YENİ KOMŞULARIMIZ

164 45 27
                                    

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu resmen terbiyesizlik. Yaptığı şeye inanamıyorum! Ya bu offff!!! Saçmalık!! Kendi kendime söylenirken hala suratıma kapatılan kapıya baktığımı fark ettim. Zile tekrar basıp ona bağırmayı istedim. Sadece minik bir yardım da bulunmak istemiştik. Bunun neresi kötüydü??

Elimi tekrar zile doğru götürdüm. Zile basıp basmamakta kararsız kaldım. Bassam bile ne diyecektim ki yine bana bağırıp suratıma kapatırdı. Ama bu yaptığını yanına bırakmamalıydım. Tekrar zile basmak için elimi zile götürdüm. Tam basacakken bir anda kapı açıldı.

"Senin hala burda ne işin var?!?!!?!"

"Bana bağırmanı gerektiren ne var? Sadece minik bir yardımda bulunmak istedik." dedim. Sesim gittikçe yükseliyordu."Siz ne kadar terbiyesiz ve kaba birisiniz!"

O sıra arkadan uzun boylu, kumralla sarışının ortasında, saçları rampa, altında buz mavisi dar bir kot, üstünde beyaz üçgen vücüduna yapışan v yaka lacoste tişörtlü bir oğlan kapıya doğru yaklaştı.Allahım ben böyle bir şey görmedim! O yaklaştıkca deniz mavisi gözlerinden gözlerimi alamıyordum.

"Bir sorun mu var Batın?" Dedikten sonra o mükemmel gözlerini bana çevirip bir göz kırptı ve hafif gülümsedi.

ABİ SENİ YERİM BEEEN!! Kendine gel Azra. Sakin ol!! Derin derin nefes al. Evet tamam sakinim.

"Evet var!" diye bağırırken arkasındaki harukulade yaratığa baktı. "Bu küçük gelmiş bana nasıl davranacağımı öğretmeye çalışıyor!!" dedi başını bana çevirerek. İkiside bana baktıklarında birbirlerine benzediklerini anladım. Bunlar kardeş olmalıydılar.

"B-ben s-s-sadece yemek getirmiştim." dedim. Ahhhh! Lanet olsun kekeledim!!

"Batın bakar mısın? Yazık ya nasıl korkmuş kekeliyor" dedi gözlerini gözlerimden hiç ayırmayarak. "Az önce dili pabuç gibiydi nasıl olduysa dilini yuttu" dedi sert bir şekilde ve kapıdan uzaklaştı. "Unutma kardeşim, sakın unutma" dedikten sonra evin içinde görünürden kayboldu.

"Kusura bakma. Abim sinirli ve agrasif biridir." diyerek elimdeki poşetleri aldı. Arkasını döndü biraz ilerledikten sonra durdu ve bana doğru dönüp "Eee içeri gelip bana yardım etmeyecek misin?" dedi.

Oha bana lan bana içeri gel dedi oyyyyşşş. Ben sadece ona baka kaldım. "Yoksa korkuyor musun? Az önce de kekeliyordun zaten." dedi ve hafifce güldü.

"Hayır." dedim. Sesimi ciddi çıkması için baya zorlamıştım ve uğraşlarım sonuçsuz kalmamıştı."O zaman neden içeri gelmiyorsun?" dedi. " Ahh anladım bana yardım etmek istemiyorsun. Ne kadar da tembelsin küçük komşum."

"Hayır hayır yardım etmeyi çok isterim." dedim ve tam içeri gircekken. O kart sesiyle "İçeriye adımını atma!" Diye bağırdı ahmak abisi. Oysa ben o muhteşem yaratığa yaratığa yardım edecektim.

"Tamam Batın tamam." Diye bağırdı stem eden bir ses tonuyla. "O zaman bizde şöyle yaparız" dedi bana doğru yaklaşırken aynı zamanda pis pis sırıtıyordu. Poşetleri bana tekrar uzattı ve "Rica etsem şunları tutarımısın?" dedi hiçbir şey söylemeden elindeki poşetleri aldım ve aldığımla kolunun tekini bacaklarıma tekinide belime yerleştirip beni kucağına alması bir oldu. Çok şaşırmıştım ve ani olduğu için düşme korkusu ile hemen boynuna sarılıp sıkı sıkı tutundum. Dilimi yutmuştum resmen yeni komşumuz beni kucağına almıştı. Ben şok geçirirken Batın denen abisi olacak o kabaya seslendi "Sen hiç dert etme abicim adımını atmıycak." Dedi ve direk karşıda ki mutfağa girdik.

Mutfakları göz kamaştırıcıydı. Beni cam masaya oturttu ve "Yerinizden kalkmazsanız sevinirim küçük hanım Batını kızdırmak istemeyiz." dedi ve içten bir şekilde gülümsedi. Poşetleri tezgaha koydu. Annemin yemek koyduğu kabları poşetlerden çıkardı. Bir dolabı açıp içinden üç tane tencere çıkardı. "Annene çok teşekkür ettiğimizi söylersen çok sevinirim. Bir anne yemeği yemeyeli uzun zaman olmuştu." dedi iç geçirerek. Bense olayların şaşkınlığıyla onu izliyordum.

ONLAR YOKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin