'''You're like a laserlight, burning up''
Hayat tecrübe isteyen bir oyun,önemli olan buna ayak uydurabilmekti bence,fakat bu oyunu bozan bir kaç iblisten başka birşey değildi.Ayaklarımı koyduğum kayadan çekerek başımı ayaklarım arasına aldım,sadece sessizlik vardı ve birde ben.Bir şeyler bulmalıydım,Dean nefret ederdi hem onlardan,neden böyle bişey onda korku uyandırmıyor anlamıyorum,galiba bu kadar bu işlerin arasına alışmıştı oda bu duruma,ama o şey tam olarak içindeydi ve gözlerindeki umudu emiyordu,bir yolu olmalı onu bu durumdan kurtara bileceğim.Aklımda bir fikir vardı fakat güvenli mi bilmiyordum,Dean olsa onunla bu kararı verebilirdim, o benim sadece kardeşim değildi çünkü.
Kemikleri ve diğer malzemeleri topladıktan sonra eve doğru yavaş şekilde yürümeye başladım,bilmiyorum yapacağım şey yanlıştı fakat bu onun için değecek bir şeydi.Ellerimdekini bırakmadan kapının deliğine anahtarı sokup açtım,ellerimdekini masaya bıraktıktan sonra Dean'ı görmek için odanın kapısını araladım,aynıydı değişen bir şey yoktu,kapıyı sessizce örtüp kendimi salondaki koltuğa bıraktım,her ne kadar rahat uyku çekemicek olduğumu bilsemde uyumaya çalıştım,yarın kavşağa gitmeden önce bu gerekli şeylerden biriydi.
-Boston-
''Yani bizden ajanlık yapmamızı istiyorsun ha Crowley?'' diye fısıldadı sarı saçlı,kendini bulutlar üstünde tutabilecek kadar havalı bir edayla.Crowley konuşmadı sadece sinirli gözlerle karşısındaki kızları süzüyordu,anlamış olacaklarki tekrar konuştu ürkek olan siyahlar içindeki kız , ''Peki anladık,ya bizim bu işten kazancımız ne olacak? '', akıllıca davranıyordu,ama bilmeliydiki o cehennemin kralıydı,burda hesap ondan sorulurdu,kalbinde ufak bir korku vardı fakat tüm asiliği ve cesareti bunu gizlemesini biliyordu,Crowley düşündü,onlar bu işi yapmak zorundaydı canına mal olacağına 2 candan vazgeçebilirdi,son kez kafasındaki düşünceleri tarttıktan sonra konuştu. ''Bu işi eksiksiz yerine getirirseniz size o çok istediğiniz hayatlarınızı vereceğim,o aptal dünyaya geri dönebileceksiniz fakat bu işte en ufak hatanız olursa..'' durdu eliyle ilerdeki kuyuda can çekişen , pis yaratıkların onları darma duman ettiği yeri işaret etti , ''sonunuz orası olur'' ürkmüşlerdi , ses tonundaki sertlikten mi yoksa yanlış bişeyde gidekleri yer mi onları korkutmuştu bilinmez ama tek cevapları ''Kabul ediyoruz'' olmuştu.
Eski hayatları onlar için cezbedici bir şeydi,hayatlarını tehlikeye atmak bunun için değerdi,2 insanın kanına girip onları Crowley'e getirmek onlar için basitti,fazla zekilerdi ama bilmedikleri bişeyler vardı , onuda o aptal dünyada öğreneceklerdi(!) , Crowley'in yüzündeki sinsi gülüş oların artık gitme vakti olduklarını hatırlatmıştı , bu iş ne kadar çabuk biterse , o kadar çabuk kavuşacaklardı o çok istedikleri hayatlarına.
''Yaşamın boyunca tanıştığın her insanın aslında bir amaca hizmet ettiğini anlayacaksın.Bazen senin imtihanın olacak,bazısı seni kullanacak,bazısı sana öğretecek.Fakat en önemlisi bazısıda içindeki en iyi yanlarını ortaya çıkarmanı sağlayacak.İşte onlar daima yanında tutmaya değer olanlar olacak''
EVET HİKAYENİN İLK BÖLÜMÜ DİYE BİLİRİZ :D YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN :D HİKAYEYİ TEK BAŞIMA YAZMIYORUM SAYGI DEĞER ARKADAŞIM @ladylostsoul BURDAN SELAMLAR :D HİKAYE GERÇEKTEN İLGİ ÇEKİCİ OLACAK HUNTER'LARA BÜYÜK SELAMLAR :D YORUM VE VOTE'LERİNİZİ EKSİK ETMEYİN :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost In Purgatory
Teen FictionHerkesin anlatacak bir hikayesi vardır.Fakat kimse o kötü hikayeleri anlatma istemez.Peki anlatmaktan öte,yaşamak zorunda kalsaydınız? İçinizde büyüttüğünüz karanlıkta boğulmak zorunda olduğunuza kimi inandırabilirsiniz? Düşmandan yardım isteyevek k...