4

6.8K 299 186
                                    

Bir adam sevdi mi bir kadını önüne kırmızı güller sermeli. Ya da kalbinin yolunu çiçek bahçesi kokutmalı. Bu yüzden kadınlar çiçek değildir. Kadınlar bu dünyaya çiçekleri sevdirmeye çalışan delizedelerdir.

*****

Benim dünyam... Benim rengarenk tatlı dünyam... Benim mis kokulu dünyam... Onun ki mi? Kapkaranlık ,acı ve barut kokulu! Ve evet bu yüzden doğru olan benim dünyam.

Bunu onun suratına söylemiştim. Ögrenme işlemini ondan istemiştim. O kabul edecek miydi peki?

Ah tabiki etmeyecekdi. Ben zaten bu hayatta kime neyi kabul ettirebilmiştim ki! Koca bir hiçliği! Bir hiçliği kabul ettirmiştim. Kime mi!? Kendime. Kendime hiçliği kabul ettirmiştim.

Saldırının üzerinden tam bir hafta geçmişti. Bu süre zarfında evden kimse dışarı çıkmamıştı. Bende odamdan çıkmamıştım. Yemek yemek dışında dışarı çıkmıyordum. Hakan zaten eve doğru dürüst gelmiyor yemek de bile zırt pırt telefon konuşmaları gerçekleştiriyordu. Saldırı ile ilgili konuşmalar olduğunu anlamak zor değildi. Tedirgin olmam gerekiyordu ama umrumda değildi. Çünkü düşündüğüm tek şey annemlerdi. Evime gitmek istiyordum.

Ve kararımı vermiştim. Bugün Hakan ile konuşacaktım. Kararlı bir şekilde odadan çıkıp Hakan odasını tıklatmıştım. Gür bir gir sesiyle içeri girmiştim.  Altında spor bir şort vardı üstü ise çıplaktı. Saçlarından süzülen sular kaslı teninde geziyordu. Ve evet bu çok güzel bir manzaraydı.

"Vay küçük odamın yolunu bulmuş." Alaylı sesi kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Bana beş yaşındaki çocuk muamelesi yapıyordu resmen.

"Ben annemi özledim. "Kurduğum cümleyle hay allah edasıyla yüzümü buruşturmuştum. Böyle şeyler söylersem çocuk muamelesi görürdüm tabi.

"Ee annem aşağıda git gider özlemini." Hâlâ dalga geçiyordu. Gıcık herif.

"Ben kendi annemi özledim!" Ciddileşmemle o da ürkütücü bakışlarına geri dönmüştü. Şuan da fazlasıyla ciddi ve soğuktu.

"Bak küçük benim kurallarıma ve hayatıma alışana kadar seni hiçbir yere götürmem. Boşa uğraşma." Ne diyordu bu herif. Ben sirke hazırladığı bir hayvan değildim. Kendimi bu kadar değersiz hissetirmesi içimdeki masum kızı kirletiyordu.

"Orada yaşayabilmek için oranın kurallarını bilmem yeterli!" Küçük bir kızın kızgınlığıyla kurmuştum cümlemi. Çünkü söylediği şeyleri anlayamıyordum. Aklımı hatta kalbimi kurcalasamda olmuyordu. Evdeki gizemli hallerde ürkütüyordu beni. Kendimi teklikeli bir mahzene kapatılmış hissi ruhumu ele geçiriyordu.

"Artık bir Kara'sın. Senin için her yerde sadece benim kurallarım geçer. "Onun kuralları... Sanırım bir okuldaydım ben. Evlendiğimi sanıyordum ama yanılmışım.

"Kurallar. Ya anlat artık şu kuralları da bende öğreneyim. "Gözümün içine kararsızca bakarken bir anda

"Tamam. Hazırlan bugün dışarı çıkacağız. "Demişti. Bu tepkiye irkilsemde kafamı sallayarak odama girdim. Kalbimin güm güm attığını hissedebiliyordum. Bakalım Hakan Kara! Bakalım dilinden düşürmediğin bu kurallar nelermiş.

*******

Evden bir araba korumayla çıkmıştık. Şimdi ise sahilde inmiş boş boş yürüyorduk. Ama etrafta hala korumalar vardı. Mardin de de korumalarımız vardı ama çarşıdayken her dakika dibimizde olmazdılar.

Yarım saatir tek kelime etmeden sahilde gezerken yanımıza balon satan bir çocuk gelmişti. Hemen gülümseyerek yanına yaklaşıp seveceğim sırada sert bir kol tarafından geri çekilmiştim. Ben neye uğradığımı şaşırırken beni hemen arabaya doğru çekmişti. Deli miydi bu herif?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 28, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MASUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin