~Katty
"Oha ibnemiymis?."dedi yanımda oturan orospunun teki.Saatlerdir Daniel hakkında dedikodu yapıp duruyorlardı.Ağızlarına iki tane çarpmamak için zor tutuyordum kendimi.Yine disipline gitmeye hic niyetin yoktu.
"Bu gün gelmedi de.Bence kesin öyle."diye destek cıktı Sallie.Lanet kaltak.
"Sen ne düşünüyorsun Katty?"diye fısıldadı ön sıradan."Nede olsa en yakın arkadaşı sendin."Daha fazla kendimi tutamazdım.
"Birinin hem cinsinden hoşlanması sana neden bu kadar koyuyor."diye cıkıstım."Sizin değerdi sözlerinizden korktuğu için değil,sevgilisini kaybettiği için gelmedi.''Coğrafya dersini anlatan bayan Lea dan korkmadan bağırmaya başlamıştım artık.
"Bir kez de ön yargısız bakın.Hayatında en çok sevdiği kişiyi kaybetti.Onun eşcinsel olması onu insanlıktan çıkarmaz.Hepimiz hastanede beklerken hanginiz bir geçmiş olsun dedi?Asıl insan sıfatına uymayan sizlersiniz.Hic birseyin farkında olmayan düşüncesiz picin tekisiniz!"bu son sözüm Bayan Lea'yı rahatsız etmiş olacak ki sesli bir şekilde öksürerek sözümü böldü.İlginç.Beni bu kadar konuşturmasına bile şaşırmıştım.Gözlerimin içine bakarken korkusuzca bende onunkilere bakıyordum.Bakalım doğruları savundugum icin nasıl cezalandırılacaktım?
<< Bir Hafta Önce <<
~Daniel
Presage_Childeren of the bomb şarkısını duymamla gözlerimi açmam bir olmuştu.Evet alarm olarak o şarkıyı kurmustum.Rock müzik sabah sabah beni sağır etmeye çalışırken el yardımıyla baş ucumdaki telefonu bulup alarmı kapadım.Eğer acelem olmasa şarkıyı dinleyebilirdim tabi.Ama ikinci dönemin ilk günüydü bu gün.Yatagımdan resmen kendimi kazıdıktan sonra yastıgımın geri gell Tülay geri gell feryadını duyabiliyordum.Tülaymı?Sabah sabah tövbe ya.
Yüzümü yıkayıp on dakika boyunca sacımı yapmakla uğraştım.Ve tabikide yine istedigim gibi olmamıştı.Sevgili saçıma bir güzel dövdükten sonra üstüme bulabildiğim en çekici kıyafetleri giyindim.Kendime aynada bakıp egomu tatmin ederken annemin ;
"Daniell kahvaltı hazırrr."bagırısıyla tüm havan bir balon misali söndü.Ne kadar arkasından ;
''Tamam anneagg."diye bagırsamda,aksamdan topladıgım çantamı kapıp evin önüne çıktım.Bu kadın benden çok çekiyordu.Servise bindigim an millet şaşkınlıkla bana bakıyordu.Tamam yani ben bile bi kez olsun geç kalmamayı basarabilirdim degilmi?
Okula vardıgımızda arka sıradaki yerimi alırken benim salak arkadaşım Greg çoktan gelmiş duvar kenarını kapmıstı.Ona merhaba bile demeden elimle selam verdikten sonra en yakın arkadaşım hatta kardeşim olan Katty nin sırasına bir göz attım. Daha gelmemişti.Oysa özledigim tek kişi oydu.
"Tatil nası geçti la?"diye soran Greg e her zamanki cevabımı verdim.
''Bok gibi"bu çocuğa karsı biraz fazla karamsardım.Ama durmadan söylenen ve hayat enerjimi emen bir tipi olduğundan enerjimi ona karsı hep saklardım.Hoca sınıfa girince hemen yerimi aldım.Sınıftaki onu seven tek kişi bendim.Bayan Lea.
"Evet."dedi daha ilk dersi olmasına rağmen bezmiş bir şekilde."Maalesef sizinle yasıyacagımız ikinci öğretim dönemine başlıyoruz."Evet bizden nefret ederdi.Kısa bir yuhlamadan sonra sözüne devam etti;
"Bu sınıfa yeni gelen bir kurbanınız var arkadaşlar.Gözünüz aydın."bu cümlenin sınıfa yeni biri geldiğini anlattığını anlamam sınıfa tanımadıgım bir çocugun girmesiyle bir oldu.Sarı kısa saçları,koyu mavi gözleri vardı.Krem rengi bir pantolon ve kırmızı-siyah bir gömlek giyinmişti.Kusursuzca sekillendirilmiş saçlarına bakarken nefesin kesilmişti.
"Bu kim lan?"Greg ilk kez bi ise yaramıs ,beni gerçek hayata bağlamış ve bir karış acık ağzımdan salyalar akmadan önce kapamamı sağlamıştı.
"Bahane amk."dedim ilgisiz görünmeye çalışarak.Ne kadar çalışarak desemde bu halim en iyi oyunculara bile taş cıkarırdı.Greg herzamanki gibi verdiğim ters cevaba off larken bende gergin olduğum her zaman yaptığım gibi boynumu kasıyormus gibi yaptım.
"Bize kendini tanıt."dedi Lea.İlk kez bu kadına gıcık olmuştum.Ne zorluyon çocuğu mk.
"Adım Percy Toraisi.İtalyadan geldim."
"Babanın isi falan?"diye diretti Lea.
"Babam yok.Ben 4 yaşındayken bizi terkedip gitmiş.Annemde bir yazar...EE bi çay icermiyiz artık?"tüm sınıf gülme krizine girerken ben sadece sırıttım.Oda hocaya böyle dalaşmasındandı.Yoksa şaka rezaletti.Gözlerimi ondan alamadığını farkettiğimde yarım saattir onu süzdügümü farkettim.Kendi kendime bi Piç gülüşü attım napıyodum ben.Tam o sırada gözlerim koyu mavilerle buluştu.Denizin dibi kadar ferahlatıcı bi o kadarda karanlık o gözler.Kendimi boşlukta hissetmeye neden olan o bakışlar.
Hemen gözlerimi gözlerinden ayırdım.Kıpkırmızı olduğumu biliyordum.Böyle zamanlarda kulaklarım genelde bir domates ten daha kırmızı oluyordu.Lanet olsun.Kafamı sıraya gömüp kulaklarımı kapamaya çalısıp o koyu mavileri çizmeye başladım.Okyanusun dibi kadar karanlık ama o okyanusta beni hapseden gözleri...