaklarının altına yastık koydum. Tuvaletten kolonya aldım. Nefes alması için pencereyi açtım. Yanına gittim. Tokat attım. Kolonya koklattım.
Hakuna= Kendine gel. İyi misin? Beni duyuyor musun? Simon. Buraya gel. Ambulans çağır. Birşey yapın. Beni duyuyor musun? Kendine gel lütfen...
![](https://img.wattpad.com/cover/120402489-288-k860932.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Stajyerin Günlüğü
Teen FictionÖylesine bir başvuru doldurup Kore'de en ünlü şirketlerde stajyer olmak? Üstüne de ünlü gruplar ile tanışmak? Bunu başarmış mıydım? .... Adı Azra Sancar. Tıp 2. sınıf. İzmir de yaşıyor. Can sıkıntısı ile SM Enterteinment,YG Enterteinment gibi Kore'...