29

4.5K 362 61
                                    

Kyungsoo parkın diğer ucundaki süpermarkete gelmişti.

Listeye göre eksikleri aldı. Sona kalanları da halledip kasaya yöneldi. Sepettekileri tekrar kontrol ederken kasaya gelmişti bile. Uzun sırada yerini aldı.

Gözleri alışveriş arabasından ayrılmazken kendine seslenen sesle başını kaldırdı.

"Ah, Jongin?"

Kyungsoo birisiyle karşılaşmayı beklemediğinden şaşırmıştı. Jongin, kucağında Kibyun ve kolunun altına sıkıştırdığı ramen kutularıyla önünde dikiliyordu.

"Kyunggie~"

Neşeli bir şekilde kendisine seslenen çocukla güldü. "Hey Kibyun."

Kyungsoo aralarındaki alışveriş arabasını kenara ittirdi. Uzun zamandır görmediği küçük çocuğun yanaklarına birer öpücük kondurdu.

"Seni burada görmeyi beklemiyorduk."dedi Jongin. Gülümsedi. "Nasılsın?" Kyungsoo'nun kucağındaki çocuğu öpmek için içine girmesini görmezden gelmişti.

"İyiyim. Bazı eksikleri almam gerekiyordu."dedi. Kibyun'un yanaklarını sıktı. "Siz nasılsınız? Uzun zamandır görüşmüyorduk."

Kyungsoo, Baekhyun hastanedeyken zorunda olmadığı sürece yanından pek ayrılmamıştı. Yanında olmadığı 2-3 sefer Min Sung'u ziyaret etmek içindi. O ziyaretler sırasında 1 kez Kibyun ile karşılaşmışlardı.

"Bizde aynı."dedi Jongin. "Aslında yarın Baekhyun'u ziyarete gelecektik. Luhan bugün hastaneden çıkacağınızı söylemişti."

"Evet öyle olmuştu ama ziyarete gerek yok."

Jongin tek kaşını kaldırıp anlamadan ona baktı.

"Baekhyun ve Min,"-Kyungsoo derin bir iç çekti-"Chanyeol ile kısa bir tatile çıktı. Eve gelsen bile kimseyi bulamazsın yani."dedi.

"Ahh, doğru. Uzun zamandır birbirlerinden uzaktalar."dedi Jongin. Chanyeol ve Baekhyun arasındaki ilişkiyi pek anlamamıştı ama bir çocukları vardı sonuçta.

Kasada sıra Jongin gelince ramen kutularını uzattı.

"Onun akşam yemeği olmadığını umuyorum."dedi Kyungsoo. Kendisi de alışveriş arabasındakileri boşaltıyordu.

Jongin, kucağındaki Kibyun'u bırakmadan arka cebinden cüzdanını çıkarttı. Kartını kasiyere uzatırken, "Aslında tam olarak üstüne bastın."dedi. Yine tek eliyle kutuları poşete koydu. "Uzun zamandır tavuk yemekten bıkmıştık, değil mi Byun?"

"Evet." Kibyun başını salladı. "Babam senin kadar güzel yemek yapamıyor Kyunggie."

Jongin işi bitince kenara çekilip, kasada Kyungsoo'nun işinin bitmesini bekledi. Kibyun'un dedikleri onu güldürürken yanağını öpüp, "Baban o konuda beceriksiz bebeğim."dedi.

"Öyleyse öğrenmelisin."dedi Kyungsoo. Kasadan geçenleri poşetlere doldururken kariyere kartını uzattı. "Kibyun gelişme çağında olan bir çocuk. Yediklerine dikkat etmeli. Sürekli sağlıksız şeyler yediremezsin ona."

"Arada annem yemeğe geliyor."dedi Jongin. Ona hak vermemek elde değildi ama ne vakti ne de yeteneği vardı bu konuda.

Kyungsoo'nun anlamaz bakışlarını farkedince, "Yemek yapmaya."diye ekledi. "Gayet sağlıklı oluyor. Ve güzel."

Genelde hafta sonları annesi gelir, günü birlikte geçirirlerdi. Yemek işleri de ona kalıyordu haliyle.

"Kyunggie daha güzel yapıyor."dedi KiByun.

Babasının kucağından inmeye çalışınca, Jongin onu yere bıraktı. "Öyle mi?"derken, Kyungsoo'ya paketlemede yardım etmek için yanına geçti.

MutedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin