44

2.1K 166 37
                                    

"Ne zaman gitmeyi düşünüyorsun?" Minseok karşısında kendisini hiç umursamadan oturan adama sordu ve Chen'in cevap vermeye gerek görmeden omuz silkmesi onun kaşlarını çatmasına neden oldu.

Sabah Tao ile evden çıkarken ikisinin peşine takılmıştı ve geldiğinden beri -yaklaşık 7 saattir- önündeki bilgisayarla uğraşıyordu.

Ah birde tam önünde, bar taburesinde oturduğu kısmı unutmayalım. "İşin yok mu?"

Öğlenin yoğun saatinden yeni çıkıyorlardı, yorulmuştu ve biraz dinlenmek istiyordu. Ama her hareketinde izlenirmiş gibi hissederken rahatlayamıyordu.

"Beni rahatsız etmeyi bırakırsan işimle ilgileniyorum zaten Minseok."

Ve sorun şuydu ki Chen ona bakmıyordu bile. İzlendiğine emindi ama Chen'e her döndüğünde onu önüne odaklanmış buluyordu.

"Evde ilgilensene şu işinle. Neden iş yerimde beni rahatsız ediyorsun ki?"

Chen, "Şuan müşteriniz olarak buradayım ve seninle ilgilendiğim yok."dedi. "Ve sürekli beni rahatsız etmezsen memnun olacağım."

"Hah!" Minseok burnundan soluyarak derin bir nefes verdi. O sırada mutfaktan çıkan Eunwoo ve Johnny'yi görünce, "İyi zaten gidiyordum!"dedi. Yemek vakti geldiğinde önce küçükleri göndermişlerdi ve şimdi onlar yediğine göre kendisi rahatlıkla içerde dinlenebilirdi.

Chen, "Nereye?"diye sorarken o gün ikinci kez gözlerini ona dikti.-İlkinde genç bir kız numarasını istemişti.-

"Bu müşterimizi ilgilendirmez değil mi?"

Chen güldü. "Ben Chen'im. Senin her şeyin beni ilgilendirir." Dudaklarındaki yamuk gülüş gözlerine ulaşmamıştı.

Bunun farkında olan Minseok bir an onun karşında donakaldı. Onun hoşuna gitmeyen bir şey olduğu anda hayatının ev hapsiyle geçeceğinin farkındaydı ve bu farkındalık ellerini buz gibi etti.

Bakışlarını ondan çekip, "Yemek saati."dedi.

Sabahtan beri kimin ilgisi için kendini yırtıyordu ki? Arada sırada iyi davranıyor diye her zaman davranacak değildi ya. Çocuk istediği için öyle davranıyordu sadece.

Kendini kaptırma, istedigini alınca benden kurtulacak.

"Birlikte yiyelim."

"Burada yemek servisi yok."dedi Minseok. "Kyungsoo sadece bizim için yapıyor. Yemek istiyorsan başka bir yere gitmelisin."

"Tao."

Chen önündeki bilgisayara dosyalarını kaydederken arkasındaki adam gelen komutla çalışanlar dışında kimsenin girmemesi gereken kapının arkasında kayboldu.

"Az önce müşteri olduğunu söylüyordun."

Chen bilgisayarının ekranını indirirken omuz silkti. "Acıktım."

Ah bu hareket gittikçe daha sinir bozucu oluyordu Minseok için.

Yanlarına geri dönen Tao, "Kyungsoo sorun olmadığını söyledi Bay Kim."dedi. Önceki günlerin aksine Chen'in yanındayken daha resmiydi.

Chen gülümsedi -az öncekinin aksine bu gerçek bir gülümsemeydi- ve elini uzattı. "Gidelim."

Minseok kendisine uzatılan eli tuttu.

Chen'den istediği sadece buydu. Onun böyle kalmasını istiyordu. İlgisinin gerçekmiş gibi hissettirdiği ve yanındayken güvende olduğu zamanlar...

Bunun sona ermesini istemiyordu.

***

Kyungsoo mutfağa giren üçlüye -Minseok, Chen ve Tao- baktı. "Yemekleri siz katarsınız, benim çıkmam gerekiyor."derken elindeki yemek kaplarını bez bir çantaya yerleştiriyordu. "Luhan nerede?"

MutedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin