Vee geri geldim.Anlayamadıgım bir sorun nedeniyle bölümü yayınlamama ragmen gözükmüyordu bunu düzelttim.Ama merak etmeyin yeni bölümlerin hepsi hazır ve okumanız icin sıraya girmis durumdalar.Hadi vote verenleriniz cok olsun ;)..
Bu arada multimetyadaki kişi Danny.
~Danniel
Okul koridorlarında yürürken dısım ne kadar normal görünsede içim coşmuştu.Kolunu bana atmıştı!!Ne yapıcagımı bilemedim.Acaba bendemi kolumu atsam?Yok halay çekmiyoduk sonuçda burda.Belini sarsam?Bu kesinlikle harika olurdu.Onu kendime bastırıp aramızda hic bosluk kalmıycak şekilde yürürdük.Ama buda fazla sapıkça kaçardı.Percy nin beni sevip sevmedigini yada erkekleden hoşlanıp hoşlanmadıgını bilmiyordum.Ne varki dün geceki konusmadan sonra artık kabullenmistim.Ben eşcinseldim.Ama bu beni farklı yapmamıstı.Hala insandım.
Bi çocugu seviyorum...ee n'olmuş?
Tam elimi beline sarıcak cesareti bulmuştumki erkekler tuvaletine vardıgımızı farkettim.
Pisuvarın önüne geldigimizde kolunu geri çekmişti.Daha önce hiç pisuvar kullanmamıştım.Ama o çok rahattı.Fermarını açtı.Siyah dar boxer ını görünce içimde kesinlikle biseyler kanatlanmıştı.Agzım sulanmıştı hatta.Ne kadarda igrençim..:D
Boxer ını indirdiginde başımı hemen başka tarafa çevirdim.Bakmak istiyormuydum?Kesinlikle.Kendimi zor tutuyordum.Ama baktıgımı farkederse ne yapardı?
Yanında mal mal durdugumu farkettigimde bende aynı şeyi yaptım.Daha dogrusu yapamadım.O halde beklerken hic bisey yapamıyordum.Göz ucuyla baktıgımda bana baktıgını fark ettim.Bana bakıyordu.Daha dogrusu ilgisi daha çok dışarda olan başka taraflarımdaydı. Yüzümü hafif bir gülümsemeyle birlikte içime bir cesaretde gelmişti.Ona baktım.Küçük Percy e.Kalkmamış olmasına ragmen büyük oldugu ayırt edilebiliyordu.Bu..bu hem harika hemde çok tuhaf bir hisdi.Daha önce ilk okulda oda çok kücükken arkadalarımla aramızda şeylerimizi göstermiştik.Ama ilk kez tam anlamda ilgi duyarak birinin erkekligini görüyordum.
"Anlaşılan tuvaletin pek yok ha?"dedi gözleriyle şeyimi göstererek.Aramızda pek gizlilik kalmamıştı anlaşılan.Rahatça gözleriyle gösteriyordu.
"Başkasının yanında yapamıyorum."dedim utanırcasına.Kısa bir kahkaha attı.O kadar tatlı gözüküyorduki...Bembeyaz dişleri ışıkta parlamıştı.Kusursuz dudak yapısı gülüsününde aynı mükemmellikte olmasını saglıyordu.
İşi bittiginde yavaşça boxer ını yukarı cekti ve resmen fermarını yavaş çekimde kapadı.Ne kadar hiç bisey yapmamış olsamda aynısını yaptım.Lavoboya geçip ellerimizi yıkarken aynadan birbirimize bakıp gülüyorduk.
Çıktıktan sonra omzunu yine koluma attı.Bu sefer beklemiycektim.Elim beline gitti.Bunu yaparken düsüyormuş gibi yaptımki en azından bir bahanem olsun.Merdivenlerden inerken;
"Bu okulun spor salonu yokmu lan."
"Oha la abartma.O kadarda fakur degiliz."dedim.Ikimizde güldük.Onu hemen spor salonuna götürdüm.Son zamanlarda havalar güzeldi ve hocalar beden dersini dısarıda işliyordu.Yani salon bombostu. Kollarmızı ayırdı ve duvarın yanındaki basket bol topunu eline aldı.Bi kaç kez sektirdikten sonra ortadaki yuvarlaktan(evet basketbol bilgim sıfırdır) potaya topu attı.Deliksiz girmişti.Şaşırmış bir şekilde ona bakarken halime güldü.Potanın altındaki topu alıp yine sektirmeye başladı.
"Basketbol oynarmısın?"pek oynamazdım.Ama daha demin yaptıgı atıştan onun oynamayı sevdigini çıkarmıştım.
"Evet."cümlem biter bitmez topu bana attı.Kesinlikle hiç beklemiyordum.Hızla tam göğsüme.Eger gerçekten iyi reflekslere sahip olmasaydım yerde nefessiz yatıyor olurdum.
"Hadi bi dene."dedi.Herzamn yaptıgım birseymiş gibi yüzüme rahat bir ifade takındım ve topu sektirerek orta yuvarlaga geçtim.Topu elime aldım ve fırlattım.
Potaya değmemişti bile.Bu kadar kötü bir atış yapabilecegimi ben bile düsünmemiştim.
"Anlasılan pek iyi degilsin."yüzünde eğlendigini ifade eden bir sırıtış vardı.Kesinlikle kızarmıştım.Topu aldı ve sektirerek yanıma geldi.
"Bacaklarını omuz hizandan biraz fazla aç."dedi.Ikiletmedim."Şimdi cok hafif dizini kır."Resmen domalmıştım.Arkama geçti ve beni biraz yukarı çekti.Topu elime verdi.
"Şimdi topu atarken sıçra ve bilegini kullan."dedi göstererek.Pek anlamamıştım.Arkamdayken iyice bana sokuldu.Bende bunu istiyordum.Bir elimi alıp öne uzattı.Aramızda neredeyse hiç boşluk kalmamıştı.Bilerek uzak tuttugu tek bir yeri vardı.Bende en çok orayı istiyordum.Bilegimi tutup nasıl bükkecegimi gösterirken biraz geriye yaslandım.
Aramızdaki boşluk artık tamamen kapanmıştı.Nefesi boynumu kumların uzerinden geçen hafif ve sıcak bir esinti gibi vuruyordu.Kendimi tamamen ona verdigimde erkekligini hissettim.Ama tuvalettekinin aksıni sertleşmişti?Arkama sürtünüyordu.Boynuma yaklaştıgını artan ve gittikçe hızlanan nefesinden hissedebiliyordum.Boynuma bir öpücük geliyordu.Nerdeyse dudaklarını bile hissediyord-
Zil çalınca birden birbirimizden ayrıldık.Herzamanki gibi kıpkırmızıydım.Cesaretimi toplayıp ona bakın onunda kızarmış oldugunu farkettim.Utanmışti.Utanırken bile o kadar tatlı gözüküyorduki üstüne atlayıp dudaklarımı onunkilerle birleştirmekten zar zor alıkoyuyordum kendimi.Okyanus gözlüm benim.Yine o gözlerde kaybolmaktan korkup bakışlarımı yere çevirdim.Yavaşca yuvarlanan topu gördüm.O kadar hızlı ayrılmıstıkki birbirimizden top elimden fırlamıştı.
"Sanırım sınıfa gitsek iyi olur."dedi.Ona hak verdigimi göstermek için basımı sallayarak;
"Evet."dedim.
~Percy
Koreli kadın ders anlatıp ,sınıftaki diger herkes onu keserken ben sadece Danny i düsünebiliyordum.
Nerdeyse oluyordu.Oo benim oluyordu.Cok yakındı.Onun arkasına geçtigimde tamda istedigim seyi yapmış bana yaslanmıştı.Vücudumun heryeri onunla birleşmişti sanki.Tuvalette onunkine bakarken ve oda benimkine bakarken kendimi tutmuştum.Ama bu sefer tutamazdım.Sertleşmiştim bile.Nasıl tepki vericek diye korkuyla düsünürek ona hifiçe sürtünmüstüm.Hoşuna gitmişti.Ve ya ben öyle hissetmiştim bilmiyorum.Heycanın etkisiyle gittikçe hızlanan nefesime ragmen yavaşca boynuna üflemiştim.Tahrik oldugunu hissetmiştim.Tam boynuna yaklaşıp büyük ve ıslak bir öpücük konduracakken zil çalmıştı.Zamanlama berbattı.
Simdiyse aklımda bitek o vardı.O kusursuzca aynı renkte ve tonda olan kahverengi gözleri ve saçları.Buna ters olarak o uzun siyah kiprikleri ve dünyanın en masum gülüsünü atan hali hiç aklımdan çıkmıyordu.
Sınıfa ilkkez geldigimde onunla göz göze gelince bana sinsice sırıtıyorudu.Bi sekilde hem masum hemde sinsi olabiliyordu.Aynı açık kahvelikleri ve beceriksizce yapılmış saçı beni kendimden geçirmişti.Ona aşik olmuştum.
Evet.Ben eşcinselim.Eski okulumda 2 kisiyle cıkmıs ve herbiriyle yatmıstım.Daha dokuzuncu sınıfta böyle birsey yapmak özgüvenimi her an taze tutmamı saglıyordu.Ne varki üçüncü kişide yanılmıştım.Yüzyüze bana bakarken dayanamayıp hızla ellerimi boxer ına sokmuş ve onu öpmüştüm.O zamanlar tek düsünebildigim sex di.Ve o gay degildi.Hızla beni geriye ittirip tam gözümün altına bir yumruk atmıştı.
Şansıma okulun son haftasıydı ve dedikodu fazla yayılmadan bitmişti.
Anneme başka yere taşınma konusundaki ısrarlarım tüm yaz boyunca devam etmiş her neden diye sordugunda farklı bir cevap vererek(asla gay oldugumu söyleyemezdim onun üzülmesine dayanamazdım)amacıma ulaşmıs ve sonunda taşınmıştık.
Ne kadar bu yeni okulda rahat durucagıma yemin etmiş olsamda bu seferde bela beni bulmuş aşık olmuştum.Eskiden olsa ilk gün kollarına atılır.dudaklarımı onunkilerden bi daha asla ayırmazdım. Ama yakalanma konusunda paranoyaklaşmıştım.O son hafta benim için kabus gibi geçmişti.Emin olmak zorundaydım.
Simdiyse artık emin sayılırdım.Ve ya artık önüne geçemedigim aşkım beni böyle ikna etmişti.Bu gün bitmeden dudaklarının tadına bakacaktım.
