Az geçmemiş Chanyeol dudakları üzerinden geçen nemli ve serin bi hiss hissetti.O bunu hiç bir zaman hiss etmemişti.Bu Baekhyun'un dudaklarıydı.Yeol bunu faketti ve"A-ah Ahm" diye mırıldandı.Baekhyun Yeol'un sikinin azcık kalkmaya başladığını görüp utanarak dudaklarını çekti.Yeol'sa hala dudaklarını ısırıyor , yerinde kıvrılıyordu.Gözlerini açtığında Baekhyun'u süzdü.O başı aşağı , utancından Yeol'un yüzüne bile bakmıyordu.
"Baek Baek"
"Hı" diyerek cevap veren Baekhyun utancından başını kaldırmıyordu.
"Ne bu surat şimdi?Dudaklarımı beğenmedin mi?Zevkten yerimde kıvrılmamı beğenmedin mi?Çilek gibi dudaklarının sikimin kalkmasına neden olduğunu beğenmedin mi?"
"Sadece sevmezsin sandım.Abartma!!"
"Tamam tamam :) , gitmiyor muyuz artık ?"
Baek az duraksadı sonra başını kaldırıp gözlerini Yeol'un gözlerine zilledi.
"Ihmm evet haklısın!Hadi gidelim!"
Arabaya atladılar ve yola koyuldular.Yeol arabayı kulanıyor , Baekte yanında oturuyordu.Tabii bu süreçte Yeol arabanın yan aynasından onu izleyen Baekhyun'u farketmemişti.Baekhyun onun her hareketini izliyor , kırmızı saçları onun aklını başından alıyordu.
"Şimdi nereye?"
"Şurdan sağa dön , ah işte geldik"
Arabadan indiler.Yeol karşısına çıkan bu evi çok beğendi , çok tatlıydı.Ev tamami ile pembeydi.Bahçesinde pembe güller , havuz ve salıncak vardı.Komşular yoktu ve bura sanki ıssız bir ormanın içiydi.Evi biraz daha süzdükten sonra dedi :
"Çok eğleneceğiz gibi görünüyor"
"Ne anlamda?"
"Hangi anlamda anladıysan o anlamda :)"
Eve girdiler.Aslında evin içi ile dışı arasında bi fark yoktu.Duvarlar pembe , koltuklarda....kısaca her şey pembe.
1 hafta sonra
Baek ve Chan kavga etmişlerdi.Gece Chan evden gitmişti.Baek ise durmadan ağlıyor ve Yeol'u arıyordu.Lakin o cevap vermiyordu.Yeol tozlu ve soğuk yollar arasında ilerliyordu.Bi bar bulmuş ve orada içiyordu.Daha sonra birinin ona verdiği tatlı ile uyuya kalmıştı.Baek ise aklından olmadık şeyler geçiriyordu."Kim bilir hangi kadınladır.Hangi yatakta ve pozisyondadır.Şu an belkide sevişiyorlardır" düşüncesi onu içten - içe yiyordu.Sabahın erken saatleri Yeol içeriye geçer gibi kendini koltuğa attı ve uyuya kaldı.Gömleğinin yukardan 4 düğmesi açık ( karın kasları görünür bir şekilde ) , kıpkırmızı saçları yüzünde dağılmıştı.Baek uyanmıştı ve Yeol'u böyle görünce paniklemişti.Onu uyandırmamak için çalışmış ve koltuğun karşısında diz çökmüş , Yeol'un masum uyuyuşunu izliyor ve bu onu daha da tahrik ediyordu.Baek ince parmaklarını Yeol'un saçlarının arasında gezdiriyor,ve arabir onun boğazını okşuyordu.Geceye kadar bu olay devam etti.Baekte koltuğun kenarında uyuya kalmıştı.Chanyeol gece uyanıp deri ceketini giydi.Baek'in boğazına sakince bir öpücük kondurdu.Kapıdan çıkacakken bir şeyin onu sıkıca geriye çektiğini farketti.Bu Baekhyundu.
"Baekhyun lütfen bırak.Gitmeliyim.İhtiyacımı karşılamam lazım."
O an Baek'in onu daha sık geriye çektiğini hisseden Yeol dizleri üzerine çöktü.
"Başka kızla mutlusun dimi?Onu sikmek daha rahat dimi?" ifadesini duyan Yeol delirdi.
"Senden başka birini sevdiğimi , hatta onunla ilişkiye girdiğimi nasıl düşünürsün?!"
"O zaman neden gidiyorsun!Neden!"
"Baek...ben...ben...uyuşturucu bağımlısıyım.Beni sevmeyeceksin biliyorum.O yüzden bırak."kelimelerini söyleyen Yeol Yüzünü arkaya çevirip , ağlamaktan şişmiş gözleri farketti.Bu Byun Baek Hyun'un gözleriydi.Ve Baek'in onun üzerinde olduğunu anca o an farketmiş ki, arkaya doğru uzandı..Baekte onun üzerine.Yeol Baekhyunun dudaklarını 1 saniyede kavradı.Böylece bi 10 dakika geçti.Baek kafasını kaldırıp dedi :
" Bağımlısın!O nolacak?Gitmeyecek misin?"
"İlacımı buldum :')"
"Neymiş o?"
"Sen :)"