ponponlu kot ceket

1.3K 172 38
                                    

İnsanlar gelir geçer, giderler.

-11- [6 Yıl önce]

"Tatlım. Buraya gel ve otur, konuşmamız gereken şeyler var."

Yugyeom üzerindeki ponponlu kot ceketi çıkartıp, asmaya boyu yetişmediği için portmantonun yanındaki sehpaya bıraktı. Yumuşak, siyah saçlarına geçirdiği kepi de düzelttikten sonra; mutfakta, yemek masasının kenarına çektiği sandalyede oturan annesinin karşısına geçti.

"Anneciğim. Bir sorun mu var acaba?"

Kadın gözlerini yumdu gergince. Pişmanlık hissetmiyor değildi. Ancak Tae'siyle daha mutlu olacağı açıktı. Neden üstlenmek istemediği bir sorumluluğa sahip olmalıydı?

Yugyeom, sadece bir hataydı onun için.

"Hata" olarak adlandırdığı kişiyi yeterince iyi tanımıyordu bile.

"Gidiyorsun. Okuluna Busan'da, yatılı olarak devam edeceksin."

Çocuk buz kesildi.

Kadınsa sadece Yugyeom'ın babasıyla inşaa edeceği yeni geleceği düşlemekteydi.

Ama gerçekte Tae Jae'sinin de kim olduğunu bilmiyordu. Gözlerini sözde aşk boyamış, tek bir şeye odaklanmıştı resmen.

"Anneciğim... ama... ben gidersem yalnız kalırsın. Ya başına bir şey gelirse?"

Yugyeom, annesinin gözündeki kararlı ve acımasız bakışları anlamdıramıyordu.

"Hem... gidersem, Bambam'i nasıl koruyacağım ki? Onu çok özlerim ben anne. Lütfen gitmeyeyim!"

Annesi, onu aldırmadan oturduğu yerden kalktığında küçük çocuk tökezledi annesinin yanına gitmeye çalışırken.

"Bambam çoktan gideceğini kabullendi. Seni burada istediği falan da yok zaten. Sana değer vermeyen insanlara daha fazla yalakalık yapma, Yugyeom."

Annesi, Tae ile olan randevusu için önceden hazırladığı çantasını masadan alıp koluna geçirdi. Çantasından düşen karton parçası, Yugyeom'ın gözüne takılsa da söylemedi hiçbir şey. Kalbi o kadar acıyordu ki, cesaret edemedi ağzını açmaya.

"Hem." Kadın çocuğunun canını yakmayı istiyor gibiydi tekrar.

"Geçen gün onun yeni bir arkadaş bulduğunu söylemiştin, zırlayıp durmuştun. Arkadaşlık bileklikleri yüzündendi. Ne çabuk unuttun?"

Sertçe çarpan kapıyla gözünden düşen gözyaşları hıçkırıkları da beraberinde getirdi. Titreyen bacakları onu daha fazla kaldıramayınca yere çöktü.

Anlıyordu, aptal değildi.

Annesinin onu gerçekten sevmediğini biliyordu.

Onun yüzünden babasının annesini terkettiğini de öğrenmişti.
Annesi belki de, bu yüzden ondan nefret ediyordu.

Küçük olan, gözüne ilişen karton, dikdörtgen küçük parçayı aldı zorlukla. Üzerinde yalnızca bir şirket ismi ve bir numara yazıyordu.

Burnunu çekip nefesini düzenlemeye çalıştı Yugyeom. Annesi öyle istiyorsa, gidecekti. Annesine çok şey borçluydu, onu daha fazla üzmek istemiyordu.

Hem, Bambam'de Youngjae ile ve yeni arkadaşıyla çok daha mutlu görünüyordu. Yokluğunu bile hissetmezdi.

Karton parçasını mutfak tezgahının üzerine bıraktı ve odasına çıktı.

+82 xxxx xx...

xxxxxxxx/xxxxxx

xxxxxx

Im Tae Jae.

SaudadeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin